Anayasa Mahkemesi’nin Görev ve Yetkileri

Norm Denetimi

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün anayasalara uygunluğunu şekil ve esas yönünden denetlemekle görevlidir. Ancak anayasa değişiklikleri yalnızca şekil yönünden incelenir ve değerlendirilir.

Bununla birlikte, olağanüstü hallerde veya savaş durumlarında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin anayasaya uygunluğu konusunda şekil veya esas yönünden dava açılamaz. Ayrıca, usulüne uygun şekilde yürürlüğe girmiş uluslararası antlaşmalar için de Anayasa Mahkemesine başvuru yapılamaz.

Norm Denetimi Türleri

Norm denetimi iki farklı yolla yapılır:

  1. İptal Davası (Soyut Norm Denetimi): Belirli bir normun genel olarak anayasaya uygunluğunun denetlenmesini kapsar.
  2. İtiraz Yolu (Somut Norm Denetimi): Devam eden bir dava çerçevesinde, o davada uygulanacak normun anayasaya uygunluğu değerlendirilir.

İptal Davası Açma Yetkisi ve Süreleri

Kanunlar, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların belirli maddelerinin anayasalara aykırı olduğu iddiasıyla iptal davası açma hakkı şu kişi ve gruplara tanınmıştır:

  • Cumhurbaşkanı,
  • Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubu,
  • Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının en az beşte birine tekabül eden milletvekilleri.

İptal davası açma süresi genellikle, ilgili normun Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren 60 gündür. Ancak, anayasa değişiklikleri ve kanunlar için şekil bozukluğuna dayalı davalar sadece 10 gün içinde açılabilir. Şekil denetimi yetkisi yalnızca Cumhurbaşkanı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından kullanılabilir.

İtiraz Yolu ile Başvuru

İtiraz yolu yalnızca kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini kapsar; bu yolla şekil bakımından anayasa uygunluğu iddiası öne sürülemez. Bir mahkeme, önündeki bir davada uygulanacak bir normun anayasaya aykırılığına kanaat getirirse veya tarafların bu yöndeki iddiasını ciddi bulursa, Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak davayı karar kesinleşene kadar bekletir.

İtiraz yoluyla başvuru yapılabilmesi için şu koşulların sağlanması gerekir:

  1. Başvuru, devam eden bir dava kapsamında yapılmalıdır.
  2. Başvuruyu yapan bir “mahkeme” olmalıdır.
  3. Anayasaya aykırılık iddiası, davada uygulanacak bir kanun ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesine ilişkin olmalıdır.
  4. Mahkeme, uygulanacak hükmü anayasaya aykırı bulmalı veya bu yöndeki iddiayı ciddi görmelidir.

Anayasa Mahkemesi’nin Kararları

Anayasa Mahkemesi, hem iptal hem de itiraz yolu başvurularında ya “ret” ya da “iptal” kararı verir. Ret kararı, esas ya da ilk inceleme aşamasında alınabilir. Mahkemenin verdiği kararlar anayasa düzeninin korunmasında büyük önem taşır.

Bireysel Başvuru

Temel Hakların Korunmasında Yeni Bir Dönem

Türkiye Cumhuriyeti, 1954 yılında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olmuş, bireylerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru hakkını ise 1987 yılında tanımıştır. 1990 yılında, bu mahkemenin zorunlu yargılama yetkisini kabul ederek insan haklarının uluslararası düzeyde korunmasında önemli bir adım atmıştır. 2004 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle birlikte, özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, Türkiye’nin taraf olduğu temel hak ve özgürlükleri konu alan uluslararası sözleşmeler, iç hukukta kanunların üzerinde bir statüye kavuşmuştur. Bu değişikliklerle, temel hakların korunmasında evrensel standartlar benimsenmiştir.

Bu sürecin en önemli aşamalarından biri ise 2010 yılında gerçekleştirilen anayasa değişikliğiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının getirilmesidir. Böylece vatandaşlara, kamu otoritelerinin sebep olduğu hak ihlallerine karşı doğrudan anayasal yargı mekanizmasına başvurma imkanı tanınmıştır.

Bireysel başvuru uygulaması, 23 Eylül 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten itibaren herkes, Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerinden herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğini düşündüğünde, Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilmektedir. Bu süreç, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki hakların da korunmasını sağlayarak ulusal ve uluslararası hukuk arasında güçlü bir bağ oluşturmuştur.

Yüce Divan Yargılamaları

Anayasa Mahkemesi’nin Özel Yetkisi

Anayasa Mahkemesi, belirli kamu görevlilerinin görevleriyle ilgili işledikleri suçlar nedeniyle “Yüce Divan” sıfatıyla yargılama yetkisine sahiptir. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay Başkan ve üyeleri, başsavcılar, Cumhuriyet Başsavcıvekili, Hâkimler ve Savcılar Kurulu ile Sayıştay Başkan ve üyeleri Yüce Divanda yargılanır. Aynı şekilde, Genelkurmay Başkanı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları da görevleriyle ilgili suçlar bakımından bu özel yargılama usulüne tabidir.

Yüce Divan’da savcılık görevini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili üstlenir. Bu süreç, yüksek yargı organlarının yetkinliği ve tarafsızlığı çerçevesinde yürütülerek anayasal düzenin ve hukuk devletinin güvencesini sağlar.

Siyasi Parti Kapatma Davaları

Hukuki Süreç ve Karar Yetkisi

Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılır ve bu davalar Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanır. Mahkeme, ilgili davanın içeriğine ve dava konusu fiillerin ağırlığına göre iki farklı sonuca varabilir. Temelli kapatma kararı verebileceği gibi, bu fiillerin ağırlığına bağlı olarak, ilgili siyasi partiyi devlet yardımından kısmen ya da tamamen mahrum bırakma yönünde bir yaptırım da uygulayabilir.

Bu süreç, siyasi partilerin faaliyetlerinin anayasal düzenle uyumlu olup olmadığını denetleme görevini yerine getirirken, demokratik değerlerin korunmasına yönelik hassas bir denge gözetir.

Siyasi Partilerin Mali Denetimi

Siyasi partilerin mali faaliyetleri, Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir. Bu denetim, partilerin gelir ve giderlerinin kanunlara uygun olup olmadığını incelemeyi ve şeffaf bir mali yapı sağlanmasını amaçlar. Anayasa Mahkemesi, bu görevi yerine getirirken Sayıştay’dan uzmanlık desteği alır.

Denetim süreci, siyasi partilerin mali kaynaklarının ve harcamalarının anayasal düzenle uyumlu olmasını sağlamak ve demokratik sistemin sürdürülebilirliğini temin etmek açısından kritik öneme sahiptir.

Yasama Dokunulmazlığı İşleri

Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bir milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması veya milletvekilliğinin düşürülmesine karar verilmesi durumunda, bu karara karşı anayasal denetim yolu açıktır. İlgili milletvekili ya da diğer milletvekilleri, karar tarihinden itibaren yedi gün içinde iptal talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir.

Anayasa Mahkemesi, yapılan başvuruyu hızlı bir şekilde ele alır ve en geç onbeş gün içinde kesin kararını verir. Bu süreç, yasama dokunulmazlığına ve milletvekilliği statüsüne ilişkin alınan kararların anayasal çerçevede adil bir şekilde denetlenmesini sağlamayı amaçlar.

Milletvekilliğinin Düşmesi İşleri

Anayasa’nın 84. maddesinin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına dayanarak milletvekilliğinin düşmesine karar verilmesi durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nun aldığı kararın ardından yedi gün içinde ilgili milletvekili veya diğer milletvekilleri, kararın anayasa, kanun veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir.

Anayasa Mahkemesi, başvuruyu aldıktan sonra en geç onbeş gün içinde iptal talebine ilişkin kesin kararını verir. Bu süreç, milletvekilliğinin düşmesiyle ilgili kararların hukuki denetimini ve anayasal uygunluğunu sağlamak amacı taşır.

Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Seçimi

Uyuşmazlık Mahkemesi, Türkiye’deki yargı sisteminde önemli bir işlevi yerine getiren bir yargı organıdır. Bu mahkeme, yargı organları arasında ortaya çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözmek amacıyla kurulmuştur. Uyuşmazlık Mahkemesi’nin başkanlık görevini, Anayasa Mahkemesi üstlenir. Anayasa Mahkemesi, kendi üyeleri arasından birini bu göreve atar ve bu atama süreci, Anayasa Mahkemesi’nin iç işleyişi ve hukuk devleti ilkesine uygun olarak gerçekleştirilir.

Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı, bu görevine atanırken, Anayasa Mahkemesi’nin üye seçiminde dikkate aldığı liyakat, tarafsızlık ve hukuki tecrübe gibi önemli kriterler gözetilir. Başkan, mahkemenin işleyişini düzenler ve mahkemenin kararlarının etkili ve hızlı bir şekilde alınmasına katkı sağlar. Bu süreç, yargı sisteminin düzgün çalışmasını ve hukuki uyuşmazlıkların çözülmesini temin eder.

Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan bu atama, hem adaletin sağlanmasında hem de yargı bağımsızlığının korunmasında kritik bir rol oynar.

Bu Hafta İlgi Görenler

22.7.1971 Tarihli, 1.Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinde Başlayan 1. THKO Davası 4. Duruşma (1 ve 2 Nolu Oturum) Zaptı

1. SIKIYÖNETİM ASKERÎ MAHKEMESİ 971/96-13 Duruşma: 4. 22.7.971 Duruşmanın tehir edildiği belli gün...

1. THKO Davasında Avukatların Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi’ne Sundukları Soruşturmanın Genişletilmesi Talebi

ANKARA SIKIYÖNETİM KOMUTANLIĞI 1 NO.LU ASKERİ MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA Dosya No. 971/13 Özeti:...

Usuli Kazanılmış Hak ve İstisnaları – Maddi Hata Kavramı

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda  usulî kazanılmış hakka ilişkin...

20.7.1971 Tarihli, 1.Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinde Başlayan 1. THKO Davası 3. Duruşma (1 ve 2 Nolu Oturum) Zaptı

1. SIKIYÖNETİM ASKERÎ MAHKEMESİ 971/96-13 Duruşma: III. 20.7.971 Duruşmanın tehir edildiği belli gün...

Kamu Görevlisi’nin Sosyal Medya Paylaşımı Dolayısıyla Disiplin...

Anayasa Mahkemesi, bir öğretmenin sosyal medya paylaşımı nedeniyle aldığı...

Silahların Eşitliği İlkesi

Silahların Eşitliği İlkesinin Kavramsal Çerçevesi Silahların eşitliği kavramı, Alman hukukunda...

Anayasa Mahkemesi İlgili Mevzuatı

1 - TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI ANAYASA TAM METNİ GEREKÇELİ ANAYASA 1982 tarihli...

Anayasa Mahkemesi’nin Yapısı

Üyelerin Seçimi - Anayasa Mahkemesi Üyelerinin Atama Süreci Anayasa Mahkemesi,...

Vekil, Ölen Müvekkili Adına, AYM’ye Bireysel Başvuruda...

Kamu gücü tarafından hakkı ihlal edilen kişinin bireysel başvuru...

AYM: Ceza Yargılamasında Şikayetçi, Mağdur veya Katılanın...

Gerekçesi 14.03.2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve ceza yargılamasının...