Heyet-i Fesadiye Davası 10 Ocak 1922’da tamamlandı. Aslında üç ayrı dava söz konusuydu.
Çerkez Ethem’in Kuva-yı Seyyaresinin Bolşevik Taburu Komutanı İsmail Hakkı Bey’in en önemli sanığı olduğu ve birinci dönem milletvekilleri Eyip Sabri (Akgöl) ve Hüsrev Sami (Kızıldoğan) beylerin de aralarında bulunduğu yedi sanıklı hıyanet-i vataniye davasında sanıklardan İsmail Hakkı Bey Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nun, isyana katılmayan kişiler hakkında garaz nedeniyle suçlamada bulunanların suçladıkları cürmün cezasıyla cezalandırılmalarını öngören 10. maddesi gereğince “iftira” suçundan idama mahkûm oldu.
Miralay Osman ve Rıfat Reis’in sanık olduğu Yemenli Fatma’nın katli davasında nafakadan kurtulmak için, boşandığı eşini öldürten Miralay Osman ile cinayeti işleyen Rıfat Reis idama mahkûm oldu. Kararda Miralay Osman’ın, ayrıca, İsmail Hakkı ile temas ederek şahsi bir hırsa kapılıp işhanete doğru yürüdüğü de belirtiliyordu.
Üçüncü dava birinci dönem Kırşehir Milletvekili Rıza Bey’in davasıydı. Rıza Bey, “Osman Bey gibi yüz senelik mahkûmları hapishaneden çıkararak Kürt isyanıyla beraber Ankara muhitinde bir isyan hareketine girişmek ve hükümeti ıskat etmek (devirmek) istediği” gerekçesiyle mahkûm edildi.
(Kaynak: Cumhuriyet Ansiklopedisi , Cilt 1, s. 78, YKY)
DAVA İLE İLGİLİ AYRINTILI BİLGİYE BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!