Boşanma, Nafaka, Tazminat, Mal Rejimleri – Hukuk Sohbeti

İstanbul Barosu'nun "Barovizyon Hukuki Sohbetler" serisinin devamı niteliğinde olan ve Prof. Dr. Saime Oktay Özdemir'in konuk olduğu Türk Aile Hukuku'nun en temel ve karmaşık konularını kapsamlı şekilde ele alan iki bölümlük seri.

İstanbul Barosu’nun “Barovizyon Hukuki Sohbetler” serisinin devamı niteliğinde olan ve Prof. Dr. Saime Oktay Özdemir’in konuk olduğu Türk Aile Hukuku’nun en temel ve karmaşık konularını kapsamlı şekilde ele alan iki bölümlük seri.

İlk videoda (1. Bölüm) boşanma sebepleri, anlaşmalı boşanma ve tazminat konuları incelenirken; ikinci videoda (2. Bölüm) ise uygulamanın en zorlu alanlarından biri olan Mal Rejimleri detaylandırılmış durumda.

1.BÖLÜM

2.BÖLÜM


Kapsamlı Değerlendirme ve İçerik Analizi

İstanbul Barosu’nun iki bölümlük programı, Türk Medeni Kanunu’ndaki boşanma ve mali sonuçlar başlıklarını hem teorik hem de pratik uygulamalar açısından incelemiştir. Seri, özellikle avukatlar ve hukuki süreçlerle ilgilenen kişiler için güncel içtihatlara ve kritik yasal ayrıntılara odaklanmıştır.

1. Bölüm: Boşanma, Nafaka ve Tazminatın Sınırları

  • Anlaşmalı Boşanmada Şartlar: Anlaşmalı boşanmada, tarafların mutlaka hakim huzurunda bizzat bulunması gerektiği (vekille temsilin yeterli olmadığı) vurgulanmıştır [00:08:39 – 1. Bölüm].

  • Protokol Tehlikesi: Boşanma protokollerindeki “mali talebimiz yoktur” ifadesinin, mal rejimlerinden doğan katılma alacağı hakkından feragat anlamına gelmediği belirtilmiştir. Feragat için açık irade beyanı şartı, meslektaşlar için önemli bir uygulama uyarısıdır [00:07:20 – 1. Bölüm].

  • Tazminat Hukukunda Dönüm Noktası: Yargıtay’ın 2015 yılında içtihadını değiştirdiği ve sadakatsizlikte evlilik dışındaki üçüncü kişiye karşı manevi tazminat davası açılamayacağı kararı detaylıca incelenmiştir. Gerekçe olarak, sadakat yükümlülüğünün sadece eşler arasında geçerli olduğu ve üçüncü kişinin fiilinin özgürlük alanında kaldığı belirtilmiştir [00:24:21 – 1. Bölüm].

  • Nafaka Standardı: Yoksulluk nafakasının sadece yoksulluğu giderecek değil, aynı zamanda evlilik süresindeki eski hayat standardının devamına imkan verecek düzeyde olması gerektiği görüşü savunulmuştur [00:28:51 – 1. Bölüm].

2. Bölüm: Mal Rejimleri ve Tasfiyenin İncelikleri

  • 2002 Öncesi/Sonrası Ayrımı: 2002 öncesi evliliklerde mal ayrılığı rejiminin uygulandığı ve adaletsiz sonuçların yaşandığı belirtilmiş; Yargıtay’ın bu mağduriyeti gidermek için Katkı Payı Alacağı kavramını yarattığı açıklanmıştır [03:05]. 2002 sonrası evliliklerde ise yasal rejim Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi‘dir.

  • Zamanaşımı Süresi: Mal rejiminden doğan tasfiye davasının boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu vurgulanmıştır [10:41].

  • Tasfiyeye Giren Mallar: Tasfiye sürecinde malların ikiye ayrıldığı belirtilmiştir:

    • Kişisel Mallar: Evlilik öncesi edinilenler, miras ve bağış yoluyla gelen mallar. Bunlar kural olarak paylaşıma girmez.

    • Edinilmiş Mallar: Çalışma karşılığı elde edilen gelirler, maluliyet/iş göremezlik tazminatları.

  • Kişisel Malların Gelirlerine Dikkat: En kritik detaylardan biri, kişisel malların gelirlerinin (örneğin evlilik sırasında kiralanan bir evin kira geliri) edinilmiş mal sayılması ve dolayısıyla tasfiyeye tabi olmasıdır [12:18].

  • Tasfiye Anı: Mal rejiminin sona erme anının boşanma davasının açıldığı an olduğu ve tasfiyenin o an mal varlığında bulunan edinilmiş malların değerleri üzerinden yapıldığı belirtilmiştir [15:01].

  • Kötü Niyetli Tasarruflar: Kanun koyucunun, katılma alacağını azaltmak amacıyla yapılan kötü niyetli elden çıkarmalara (örneğin boşanmaya hazırlanırken mal kaçırma) karşı özel hükümler getirdiği ve bu değerlerin tasfiye hesabına ekleneceği açıklanmıştır [18:47].

  • İstisnai Haller: Zina ve cana kast gibi sınırlı özel boşanma sebeplerinde, hakime katılma alacağını tamamen kaldırma veya azaltma yetkisi verildiği belirtilmiştir [24:18].

⚠️ Hukukta Alarm Zilleri: Boşanma Davasında Yargıtay’dan Kritik Mal Rejimi ve Tazminat Uyarısı

İstanbul Barosu’nun iki bölüm halinde yayımladığı “Barovizyon Hukuki Sohbetler” programında, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saime Oktay Özdemir, boşanma ve mali haklara ilişkin uygulamadaki en kritik hataları ve güncel içtihat değişikliklerini değerlendirdi. Özdemir, avukatları ve evlilik birliğini sonlandırma aşamasında olanları ilgilendiren önemli uyarılarda bulundu.

Protokoldeki “Mali Talebim Yoktur” İfadesi Yetersiz!

Mal rejimlerinin tasfiyesine ilişkin en büyük yanılgının anlaşmalı boşanma protokollerinde yaşandığı belirtildi. Prof. Dr. Özdemir, protokollerde yer alan “Eşten mali talebimiz yoktur” gibi genel ifadelerin, mal rejiminden doğan Katılma Alacağı hakkını düşürmediğini kesin bir dille ifade etti.

“Eğer mal rejiminden doğan haklardan vazgeçmek isteniyorsa, bu protokolde açıkça belirtilmelidir. Aksi takdirde, boşanma kesinleştikten sonra bile 10 yıl süren zamanaşımı içinde ayrı bir dava ile bu hak talep edilebilir.”

Yargıtay Gündemi: Üçüncü Kişiye Tazminat Yolu Kapandı

Kamuoyunda büyük tartışma yaratan sadakatsizlik durumunda evlilik dışındaki üçüncü kişiye karşı manevi tazminat davası açılması konusuna değinildi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bu konudaki eski içtihadını değiştirmesinin hukuken doğru olduğu savunuldu. Özdemir, sadakat yükümlülüğünün aile hukuku kapsamında yalnızca eşler arasında geçerli olduğunu, üçüncü kişinin fiilinin özgürlük alanına girdiğini ve bu nedenle aleyhine tazminat davası açılamayacağını belirtti.

Mal Rejimi Hesaplamasında İki Kritik An

2002 sonrası evliliklerde uygulanan Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi’nin incelikleri ele alındı:

  1. Sona Erme Anı: Mal rejiminin tasfiyesinin başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme anı değil, boşanma davasının açıldığı andır [00:15:01 – 2. Bölüm]. Malların değeri bu an itibarıyla hesaplanır.

  2. Kişisel Mal Gelirleri Bile Paylaşılıyor: Miras yoluyla edinilen bir gayrimenkulün kendisi kişisel mal sayılırken, bu gayrimenkulden evlilik süresince elde edilen kira geliri gibi gelirler, edinilmiş mal kabul edilerek tasfiyeye dahil edilir [00:12:18 – 2. Bölüm].

Ayrıca, zina ve cana kast gibi özel boşanma sebeplerinde, kusurlu eşin mal rejiminden doğan katılma alacağının hakim tarafından kaldırılabileceği veya azaltılabileceği istisnai durumlara dikkat çekilmiştir.

Bunları da Okuyabilirsiniz!

Ankahukuk Sitesi
Ankahukuk Sitesihttp://www.ankahukuk.com
Ankahukuk Sitesi kurucusu ve yöneticisi

Cevap Bırak

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz
Captcha verification failed!
Captcha kullanıcı puanı başarısız oldu. lütfen bizimle iletişime geçin!