Türk İdari Yargılama Hukukunda Bilirkişi Raporlarının Hukuki Niteliği

İdarenin faaliyet alanının çeşitlenerek artmasının bir sonucu olarak bu faaliyetlerden doğan uyuşmazlıkların çözümünde mahkemelerin hukuk bilgisi yetersiz kalmakta, uyuşmazlık konusu maddi olaya ilişkin teknik ve özel değerlendirme yapılması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu ihtiyaç adli yargıda olduğu gibi idari yargılama usulünde de bilirkişilik müessesesi ile giderilmektedir. Yargı mercileri bir yandan çözümü teknik ve özel bilgi gerektiren uyuşmazlıklarda bilirkişi görüşü alınmasını zorunlu tutarken diğer yandan bilirkişi görüşü alınabilecek halleri kapsam yönünden sınırlama, bu sayede yargı yetkisini muhafaza etme yönünde eğilim sergilemektedir. Ayrıca İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda bilirkişilik müessesesinin düzenlenmemesinin ve bu hususta Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na referans yapılmış olmasının bir sonucu olarak gerek tabi olduğu ilkeler ve gerek uygulanan usul bakımından adli yargıda benimsenen kuralların çoğunlukla idari yargılama usulünde de geçerli olduğu söylenebilecektir. Buna karşılık Danıştay, bilirkişilik müessesesine yönelik adli yargıda geçerli olan kuralları idari yargılama usulünün kendine özgü özellikleriyle yorumlamakta ve zaman zaman farklı uygulamalar benimsemektedir. Yargı mercileri çoğu zaman bilirkişi raporuna uygun  şekilde hüküm kurmakta olduğundan, uygulamada bilirkişi raporlarının verilen hüküm üzerinde doğrudan etkisinin bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu durum ise söz konusu raporların da yargı mercileri tarafından denetlenmesini bir zorunluluk haline getirmektedir. İdari yargılama usulünde bilirkişi raporları gerek Danıştay ve gerek Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından organik, biçimsel ve içeriksel yönden denetime tabi tutulmaktadır.

Cihan YÜZBAŞIOĞLU –  Dr. Öğr. Üyesi, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı, cyuzbasioglu@gsu.edu.tr, ORCID: 0000-0002-7740-5677, Makalenin
Gönderim Tarihi: 21.11.2024, Kabul Tarihi: 23.01.2024

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ 176. SAYI 2025

📃 MAKALENİN TAMAMINI BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ!

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

🔗 Günün ilgi Görenleri

Arabuluculuk Anlaşma Tutanağı – Cebri İcraya Elverişlilik

Arabuluculuk anlaşma belgesinde; alacağın şarta bağlanması, eda hükmü içermemesi...

Modern Kültürde Hukuk ve Ahlak

Giriş Günümüzde bitmeyen davalar, suçun çeşitlenip artması, suçların çoğalması, hapishanelerin...

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi – 2024-2025 Yılı

Resmî Gazete'de 03.10.2024 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Barolar...

Usuli Kazanılmış Hak ve İstisnaları – Maddi Hata Kavramı

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda  usulî kazanılmış hakka ilişkin...

🧾 7547 Sayılı Kanun Resmî Gazete’de Yayımlandı:...

7547 sayılı Kanun yürürlüğe girdi: 657, 375, 6087, 4688 gibi temel kanunlarda önemli değişiklikler yapıldı. Yeni düzenlemelerin detayları haberimizde!

İptal Davalarında Değer Sınırı Olmaksızın Duruşma Yapılabilir

Davaya konu olan olayda, özel bir televizyon kanalında yayımlanan...

İmar Planlarına Karşı Açılacak İptal Davaları Özelinde...

“İmar”, bir bölgenin yaşam koşullarının uygun olmasını sağlamak, yerleşim...

Türk Ceza Hukukunda Tekerrürün Sonuçları

Tekerrür 5237 Türk Ceza Kanunu’nun “Genel Hükümler” başlıklı ilk...

Yüksek Yargı Organları Arasında İçtihat Birliğinin Sağlanması

Hukuk kuralları, ülke çapında tutarlı ve birbiriyle uyumlu bir...

Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkı Perspektifinden Adli...

Anayasanın 19. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinde...

Ceza Muhakemesi Hukukunda İletişimin Denetlenmesi Tedbiri Ve...

Bu makalede, suçların soruşturulması ve kovuşturulması amacıyla Ceza Muhakemesi Kanunu’nun...

Yaşanan Bir Gemi Kazasının Sonuçlarının Çatma Hukuku...

Özet Bu çalışmada, Antalya Kaleiçi Yat Limanı'nda meydana gelen ve...
0
Would love your thoughts, please comment.x