Perşembe, Mart 28, 2024
Ana SayfaÖzel DosyalarLozan AnlaşmasıLozan Barış Konferansının Görüşmelerinin Başlaması ve Konferansın Birinci Dönemi

Lozan Barış Konferansının Görüşmelerinin Başlaması ve Konferansın Birinci Dönemi

Bu İçeriğimizin Başlıkları

- Advertisement -

Lozan Barış Konferansı 13 Kasım 1922’de başlaması gerekirken, İngiltere’deki sorunlar ve müttefikler arasındaki görüş ayrılıklarının giderilememesi nedeniyle 20 Kasım 1922’de başlamıştır. Görüşmelerde İngiltere, Lord Curzon, Fransa Bareré, İtalya ise Garroni başkanlığındaki heyetler tarafından temsil edilmişlerdir. Bunun yanı sıra Yunanistan Venizelos, Boğazlarla ilgili görüşmelere katılmak için Lozan’a gelen Sovyet heyeti ise Çiçerin başkanlığında temsil edilmişlerdir. Ayrıca ABD de gözlemci sıfatıyla konferansa
katılmıştır.

İtilaf devletlerinin temsilcileri, görüşmelerin oldukça kolay geçeceği düşüncesiyle Lozan’a gelmişlerse de, daha ilk günkü konuşmalar sonunda bu düşüncelerinde yazıldıklarını anlamışlardı.

Konferansın ilk gününden itibaren tarafların taban tabana zıt amaçlara ulaşmak için gelmiş olduklarının gelmiş olduklarının anlaşılması ve bunu her fırsatta dile getirmelerini görüşmelerin çok çetin geçeceğinin habercisi olmuştur.

Türk heyeti, elde edilen askeri zafere bir de diplomatik kazancı eklemeyi amaçlamakta ve bu nedenle Mudanya Mütarekesi’ni esas almaktaydı. Ayrıca Misak-ı Milli gibi zaferlerle güçlendirilmiş bir belgeyi de kullanarak masaya galip taraf olarak oturduğunu yinelemekteydi. Buna karşılık İtilaf Devletleri, Konferansı Milli Mücadelenin bir sonucu olarak değil, I. Dünya Savaşı’nın devamı olarak görmekteydiler ve bu nedenle de galip taraf olduklarını iddia etmekteydiler. Ayrıca Mudanya’nın değil, Mondros’un esas alınması gerektiğine inanmaktaydılar.

Törenlerin tamamlanması, yöntem ve şekil sorunlarının belirlenmesinden sonra Lozan Konferansı Uşi Şatosu’nda 22 Kasım 1922’de çalışmaya başlamıştır. Üç komisyon kurulmuştur. Birinci komisyon arazi ile ilgili sorunlara, askerlikle ilgili işlere ve Boğazların statüsüne bakacaktı ve başkanlığına Lord Curzon getirilmişti. Mali ekonomik sorunlarla ilgili ikinci komisyonun başkanlığını ise Fransız Bareré’in yapması kararlaştırılmıştır. Azınlıklar ve diğer hukuki sorunlarla ilgili komisyonun üçüncü komisyondu ve başkanı İtalyan temsilci Garroni idi.

Görüşmelerin başlamasıyla birlikte Türk heyeti, İngiltere ile Musul ve Boğazlar, Fransa ile kapitülasyonlar ve imtiyazlar; İtalya ile ise kapitülasyonlar ve kabotaj gibi konularda karşı karşıya kalmış ve büyük bir çatışma içine girmiştir. Ayrıca Yunanistan’la da tazminat bedeli Trakya sınırı (Karaağaç sorunu) ve Ahali Mücadelesi (Etabli) sorunlarında önemli görüş ayrılıkları çıkmıştır. Bu arada Bulgaristan ve Sovyet Rusya temsilcileri de, sadece Boğazlarla ilgili oturumlara katılmak için Lozan’a gelmişlerdir.

Lord Curzon’un tutumu ve diğer gelişmeler karşısında konferansın anahtar ülkesi olarak İngiltere’yi gören Türkiye, bu ülkenin kısmen de olsa tatmin edilmesinin gerektiğine inanmaya başlamıştır. Bu nedenle Sovyet Rusya’nın tüm tepki ve kışkırtmalarına karşın Boğazlar konusunda İngiliz tezine yaklaşılmış ve bu konuda İngiltere’ye belli oranda taviz verilmiştir. Sovyetler kendi çıkarlarına uygun olarak Boğazların tümüyle Türkiye’nin egemenliğine bırakılması gerektiğini savunurken, İngilizler bu bölgenin yönetiminin uluslar arası bir komisyona bırakılması ve Türkiye ile ilgili bazı sınırlamalar getirilmesinin şart olduğunu öne iddia etmişlerdir. Türk tarafı ise Misak-ı Milli’yi de göz önünde tutarak konferansın genel başarısı ve diğer konularda İngiltere’nin desteğini alabilmek için Sovyet tezinden uzaklaşmış ve İngiliz görüşüne yaklaşmıştır.

Boğazlar konusunda Sovyet Rusya’nın muhalefetine rağmen ilerleme kaydedilmişse de, bu olumlu adım diğer konulara yansımamıştır. Öyle ki Şubat ayı başlarına gelindiğinde Musul (Irak Sınırı), Karaağaç (Doğu Trakya Sınırı) mali ve ekonomik konularla, kapitülasyonlar ve Yunanistan’dan istenen tamirat bedeli konularındaki görüş ayrılıkları giderilememiştir.

Görüşmelerde hiçbir ilerleme kaydedilememesi üzerine konferans çıkmaza girmiş ve 4 Şubat 1923’de kesilmiştir. Görüşmelerin başarısız olması sonucu Türk heyeti ve diğer heyetler Lozan’ı terk etmişler ve yeni bir dönem başlamıştır.

Kaynaklar:

  • http://www.ait.hacettepe.edu.tr
  • İsmail Soysal, Tarihçeleri ve Açıklamalarıyla Türkiye’nin Siyasal Antlaşmaları, Ankara, 1983.
  • Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar ve Belgeler, Ankara, 1972.
  • Cemil Bilsel, Lozan, 2 c., İstanbul, 1933.

İçeriğimize yorumda bulunmak ister misiniz?

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi Çekebilir

Siteden...

İlgili İçerikler