FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ
HUKUK FAKÜLTESİ
2017/2018 GÜZ YARIYILI
“GENEL KAMU HUKUKU” DERSİ VİZE SINAVI
Adı: Soyadı: Numara:
15.11.2017
Açıklamalar
¨Yanınızda veya sıranızda kitap, not vs. bulundurmayınız ♦Cep telefonları sınav salonu dışında tutulmalıdır ¨Kurşun kalem kullanmayınız ¨Birbirinizden kalem vb. şeyler istemeyiniz ¨Cevap kağıdında yazılar okunaklı olmalı ve yazım kurallarına uyulmalıdır; okunamayan kısımlar değerlendirme dışı bırakılacaktır ¨İstenilen sorudan başlanabilir ♦Sınav süresi 75 Dakikadır.
Başarılar Dilerim. Yrd. Doç. Dr. Aslan DELİCE
SORULAR
1- Platon’u büyük ölçüde etkilemiş olan Sparta şehir devletinin mülkiyet, yasalar, v.b. toplumsal hayatını anlatınız.
2- Platon’un ideal toplumu anlattığı Devlet isimli kitabında küçük bir azınlığın yönetimini meşrulaştırmak için ileri sürdüğü “biyolojik” ya da “organizmacı” görüş nedir? Açıklayınız.
3- Aristoteles’e göre demokrasi niçin kötü yönetim biçimlerinden biridir. Politeia- demokrasi ilişkisini de içerecek şekilde açıklayınız.
4- İlk dönem Stoa düşünürlerinin akıl-eşitlik ilişkisini nasıl kurduklarını yazınız.
5- Aquino’lu Thomas yasayı nasıl tanımlar? Tanımlanan yasanın özellikleri nelerdir? Kaç çeşit yasa vardır?
CEVAP ANAHTARI
1- Yönetici grup olan Spartalılar, Dor istilası sırasında ülkeyi ele geçirmişler ve yerli halkı serf haline getirmişlerdir. Yasalar hiçbir Spartalının yoksul ya da zengin olmasına izin vermeyecek şekilde hazırlanmıştı. Hiçkimse altın ya da gümüş edinemezdi. Bu nedenle kullanılan paralar demirden imal edilirdi. Spartalılar başka sitelere yolculuk yapamaz, yabancılar da Sparta’ya kabul edilmezdi. Böylece yasaların ve geleneklerin bozulması engellenmiş olurdu.
Güçlü bir orduya duyulan ihtiyaç, her erkeğin sadık ve inançlı bir asker olarak yetiştirilmesini gerektirdiğnden yaşlılardan oluşan bir heyet yeni doğan erkek bebekleri inceler, sağlıklı görünmeyenleri derin bir vadiye atılırdı. Yalnızca amaca uygun olanların hayatta kalmasına izin verilirdi. Kızlar da erkelerin aldığı eğitimin bir kısmını alırdı. Temal görevleri devlet için daha fazla savaşçı doğurmaktı.
2- Biyoljik ya da organizmacı teoriye göre insan ve toplum aynı yasalara göre açıklanabilir. Biyolojik yasalar gereği insanı oluşturan çok sayıda organ hepbirlikte vücudu yönetmez. Beyin diğer tüm organları yönetir. Toplum da çeşitli kesim/sınıflar tarafından değil beyin takımını oluşturan bilge azınlık tarafından yönetilecektir. Pythagoras biyolojik bir organizma olan insan ile toplumsal bir organizma olan toplumun birbirine denk üç kesimden oluştuğunu varsayar. Buna göre insan akıl, ruh ve duygulardan oluşur. Ama herbir insanda bunların oranları farklıdır. Aklın baskın olduğu kişiler bilge, ruhun baskın olduğu kişiler cesur asker, arzuların baskın olduğu kişiler de üretici olur. Bu üç farklı kesimden oluşan toplumun, tıpkı insanda olduğu gibi beyin tarafından yani bilge insanlarca yönetilmesi gerektiği açıktır. Biyolojik organizmalarla toplumların farklı yasalara tabi olduğu gerçeğini gözden kaçıran bu kuram 2500 yıl sonra Avrupada canlanacak ve faşist ve ırkçı Nazi rejimine yol açacaktır.
3- Aristoteles için demokrasi kötü yönetim biçimidir zira sitenin genel yararını değil çoğunluğun faydasını düşünerek siyaset üretirler. Azınlığı oluşturan soyluların çıkarları hiç dikkate alınmaz. Bu anlamda Atina’nın radikal demokrasisi kötü, içinde Aristokratik kurumlar bulunduran demokrasiler ise iyi yönetimlerdir. Bunları diğerlerinden ayırmak için kullanılan kavram ise Politeia’dır. Politeia, çoğunlığun iyi yönetimi anlamına gelir ve ılımlı demokrasiler için kullanılır.
4- Stoa okulunun amacı insanı mutlu kılmaktır. İnsan doğaya uygun davranırsa mutlu olur, doğaya uygun davranmak ise akla uygun davranmak demektir. Çünkü evren evrensel akıl tarafından düzenlenmiştir. İnsan aklı da evrensel aklın bir parçası olduğundan akla göre hareket ederek evrensel düzene katılabilir. Böylece evrenle uyum içinde yaşayabilir. Akla uygun davranan herkes eşittir. Kişinin zengin ya da yoksul, özgür ya da köle, yurttaş ya da yabancı olması farketmez; herkes akla uygun davranabilir. Aristokrat filozofların aksine Stoacılara göre erdem ve bilgelik doğutan kazanılan bir özellik değildir. En cahil insan bile erdemli davranabilir yeterki akıl yolundan sapmasın. Bu fikirlerle Stoa okulu her türlü sınıfsal ve ırksal ayrımı rededdetmekte, yaygın bir alışkanlık olan halkları barbar ve uygar olarak sınıflandırma alışkanlığından uzak durmaktadırlar.
5- Aquino’lu Thomas’a göre yasa “toplumu yönetme görevini üstlenmiş olan yöneticinin ortak yararı sağlamak amacıyla koyduğu ve yayımladığı aklın emirleridir.” Bir yasanın adil olup olmadığını denetlemek için üç ölçüt kullanılır: İlk olarak yasa kişsel çıkara değil kamu yararına hizmet etmelidir. İkkinci olarak kanun koyucu yetki sınırlarını aşmamaldır. Üçüncü ve son olarak yasa insanlara haksız külfet yüklememelidir.
Dört çeşit yasa vardır: -Ölümsüz Yasa – Doğal Yasa –Kutsal Yasa – Pozitif Yasa