Bir Çığlık, İki Baba: Beşir Aslan ve Cemil Gezmiş’in Adalet Arayışı
Türkiye’nin en karanlık dönemlerinden birinde, iki baba – Yusuf Aslan’ın babası Beşir Aslan ve Deniz Gezmiş’in babası Cemil Gezmiş – tarihe geçen telgraflarıyla adaletin sesi oldular. 1971 yılının sonbaharında, çocuklarının idam kararlarının infazını beklediği o acı dolu günlerde, hem Başbakan Nihat Erim’e hem de Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıklarına çektikleri telgraflarla hukukun üstünlüğünü savundular.
Beşir Aslan, 29 Eylül 1971’de kaleme aldığı telgrafta, oğlu Yusuf Aslan’ın savunmasının yapıldığı günlerde Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı’nın radyoda yayınlanan tebliğini eleştirerek, bunun Anayasa’nın mahkemelerin bağımsızlığına ilişkin hükümlerine aykırı olduğunu vurguladı. “Mahkemelerin bağımsızlığına gölge düşürme istidadında bulunan bu tutumları dikkatinize arz olunur” sözleriyle, bir babanın çaresizliğinin ötesinde, bir vatandaşın hukuk devleti talebini dile getirdi.
Cemil Gezmiş ise 23 Ekim 1971’de, Beşir Aslan’la birlikte kaleme aldığı telgrafta, İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı’nın “verilmiş kararların infaz işlemine başlanacağı” şeklindeki ifadelerine tepki gösterdi. Yargıtay’ın henüz kararını vermediği bir süreçte, idamın adeta bir “emir” gibi sunulmasını eleştirerek, “Uzun süre ölüm gününü bekleme işkencesini… ne bizim ne çocuklarımızın tahammül etmesi mümkün değildir” diyerek, insanlık dışı bir uygulamaya isyan etti.
Bu iki telgraf, sadece iki babanın acısını değil, aynı zamanda dönemin siyasi atmosferinde hukukun nasıl askıya alındığının da çarpıcı bir belgesi niteliğindedir. Beşir Aslan ve Cemil Gezmiş’in sözleri, bugün bile adalet mücadelesinin ne denli zorlu olabileceğini hatırlatırken, hukukun üstünlüğüne olan inancın asla kaybolmaması gerektiğini de gözler önüne seriyor. Bu telgraflar, tarihin tozlu sayfalarında unutulmayacak birer insanlık manifestosu olarak yaşamaya devam edecek.
İçerik Başlıkları
Yusuf Aslan’ın Babası Beşir Aslan’ın Başbakan Nihat Erim’e Çektikleri Telgraf
Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıklarına çekilen telgrafların sureti
Çocuğum Yusuf Aslan’ın 1 No.lu Sıkıyönetim Mahkemesi’nde savunmasının yapıldığı 27-28 Eylül 1971 günleri, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı’nın radyoda devamlı yayınlanan tebliği, ailemizi derinden yaralamıştır.
Bu tebliğ, mahiyeti bakımından Anayasamızın mahkemelere telkin ve tavsiye yapılamayacağına dair hükmüne aykırıdır.
Mahkemelerin bağımsızlığına gölge düşürme istidadında bulunan bu tutumları dikkatinize arz olunur. 29/9/1971
Beşir Aslan
Adres:
Şehit Cemalettin Caddesi
139/3 No. da misafir.
İçaydınlıkevler-Ankara
Deniz Gezmiş’in Babası Cemil Gezmiş ve Yusuf Aslan’ın Babası Beşir Aslan’ın Başbakan Nihat Erim’e Çektikleri Telgraf
Sayın
Nihat ERİM
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
Ankara
21 ve 22 Ekim 1971 günleri Türkiye radyolarında yayınlanan İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı’nın 26 sayılı bildirisinde (verilmiş kararların infaz işlemine başlanacağı şu günlerde) diye bir deyim geçmektedir.
Çocuklarımız hakkında verilmiş idam kararlarının gerekçesi dahi tebliğ edilemeden, daha üst hukuk mercii olan YARGITAY, ve diğer mercilerden beklediğimiz ümit ışığını da kaybetmiş durumdayız.
Komutanlığın bildirisi YARGITAY’a bir direktif mahiyetinde olup Meclis, Senato ve Yargıtay kararlarının, bu istikamette verilmiş olduğu kamuoyuna duyurulmakta ve çocuklarımıza hücrelerinde ölüm gününü beklemeleri ima edilmektedir.
Uzun süre ölüm gününü bekleme işkencesini, duyan ve düşünen insan olarak ne bizim ne çocuklarımızın ve ne de iz’an ile düşünen herhangi bir kimsenin tahammül etmesi mümkün değildir.
Hukuk kurallarına uygun olarak yapılan yargılama ile bu sonuç ve davranış arasındaki çelişkiye eğilmenizi saygılarımızla arz ederiz. 23.10.1971
Deniz Gezmiş’in Babası Yusuf Aslan’ın Babası
Cemil Gezmiş Beşir Aslan