Ölüm ve beden zararına yol açabilen objektif hukuka veya borca aykırı davranışlardan kaynaklanan tazminat taleplerinin tabi olduğu zamanaşımına ilişkin düzenlemeler uygulamada adaletsizliğe yol açmaktadır. Çünkü gelişen teknoloji sebebiyle değişen günümüzdeki üretim ve tüketim biçimleri, eskisinden farklı olarak sorumluya isnat edilen davranışın işlendiği anda değil, işlenmesinden uzun zaman sonra zarara yol açmaktadır veya meydana gelen zarar uzun zaman sonra fark edilebilmektedir. Depremde yıkılan veya ağır hasar gören yapılar sebebiyle meydana gelen ölüm ve beden zararında da durum farklı değildir. Zamanaşımı kurumunun amacının muaccel olan alacak hakkı için talepte bulunmaya yönlendirme olduğu dikkate alındığında zararın henüz doğmadığı veya zarar görenin elinde olmayan sebeplerle öğrenilemediği bir durumda alacağın zamanaşımına uğraması amaca uygun düşmez. Hak arama özgürlüğünün (mahkemeye erişim hakkının) etkisiz hale gelmemesi amacıyla zamanaşımını durduran sebepler çerçevesinde psikolojik engeller daha kapsamlı biçimde dikkate alınmalıdır. Ayrıca aynı amaçla TBK hükümleri Anayasaya uygun yorumlanmalı, geç meydana gelen zararlarda mutlak zamanaşımının mutlaklığı sınırlandırılarak zararın meydana gelmesinden veya öğrenilmesinden itibaren, mutlak zamanaşımı süresi dolmuş olsa bile, kısa (nispi) zamanaşımı süresi işlemeye başlamalıdır.
Özge HANCI, Doç. Dr., drozgehanci@gmail.com