Osmanlı Ceza Muhakemesi Hukukunda Şüpheli Ve Sanığın Susma Hakkı

Kişinin kendini ve yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunmaya ya da bu yönde delil göstermeye zorlanamaması “nemo tenetur” ilkesi olarak adlandırılmaktadır. Susma hakkı, bu ilkenin önemli bir unsuru olup adil yargılanma hakkının da temelidir. Susma hakkının  tanınmadığı bir düzende adil yargılanmadan da bahsedilemez. Ayrıca böyle bir düzende işkence ve kötü muamelenin engellenmesi de çok zordur. Bu nedenle, susma hakkı hem kişi onurunun korunması ilkesi hem de hukuk devleti ilkesi ile yakın bağ içindedir.

Tarihi süreçte, şüpheli ve sanığa uzun bir süre susma hakkı tanınmamıştır. Ancak Aydınlanma Çağı ile birlikte bu hak, önce işkence ve kötü muamele yasağının kabul edilmesi ile tanınmaya başlamış; ardından yasal ve anayasal güvencelere bağlanmıştır.

Osmanlı ceza muhakemesi hukuku da bu süreçten geçmiştir. Bu nedenle Osmanlı ceza muhakemesi hukukunda şüpheli ve sanığın susma hakkı, Tanzimat öncesi ve Tanzimat sonrası olarak iki dönemde incelenebilir. Tanzimat öncesinde şüpheli ve sanığa diğer haklarda olduğu gibi susma hakkı da tanınmış değildir. Hatta bazı durumlarda işkence ve kötü muamele ile ifade alınabilmiş, bu yolla elde edilen beyan delil olabilmiştir. Susmadan şüpheli veya sanığın aleyhine sonuç çıkarılabilmiştir. Buna karşın Tanzimat sonrasında işkence ve kötü muamele tamamen yasaklanmış, delil yasakları daha etkin şekilde uygulanmıştır. Ancak Fransız Ceza Muhakemesi Kanunu’nun etkisiyle hazırlanan 1879 yılında Usul-i Muhâkemât-ı Cezâiyye Kanun-ı Muvakkati (UMCKM) kabul edilene kadar şüpheli ve sanık hakları konusunda yeterli yol kat edilememiştir. UMCKM ile de susma hakkı açıkça tanınmasa da önemli aşama kaydedilmiştir. Yine de UMCKM’nin susma hakkına ilişkin düzenlemelerinin Mecelle’nin susma hakkına ilişkin düzenlemelerine göre geri kaldığı ifade edilebilir.

Bu makalede, kişinin kendini ve yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunmaya ya da bu yönde delil göstermeye zorlanamaması ilkesinin bir uzantısı ve önemli unsuru olan şüpheli ve sanığın susma hakkı Osmanlı ceza muhakemesi hukuku açısından değerlendirilmiştir.

Şaban Cankat TAŞKIN Dr. Öğr. Üyesi, İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı, cankattaskin@aydin.edu.tr,

MAKALENİN TAMAMINI BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ!

Bu Hafta İlgi Görenler

22.7.1971 Tarihli, 1.Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinde Başlayan 1. THKO Davası 4. Duruşma (1 ve 2 Nolu Oturum) Zaptı

1. SIKIYÖNETİM ASKERÎ MAHKEMESİ 971/96-13 Duruşma: 4. 22.7.971 Duruşmanın tehir edildiği belli gün...

Usuli Kazanılmış Hak ve İstisnaları – Maddi Hata Kavramı

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda  usulî kazanılmış hakka ilişkin...

17.7.1971 Tarihli, 1.Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinde Başlayan 1. THKO Davası 2. Duruşma Zaptı

1. SIKIYÖNETİM ASKERÎ MAHKEMESİ 971/96-13 Duruşma: II. 17.7.971 ve Hak. Yzb. Baki TUĞ...

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan Ve Sinan Cemgil...

Deniz Gezmiş, Sinan Cemgil ve Yusuf Aslan tarafından kaçırılan...

1. THKO İddianamesi

T.C. SIKIYÖNETİM KOMUTANLIĞI ASKERÎ SAVCILIĞI ANKARA 29.6.1971 Evrak No: 1971/87 Esas No. 1971/60 Karar No. 1971/47 İDDİANAME ve KOVUŞTURMAYA...

Vergi Kaçakçılığı Suçlarında Dava Zamanaşımı

Çalışma muhtevasında vergi kaçakçılığı suçlarında dava zamanaşımının ne zaman...

Haksız Fiil Sonucu Şahıs Varlığı Zararları

İnsanların medeni topluluklar kurması, sivil hayatın gelişmesi hukuk kurallarının...

Türkiye’de Gözaltı Süreci: Haklar, Mevzuatlar ve İşleyiş...

Gözaltına Alma Nedir? Gözaltı, Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre Cumhuriyet...

Esir Pazarı

1833 yılında Alphonse de Lamartine tarafından kaleme alınmış, İstanbul’un...

Silahların Eşitliği İlkesi

Silahların Eşitliği İlkesinin Kavramsal Çerçevesi Silahların eşitliği kavramı, Alman hukukunda...

Geçmişten Günümüze Ölüm Cezası, İnfaz Yöntemleri Ve...

Ölüm cezası, kadim dönem ilkel topluluklarından günümüz modern hukuk...

Siteden