Suçüstü hâli ve buna dayanılarak yapılan yakalama işlemi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) ve 1982 Anayasası’nda ifadesini bulan kişi özgürlüğü ve güvenliği bakımından önemli hukuksal sonuçları olan ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumudur. Hukuk devleti ilkesi, özgürlük ve güvenlik hakkı gibi temel hak ve hürriyetleri doğrudan etkilediği için suçüstü işleminin somut olayda uygulanma koşullarının var olup olmadığına dair yorumlarda son derece dikkatli davranılması gerekmektedir. Soruşturulmaları ve kovuşturulmaları bakımından kanunla tanınmış özel usuli güvencelere tabi bulunan yargıçların, savcıların ve yüksek mahkeme üyelerinin darbe girişimi sonrasında, bu özel güvenceler bir tarafa bırakılarak, haklarında suçüstü hali uygulanması ve buna dayanılarak uygulanan yakalama, gözaltına alma ve tutuklama işlemleri gerek iç hukukta gerek de İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) nezdinde tartışılmış ve İHAM ile ulusal yargı mercileri arasında bazı görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. İHAM, yüksek yargı üyeleri ve bunların dışında kalan yargıç ve savcılar hakkında uygulanan suçüstü işlemine ilişkin Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtayın yorumlarını oldukça genişletici bulmuş, bunun öngörülebilirlik ve dolayısıyla yasallık ilkesini ihlal ettiği sonucuna varmıştır.
Uğur ARSLAN – Dr., uarslantr@gmail.com, ORCID: 0000-0002-3987-8465, Makalenin Gönderim Tarihi: 25.09.2024, Kabul Tarihi: 29.12.2024
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ 176. SAYI 2025
📃 MAKALENİN TAMAMINI BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ!