FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ
HUKUK FAKÜLTESİ
2019/2020 GÜZ YARIYILI
“GENEL KAMU HUKUKU” ARA SINAVI
Adı: Soyadı: Numara:
13.11.2019
Açıklamalar
¨Yanınızda veya sıranızda kitap, not vs. bulundurmayınız ♦Cep telefonları sınav salonu dışında tutulmalıdır ¨Kurşun kalem kullanmayınız ¨Birbirinizden kalem vb. şeyler istemeyiniz ¨Cevap kağıdında yazılar okunaklı olmalı ve yazım kurallarına uyulmalıdır; okunamayan kısımlar değerlendirme dışı bırakılacaktır ¨İstenilen sorudan başlanabilir ♦Sınav süresi 70 Dakikadır.
Başarılar Dilerim. Dr. Aslan DELİCE
SORULAR
Açıklamalar
¨Yanınızda veya sıranızda kitap, not vs. bulundurmayınız ♦Cep telefonları sınav salonu dışında tutulmalıdır ¨Kurşun kalem kullanmayınız ¨Birbirinizden kalem vb. şeyler istemeyiniz ¨Cevap kağıdında yazılar okunaklı olmalı ve yazım kurallarına uyulmalıdır; okunamayan kısımlar değerlendirme dışı bırakılacaktır ¨İstenilen sorudan başlanabilir ♦Sınav süresi 70 Dakikadır.
Başarılar Dilerim. Dr. Aslan DELİCE
SORULAR
1- Gerek Atina’da gerekse Sparta’da yurttaşlığın temel koşulu özgür olabilmektir. Yurttaş ve Polis için özgürlük ne anlama gelir? Açıklayınız.
2-Platon ideal polisi anlattığı “Devlet” adlı eseerinde toplumu iş bölümü esasına dayalı üç sınıflı bir yapı üzerine oturtur:
I-Üreticiler/Çalışanlar II- Savaşçılar/Koruyucular III–Yöneticiler. Platon bu eserinde savaşçılar/koruyucular için mülkiyet ve aile kurumunu hangi gerekçelerlerle nasıl düzenlemiştir? Açıklayınız.
3- Aristoteles’in kölelik hakkındaki fikirlerini ve bu kurumu nasıl meşrulaştırdığını izah ediniz.
4- Stoa Okuluna göre erdeme uygun yaşamak insanın ödevidir. Bu cümlede vurgulanan ödevin ne olduğunu ve insanları nasıl olup da eşitlediğini açıklayınız.
5- Aşağıdaki kavramları açıklayınız:
- a) Barbar b) Metik c) Fief Sözleşmesi d) İktidar İlişkisi (Max Weber’e göre) e) Serf
CEVAP ANAHATARI
1- Gerek Atina’da gerek Sparta’da yurttaşlığın temel koşulu özgür olabilmektir. Ancak bu özgürlük yalnızca köle olmamak anlamına gelmez. Çünkü metikler bu anlamda özgür oldukları halde yani köle olmamalarına karşın yurttaş değildirler. O halde kastedilen özgürlük bununla sınırlı değildir. Polis yurttaşlığı, kadınları ve metikleri özgür olmalarına rağmen dışlayan bir niteliğe sahiptir. Antik Yunan’da hem yurttaşları hem polis’i niteleyen özgürlük kavramı başına buyrukluğu içerir; Bir yandan çalışıp çalışmama özgürlüğünü özellikle de başkası için çalışmak zorunda olmayışı diğer yandan da efendisiz olmak anlamına gelir. Benzer şekilde polis içinde özgür olmak efendisiz olmayı gerektirir. Bu da bir başka polis için çalışmak zorunda olmamak ve ona haraç vermek zorunda kalmamak anlamına gelir. Birde yönetimin adı, biçimi ne olursa olsun kendi yurttaşlarınca yönetilmek de polisin özgürlüğünün göstergesidir. Yunan dünyası için özgürlük, zorunluluklar dünyasına ait olmamak demektir.
2- Koruyucuların ortak yaşamında hiçkimse özel mülkiyete sahip değildir. Böylece mülkiyet kaynaklı çatışma ve çekememezlikler oratadan kaldırılmış olur. Altın ve gümüş gibi değerli madenler bu sınıfa yasaklanarak koruyuculardan zengin ya da fakir olmayası engellenir. Bu sınıfın görevi içerde düzeni korumak dışarda polisi savunmak olduğuna göre başka bir faaliyette bulunamazlar. Tüm sınıf aynı işlevle donatıldığına göre büyük bir aile gibi aynı biçimde ve birlikte yaşamalıdırlar.
Platon bu sınıf için aile kurmayı da yasaklar. Arkasında bir ailesi olan savaşçının aklı savaşta değil ailesinde olacaktır. Eş ve çocuk sevgisi ailenin polisin önüne geçerek bireysel tutkuları körükleyebilecektir. Aile, koruyucular sınıfının polise vermesi gereken sevgisini kendine tahsis ederek polisi tehlikeye düşürebilecektir. O halde kaldırılmaldır. Ama üreticiler sınıfı aile kurabilir. Yöneticiler ve savaşçılar için kadınlar ve çocuklar ortak olacaktır. Çocuklar devlet tarafından büyütülecektir.
3- Aristoteles, köleliğin doğal olduğunu, hayatın sürdürülmesi ve ev yönetiminin idamesi için bir araç olduğunu ileri sürer. Kölelik kurumu şu argümanlar kullanılarak meşrulaştırılmaya çalışılır: Zihnin bedeni yönetmesi gibi efendinin de köleyi yönetmesi doğaldır. Daha iyiler daha değersizleri yönetir: İşte bu sebeple asgari bir akla sahip olan kölenin aşağı bir varlık olarak itaat etmesi doğaldır. Kölelik iktisadi açıdan da gerekli bir kurumdur. Çünkü köleler üretimin vazgeçilmez bir parçasıdır. Cansız araçlar yani tezgahlar, eşyalar, aletler onları kullanan canlılar olmadan nasıl ki işe yaramıyorlarsa üretimin vazgeçilmez parçası olan köleler de diğer üretim parçaları gibi efendileri olmadan bir işe yaramazlar.
Efendinin köle üzerindeki üstünlüğü, siyasal yaşamda yönetenlerin, daha değersiz olan yönetilenler üzerindeki üstünlükleri ile aynıdır. Efendinin köle üzerindeki hâkimiyeti tiranlığa benzer bir nitelik taşıdığı için önemli olan daima efendinin çıkarıdır.
4- Ödev: İnsanın, tanrının kendisine verdiği rolü oynaması demektir. Rolün ne olduğu ise önem taşımaz. İşte bu nedenle özgür-köle, zengin-yoksul, soylu-avam gibi toplumsal roller arasındaki farklılıklar yok olur. Herkes, verilen rolleri yerine getirme noktasında eşitlenir. İnsanlar, aynı ilahi yasaya boyun eğen “tanrının çocukları olarak kardeştir.” İnsanlar toplumsal statülerinden bağımsız olarak yazgılarına boyun eğme noktasındaki ahlaki tutumları ile özgür kabul edilir. Stoacı düşüncenin bu türden bir içsel özgürlük vurgusu erdemli mutlu yaşamın, dış koşullardan bağımsız olduğu iddiasını öne sürmektir.Stoacılar için eşitsizlik bilge ile bilge olmayan arasındadır.
5- a) Fief Sözleşmesi: Tüm Orta Çağ boyunca Avrupa’ya damgasını vuran ve toprağın kullanımını düzenleyen sözleşmedir. En büyük Süzeren (senyör) Kraldır, İmparatordur. Toprak mülkiyeti krala aittir. Senyör/Kral, Vassal’ına (daha alt düzeydeki senyör) belirli toprak parçasının intifa (kullanım) hakkını sözleşme ile devreder. Toprak karşılığında vassal belli miktarda altını her yıl ödeyecektir. Ayrıca belirli sayıda asker besleyip kralın emrine tahsis etmekle yükümlüdür. Senyör, kraldan sözleşme ile intifa hakkını aldığı topraklar üzerinde idari, mali, adli yetkilere sahiptir. Köylülere toprak ve tarım aletlerini kiralayarak ürünün önemli bir kısmına el koyar. Fief sözleşmesiyle toprak sahibi soylu sınıf, topraklar üzerinde yaşayan serf’e egemen olur ve onları ekonomik anlamda sömürür.
- b) Metik:Polis’e yerleşmiş olan yabancılardır. Özgür olmalarına karşın siyasal haklardan mahrumdurlar. Ziraat ve ticaretle uğraştıkları için zengindirler. Özgürlüğüne kavuşan kölelerde bu sınıfa dahil olur. Metik’ler evlilik ve evlatlık ilişkisi yoluyla yurttaşlık haklarını elde edebilirdi.
- c) Barbar: Antik Yunan Polis’inde yurttaş-barbar ayrımı vardır. Barbar, yabancı olan herkes için kullanılan bir sıfattır. Esas olarak yunanca konuşmayan yabancılara işaret eder.
- d) İktidar İlişkisi (M. Weber’e göre): A’nın B’ye, B’nin istemediği bir şeyi yaptırabilme gücüdür. Bu anlamıyla sadece devletle birey arasında değil tüm toplumsal ilişkilerde örneğin aile okul ya arkadaşlık ilişkilerinde de iktidar ilişkisi mevcuttur.
- e) Serf: Yarı köle, toprağa bağımlı senyöre tabi ortaçağ Avrupa köylüsüdür. Toprağı işlemek, vergi ödemek ve şatoyu korumak gibi görevleri vardır.