Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 34. maddesine göre “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir”.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesinde ise, “Toplanma ve örgütlenme özgürlüğü” düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca “Herkes asayişi bozmadan toplantılar yapmak, dernek kurmak, (…) başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak (…) haklarına sahiptir”.
Anayasamızda güvence altına alınan temel haklardan olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, ifade özgürlüğünün kolektif bir biçimde kullanılmasının ve bireylerin düşüncelerini aktarmasının en etkin aracı olduğu için, demokratik bir hukuk devletinde toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir unsurudur.
TOPLANMA ÖZGÜRLÜĞÜ, düşünceyi açıklama ve başkalarına ulaştırma ortak amacı içinde birden fazla gerçek ve tüzel kişinin gerek halka açık yerlerde gerekse özel konutlarda toplantı, gösteri, ve yürüyüş vb. gibi, barışçıl nitelikte bir araya gelmesidir. Silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı amaçlarla yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşleri barışçıl nitelikte gösterilerdir.
İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi tarafından, temel bir hak olan ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünün daha iyi anlaşılması ve özgürlüğün ihlal edilmesinin önüne geçilebilmesi amacıyla, herkes tarafından bilinmesi gereken ve toplumun her kesimine yönelik genel bilgiler derlenerek elinizdeki kitapçık hazırlanmıştır. Kitapçıkta, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile ulusal mevzuat doğrultusunda yakalama, gözaltı, tutuklama ve yargı aşamalarında da rehberlik etmesi amacıyla temel konulara yer verilmiş tir. Ayrıntılı bilgi almak için İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi’ne başvurabilirsiniz.
📖⚖️ ――――――――――
“Bilenler özgür,
bilinçliler güçlüdür.”
―――――――――― ⚖️🔐
İçerik Başlıkları
- 📃 1. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ DÜZENLEMEK VE TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNE KATILMAK HERHANGİ BİR İZNE BAĞLI MIDIR?
- 📍 2. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNÜN YERİ,GÜZERGAHI VE ZAMANI NASIL BELİRLENİR?
- 📝 3. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ DÜZENLEME BİLDİRİMİ NASIL YAPILMALIDIR?
- 🛅 4. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNE KATILIRKEN YANIMDA BULUNDURMAM GEREKEN EŞYALAR NELERDİR?
- 🚫 5. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNE KATILIRKEN YANIMDA BULUNDURMAMAM GEREKEN EŞYALAR NELERDİR?
- 👮🏿 6. KOLLUK GÖREVLİSİNİN TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNÜ, BİLDİRİMDE BELİRTİLEN SÜREDEN ÖNCE SONA ERDİRME YETKİSİ VAR MI?
- ⚠️ 7. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNE MÜDAHALE EDEN KOLLUK GÖREVLİSİNİN ZOR KULLANMA YETKİSİNİN SINIRI NEDİR?
- 🔍 8. YAKALAMA NEDİR?
- 🆔 9. KOLLUK GÖREVLİSİNE KİMLİK BİLGİLERİMİ SÖYLEMEK ZORUNDA MIYIM?
- ⚖️ 10. YAKALAMA İÇİN HAKİM KARARI GEREKİR Mİ?
- 🧐 11. YAKALAMA SIRASINDA KOLLUK GÖREVLİLERİ ÜZERİMİ ARAYABİLİR Mİ?
- 🛑 12. YAKALAMA SIRASINDA KOLLUK GÖREVLİLERİNİN MÜDAHALE YETKİSİNİN SINIRI NEDİR?
- ℹ️ 13. YAKALAMA SIRASINDA HAKLARIM NELERDİR?
- 📞 14. YAKALANDIĞIMI YAKINLARIMA HABER VERME HAKKIM VAR MI?
- ⏳ 15. YAKALAMADAN SONRA SIRASIYLA HANGİ İŞLEMLER YAPILIR?
- 🔒 16. GÖZALTINA ALMA NEDİR?
- 📜 17. GÖZALTI KARARINI KİM VERİR?
- ⏰ 18. GÖZALTI SÜRESİ NE KADARDIR?
- 🔎 19. GÖZALTI SIRASINDA HAKLARIM NELERDİR?
- 🗣️ 20. GÖZALTI SÜRESİNCE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NDE İFADE VERECEK MİYİM?
- 🏢 21. GÖZALTI SIRASINDA NEREDE BEKLETİLECEĞİM?
- 📌 22. İFADE VERME VE SORGU SÜRECİ BOYUNCA NELERE DİKKAT ETMELİYİM?
- 🏥 23. YAKALAMA VE GÖZALTI SÜRESİNCE KAÇ DEFA RESMİ SAĞLIK KURULUŞUNA GÖTÜRÜLECEĞİM?
- ⚖️ 24. YAKALAMA VEYA GÖZALTI VEYA TUTUKLAMA ESNASINDA HAKLARIMIN İHLAL EDİLMESİ HALİNDE SAVCILIĞA ŞİKAYETTE BULUNMAM YA DA MAHKEMEYE BAŞVURARAK DAVA AÇMAM MÜMKÜN MÜ?
- 💰 25. SAVCILIK VEYA MAHKEMEYE BAŞVURURKEN HARÇ ÖDEYECEK MİYİZ?
- ❌ 26. YAKALAMA VE GÖZALTI NEDENİYLE SAVCILIK YA DA MAHKEMEYE BAŞVURMAKTAN DOLAYI BİR CEZA ALMA İHTİMALİM VAR MI?
- 🌐 27. YABANCILAR AÇISINDAN DÜZENLEME NASILDIR?
- 🧒 28. ÇOCUKLAR AÇISINDAN DÜZENLEME NASILDIR?
- 📌 ÖZET / HATIRLATMALAR
- 📚 İLGİLİ MEVZUAT
📃 1. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ DÜZENLEMEK VE TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNE KATILMAK HERHANGİ BİR İZNE BAĞLI MIDIR?
Anayasa’nın “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı” başlıklı 34. maddesine göre “Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.”. Dolayısıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak için yetkili makamlardan izin almak gerekmez.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü” başlıklı 11. maddesine göre, “Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir.
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 3. ve 10. maddeleri uyarınca kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek için
sadece mülki idare amirine bildirimde bulunmak yeterlidir.
Bildirimin amacı, öncelikle katılımcıların güvenliğini sağlamaya yönelik önlemlerin alınması olduğu kadar, çevre ve trafik düzeninin korunmasını sağlamaya yöneliktir.
Söz konusu bildirim ve düzenlemelerin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ortadan kaldıracak, zorlaştıracak ya da izin almaya dönüştürecek şekilde uygulanamayacağı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları uyarınca güvencealtına alınmıştır (Oya Ataman / Türkiye, 05.12.2006, § 38).
📍 2. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNÜN YERİ,GÜZERGAHI VE ZAMANI NASIL BELİRLENİR?
AİHM kararlarında, toplanma özgürlüğünün, “gösteri yapılacak yeri belirleme özgürlüğü”nü de kapsadığı belirtilmiştir Disk – Kesk / Türkiye, 27.11.2012). Mahkeme, kamuya açık alanda düzenlenen gösterilerin, trafiği aksatmak gibi etkilerle günlük yaşam düzenini bozabileceğini kabul etmekle birlikte, göstericiler şiddet içeren hareketlerde
bulunmadıkları sürece, resmi makamların barışçıl nitelikteki toplantılara hoşgörü göstermesinin önemli olduğunu vurgulamaktadır (Nurettin Aldemir ve Diğerleri / Türkiye,
18.12.2007)
Buna karşılık Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununda, kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanması amacıyla, parklarda, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde ve bunların eklentilerinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir kilometre uzaktaki alan içinde toplantı yapılamayacağına ve şehirlerarası yollarda gösteri yürüyüşleri düzenlenemeyeceğine ilişkin yasal sınırlamalar mevcuttur. (Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu m. 22).
Toplantı ve gösteri yürüyüşü için toplanma ve dağılma yerleri ile izlenecek yol ve yönler ile sonradan yapılacak değişiklikler yerel gazeteler ve internet haber siteleri ile valilik ve kaymakamlık internet sitelerinden ilan edilerek halka duyurulur (Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu m. 6).
Toplantı ve yürüyüşlere ve bu amaçla toplanmalara güneş doğmadan başlanamaz (Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu m. 7)
📝 3. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ DÜZENLEME BİLDİRİMİ NASIL YAPILMALIDIR?
Toplantının yapılmasından en az (48) saat önceden ve çalışma saatleri içinde etkinliğin yapılacağı yerin bağlı bulunduğu Valilik veya Kaymakamlığa yazılı bildirimde bulunulur. (Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu m. 10)
AİHM kararları uyarınca, toplantı öncesinde bildirim yapılmasa dahi, katılımcılar barışçıl davranmaya devam ettiği ve kamu düzenini bozmadığı sürece, toplantı, barışçıl kabul edilir ve suç teşkil etmez (Oya Ataman / Türkiye, 05.12.2006; Cisse / Fransa, 09.04.2002; Gafgaz Mammadov / Azerbaycan, 15.10.2015). Mahkemeye göre, önceden bilgi verme veya izin alma ile ilgili olarak iç hukukta yer verilen düzenlemeler, toplanma özgürlüğüne aykırılık oluşturmamalıdır.
🛅 4. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNE KATILIRKEN YANIMDA BULUNDURMAM GEREKEN EŞYALAR NELERDİR?
Kimliğinizi ispata yarayacak nüfus cüzdanı veya nüfus cüzdanı yerine geçebilecek belgeyi (sürücü belgesi, pasaport gibi) mutlaka yanınızda bulundurmalısınız. Ayrıca kalem, not defteri, cep telefonu, fotoğraf makinesi ve tıbbi açıdan kullanmanız zorunlu olan ilaç ve malzemeleri yanınızda bulundurmanız yararlı olacaktır.
🚫 5. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNE KATILIRKEN YANIMDA BULUNDURMAMAM GEREKEN EŞYALAR NELERDİR?
Gösteri ve yürüyüşü barışçıl olmaktan çıkaracak her türlü silah; örneğin, ateşli silahlar, havai fişek, molotof ve benzeri el yapımı olanlar dahil patlayıcı maddeler, her türlü kesici, delici aletler, taş, sopa, demir ve lastik çubuklar, boğma teli veya zincir gibi bereleyici ve boğucu araçlar, yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, zehirleyici kimyasallar, sis,
gaz ve benzeri maddeler bulundurulmamalıdır. (Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu m. 23).
👮🏿 6. KOLLUK GÖREVLİSİNİN TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNÜ, BİLDİRİMDE BELİRTİLEN SÜREDEN ÖNCE SONA ERDİRME YETKİSİ VAR MI?
Kanuna uygun olarak başlayan bir toplantı ve gösteri yürüyüşü, daha sonra kanuna aykırı hale dönüşürse kolluk görevlisi bu durumun sonlandırılması için uyarıda bulunur.
Kanuna aykırılık ve suç unsuru devam ettiği takdirde kolluk görevlisi topluluğa dağılmasını, aksi halde zor kullanılacağını ihtar eder. Kolluk görevlisi, dağılanlara müdahale edemeyeceği gibi, yol vererek güvenli olarak dağılmalarını sağlamakla yükümlüdür (İzci / Türkiye, 23.07. 2013).
Ancak, kolluk kuvvetlerinin barışçıl bir toplantı veya yürüyüşe ilişkin “dağılın” uyarısında bulunması, başlı başına toplantı ve yürüyüşü kanuna aykırı hale getirmez; aksine, AİHS m.11’de düzenlenen toplanma özgürlüğüne orantısız bir müdahale teşkil edebilir (Laguna Guzman / İspanya, 06.10.2020).
Resmi makamların birincil sorumluluğu, barışçıl toplantı hakkını korumak ve toplantı boyunca kamu düzenini sağlamaktır. Katılımcıların hakları, şiddet eylemleri nedeniyle zarar görmemelidir (Ezelin / Fransa, 26.04.1991).
⚠️ 7. TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜNE MÜDAHALE EDEN KOLLUK GÖREVLİSİNİN ZOR KULLANMA YETKİSİNİN SINIRI NEDİR?
Kanunda, kolluk görevlisinin, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve direnişle orantılı şekilde zor kullanmaya yetkili olduğu düzenlenmiş olmakla birlikte, bu hüküm, kolluk görevlisinin kişilerin temel haklarını ihlal etme ve kötü muamele ile şiddet kullanma yetkisi olarak görülemez. Kolluk görevlisi, kamu güvenliği ve düzenini sağlama görevi yanında, toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılan kişilerin temel
hak ve özgürlüklerini korumalıdır. (Maside Ocak Kışlakçı, 16.11.2022)
Müdahaleden önce gerekli ihtarların yapılmaması, toplantı ve yürüyüşün dağılmasını kolaylaştıracak şekilde alan açılmaması, yapılan müdahalenin başvurulacak son yöntem
olarak görülmemesi ve orantılı olmaması halinde kolluk görevlisinin karşılaşacağı cezai yaptırımlar söz konusudur.
Örneğin; sadece beden gücü ile pasif davranarak kırabileceği direnmeyi, cop veya basınçlı su kullanarak kırması, direniş göstermeksizin dağılmakta olan topluluğa gaz sıkılması, plastik mermi ile doğrudan hedef alarak müdahale edilmesi “orantısız güç kullanılması” anlamına gelir (Biçici / Türkiye, 27.05.2010; Ali Güneş / Türkiye, 10.04.2012; İzci / Türkiye, 23.07. 2013, Ali Rıza Özer ve Diğerleri, 06.01.2015).
Ayrıca, 27 Kasım 2012 tarihli 38676/08 başvuru numaralı Disk ve Kesk / Türkiye kararında, hükümet tarafından örgüt üyelerinin polise taş attığı ve müdahalenin bu sebeple yapıldığı ileri sürülmüşse de, söz konusu iddiayı doğrular herhangi bir delil olmadığı ve kolluk kuvvetlerinin DİSK Genel Merkezi önünde bekleyen insanları dağıtmak için gaz bombası, boya ve tazyikli su kullanıldığı tespit edilerek ihlal kararı verilmiştir.
🔍 8. YAKALAMA NEDİR?
Kamu güvenliği, kamu düzeni veya kişinin vücut veya hayatına yönelik var olan bir tehlikenin giderilmesi için denetim altına alınması gereken veya suç işlediği yönünde
hakkında kuvvetli iz, eser, emare ve delil bulunan kişinin, gözaltına alma veya muhafaza altına alma işleminden önce özgürlüğünün geçici olarak ve fiilen kısıtlanarak denetim
altına alınmasıdır (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 4).
🆔 9. KOLLUK GÖREVLİSİNE KİMLİK BİLGİLERİMİ SÖYLEMEK ZORUNDA MIYIM?
Kolluk görevlisi sizi durdurabilir ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir. Sizi durduran ve kimliğinizi göstermenizi isteyen kişi sivil giyimli ise, mutlaka polis olduğunu kanıtlayan belgeyi görmek istediğinizi söyleyin.
Bu belgeyi gösterdikten sonra sizden kimliğinizin veya araçta iseniz ehliyetinizin de gösterilmesini isteyebilir. Kolluk görevlisi, kimliğinizi verin diyemez, sadece göstermenizi isteyebilir. Kimlik belgenizin bulunmaması, açıklama yapmaktan kaçınmanız veya gerçeğe aykırı beyanda bulunmanız halinde, kimliğiniz açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar (24) saati geçmemek üzere gözaltına alınabilirsiniz.
Durdurma ve kimlik sorma yetkisine kolluk güçlerinin yanı sıra mahalle bekçileri de sahiptir. (Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu m.7)
⚖️ 10. YAKALAMA İÇİN HAKİM KARARI GEREKİR Mİ?
Suçüstü halinin bulunması, derhal işlem yapılmadığı takdirde suçun belirti / delillerinin kaybolması ve şüphelinin kaçması ihtimalinin ortaya çıkabileceği durumlar, “gecikmesinde sakınca bulunan hal” olarak tanımlanır. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, kolluk görevlilerine karşı mukavemet gösterilmesi ve ilgili mevzuatta yazılı diğer hallerde kişi hakkında tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren bir durum mevcut ise güvenlik güçleri tarafından yakalama yapılabilir.
Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kişilerin vücudu, hayatı bakımından tehdit oluşturan çok yakın bir tehlikenin var olması ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk görevlisinin önleme amaçlı muhafaza altına alma yani yakalama işleminden önce hakimden karar almasına vakit yoktur. Ancak yakalamanın kısa süreli olmayacağı anlaşıldığında, özgürlük kısıtlamasının hukuka uygunluğu ve devamı konusunda kolluk görevlisinin derhal hakimden karar alma zorunluluğu vardır (Anayasa m. 19; Ceza Muhakemesi Kanunu m.90; Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m.19).
🧐 11. YAKALAMA SIRASINDA KOLLUK GÖREVLİLERİ ÜZERİMİ ARAYABİLİR Mİ?
Yakalanmanız ve Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmeniz sırasında, kaçmanızı, kendinize veya başkalarına zarar vermenizi önlemek amacıyla kaba üst araması yapılır. Fakat bu üst araması silah ve bunun gibi unsurların bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ile sınırlıdır.
Kadın göstericinin üst araması kadın memur tarafından yapılır. Yakalanan kişinin beyan ettiği cinsiyetinden farklı cinsiyette bir memur tarafından arama yapılması zaruret oluşturmuş ise bu durum tutanakla belirtilmelidir. Yakalama bir konut, işyeri ve eklentileri içinde gerçekleştirilmişse, zarar vermeyi önleyecek tedbir niteliğinde, suç ile sınırlı, dar kapsamlı bir arama yetkisi doğurur. (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 90/4;Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu m. 4, m. 9; Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği m. 30)
Yakalama işleminden sonra gözaltı birimine getirildiğinizde ise, üzerinizde arama yapılarak, öncelikle kendinize zarar verebilecek kemer, kravat, ip, kesici ve delici alet gibi nesnelerden arındırılırsınız. Üzerinizden çıkan eşya, cep telefonu ve para muhafaza altına alınır. Paranın nev’i, seri numarası ve miktarı, eşyanın vasıfları ve markasını belirten bir tutanak düzenlenir. Bu evrakın bir sureti tarafınıza verilmelidir.
🛑 12. YAKALAMA SIRASINDA KOLLUK GÖREVLİLERİNİN MÜDAHALE YETKİSİNİN SINIRI NEDİR?
Yakalama işlemi, kolluk görevlilerinin sizi tedbir olarak denetim altına almasıdır. Yakalanmanız ve özgürlüğünüzün kısıtlanmasına karşı direnmeniz halinde, kolluk görevlilerinin yasadan kaynaklı zor kullanma yetkisi olsa da, bu yetki, bildirimsiz her gösteriyi ve fiziksel müdahaleyi yasal hale getirecek şekilde orantısız olarak kullanılmamalıdır (Bkz.Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu m. 16) .
Kolluk görevlilerinin müdahale için gerekçeleri ne olur sa olsun, müdahale sırasındaki güç kullanımı meşru amaç ile orantılı olmalıdır. Ayrıca yakalama sırasında uygulanan hakaret, darp, yaralama, taciz, tehdit, kötü muamele gibi davranışlar, yakalamanın bir parçası değildir. Psikolojik ve fiziki şiddet uygulandığında, kolluk görevlileri yetkisini aşmış demektir. (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası ve Diğerleri / Türkiye, 05.10.2016; Süleyman Çelebi ve Diğerleri / Türkiye (no. 2), 12.03.2018)
Kelepçe takılması, sınırlı koşullara bağlı bir “istisna” haline getirilmiştir. Kelepçe takılması, kişinin kaçması, kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlüğü bakı mından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin bulunması halinde kolluk görevlisinin takdirine bırakılmıştır (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 93; Yakalama Yönetmeliği m. 7).
Ancak koşullar oluşmadan kelepçe takılması hukuka aykırılık oluşturur. Çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri aletler takılamaz; kolluk gerekli başka önlemler alır (Çocuk Koru ma Kanunu m. 18). “Elleri kelepçelenmiş bir şüphelinin” basında görüntülerinin yayınlanması, adil yargılanma hakkını ve masumiyet karinesini ihlal eder (Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 27).
Eğer sayılan durumlardan biri ya da birkaçı gerçekleşirse, dikkat edilmesi gereken, yargı aşaması için delil toplamaktır:
Darp ve kötü muamele sonucu vücutta oluşan izlerin sağlık raporu ile belgelenmesi, görüntü ve ses kayıtları, kolluk görevlisinin kask veya sicil numarası, yakalama tutanağının (yer, zaman, yakalamayı gerçekleştiren kolluk görevlisi bilgileri bakımından) gerçekle örtüşüp örtüşmediği yargı aşaması için önemlidir.
ℹ️ 13. YAKALAMA SIRASINDA HAKLARIM NELERDİR?
Yakalama işlemi gerçekleştirdiği anda, öncelikle size yüklenen suçu öğrenme hakkınız vardır. Kolluk görevlileri tarafından yakalanma nedeniniz ve hakkınızdaki iddialar ile susma ve avukattan yararlanma, yakalamaya itiraz etme hakkınız ve bu hakkı nasıl kullanacağınız ile diğer kanuni haklarınız derhal bildirilmelidir. Toplu suçlarda ise bu bilgilendirme, en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar yapılmalıdır (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 90; Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 6).
Avukatınız varsa avukatınızın, avukatınız yok ise barodan ücretsiz olarak görevlendirilecek bir avukatın yanınızda bulunmasını isteyebilirsiniz. Avukattan yararlanma hakkınız hatırlatılmasa dahi, Barodan avukat talebinizin olduğunu derhal bildirmelisiniz. Kolluk görevlileri avukat talebinizi Baroya iletilmek zorundadır. Yakalanma anından
ifade verme işlemine kadar kimlik bilgileriniz (Ad – Soyad, T.C. Kimlik Numarası) dışında hiçbir bilgi vermek zorunda değilsiniz, avukatınızı bekleme hakkınız vardır. İfadeye
başlamadan önce avukatınızla herhangi bir kimsenin duyamayacağı bir alanda görüşme yapabilirsiniz.
📞 14. YAKALANDIĞIMI YAKINLARIMA HABER VERME HAKKIM VAR MI?
Yakalandığınız, gözaltına alındığınız veya gözaltı süreniz uzatıldığı takdirde Cumhuriyet savcısının emriyle, gecikmeksizin bir yakınınıza veya belirlediğiniz kişiye haber verilmesi gerekmektedir. Bu haberleşme, kolluk kuvvetlerine bildireceğiniz kişinin telefonu yoluyla, telefon numarasının bilinmemesi halinde ilgili yer kolluğu vasıtasıyla yapılmaktadır. Kolluk görevlilerine yakınınızın veya haber vermek istediğiniz kişinin telefon numarasını bildirmek,
haber verme işlemini hızlandıracaktır. “Yakınına Haber Verme Tutanağı” dosyanızda bulunacaktır.
Yakalanan veya gözaltına alınan kişi yabancı ise, yazılı olarak karşı çıkmaması halinde, durumu vatandaşı olduğu ülkenin büyükelçiliği veya konsolosluğuna haber verilmektedir (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 90, m. 95; Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu m. 13).
⏳ 15. YAKALAMADAN SONRA SIRASIYLA HANGİ İŞLEMLER YAPILIR?
• Yakalanma anındaki sağlık durumunuzun tespiti için Adli Tıp Kurumu veya resmi sağlık kuruluşlarına götürülürsünüz.
• Sağlık raporu alındıktan sonra ifadenizin alınması için Emniyet Müdürlüğüne götürülürsünüz. Bu esnada her hangi bir sivil ya da üniformalı kolluk görevlisinin ya
kalama sebebi olay hakkında bilgi ve ifade vermenizi isteme yetkisi yoktur.
• Emniyet Müdürlüğüne getirildikten sonra Cumhuriyet savcısı, gözaltına alınmanıza karar vermezse ya derhal serbest bırakılırsınız ya da hakkınızda ıslah veya tedavi tedbiri alınması gereken kişilerden iseniz ilgili kuruma teslim edilirsiniz. Serbest bırakılmanız halinde, “Serbest Bırakılma Tutanağı” hazırlanmalıdır. Bu tutanağı nızı mutlaka isteyin.
• Cumhuriyet savcısının emri ile serbest bırakılmazsanız, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınırsınız.
Gözaltı aşamasında, aşağıda belirtilen yasal sürelerin geçmesinden sonra, hakim kararı bulunmadıkça özgürlüğünüz kısıtlanamaz.
• Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emri ne karşı itiraz hakkınız bulunmaktadır. Serbest bırakılmayı sağlamak için bizzat ya da avukatınız veya kanuni temsilciniz, eşiniz, veya birinci ve ikinci dereceden akrabalarınız aracılığıyla Sulh Ceza Hakimine başvurabilirsiniz. Başvurunuz (24) saat dolmadan sonuçlandırılmalıdır (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 91).
🔒 16. GÖZALTINA ALMA NEDİR?
Yakalanan kişi hakkındaki işlemlerin tamamlanması amacıyla, yetkili hakim önüne çıkarılmasına adli mercilere teslimine veya serbest bırakılmasına kadar kanuni süre içerisinde sağlığına zarar vermeyecek şekilde özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanıp alıkonulması eylemine “gözaltına alma” denir. (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 4).
12 yaşını doldurmamış çocuklar ile 15 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizlerin gözaltına alınması mevzuat gereği mümkün değildir (Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade
Alma Yönetmeliği m. 19/1-a).
Gözaltına alınabilmeniz için;
• Hakkınızda bir soruşturma bulunmalıdır.
• Gözaltı soruşturma yönünden zorunlu olmalıdır.
• Hakkınızda suçu işlediğiniz şüphesini gösteren somut deliller olmalıdır. (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 91/2).
İstisnai olarak, üzerinizde kimliğinizin bulunmaması, bu hususta bir açıklamada bulunmaktan kaçınmanız veya gerçeğe aykırı beyanda bulunmanız dolayısıyla ya da
başkaca bir sebeple kimliğinizin belirlenememesi halinde tutulmanız mümkün olup, derhal Cumhuriyet savcısının haberdar edilmesi gereklidir. Böyle bir durumda kimliğiniz
açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınabilirsiniz (Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, m. 4/A-9).
📜 17. GÖZALTI KARARINI KİM VERİR?
Gözaltı kararını kural olarak Cumhuriyet savcıları vermektedir (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 91/1). Ancak suçüstü halinde ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda özel olarak belirtilen suçlarla sınırlı olarak, mülki amirlerce belirlenen kolluk amirleri de gözaltı kararını vermeye yetkili kılınmıştır (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 91/4). Kanunda yer verilen suçlar ise; toplumsal olaylar sırasında işlenen cebir ve şiddet içeren suçlar; Türk Ceza Kanunu’nda yer alan kasten öldürme, taksirle öldürme, kasten yaralama, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, hırsızlık, yağma, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, bulaşıcı
hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma, fuhuş, kötü muamele suçları; Terörle Mücadele Kanunu’nda yer alan suçlar; Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu uyarınca
ateşli silahlar veya havai fişek, molotof ve benzeri el yapımı olanlar dâhil patlayıcı maddeler veya her türlü kesici, delici aletler veya taş, sopa, demir ve lastik çubuklar, boğma teli veya zincir, demir bilye ve sapan gibi bereleyici ve boğucu araçlar veya yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı eczalar veya diğer her türlü zehirler veya her türlü sis, gaz ve benzeri maddeler taşıyarak veya kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini tamamen veya kısmen bez ve sair unsurlarla örterek katılma; İl İdaresi Kanununa dayanılarak ilan edilen sokağa çıkma yasağını ihlal etme; Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3. maddesinde yer alan kaçakçılık fiilleri olarak belirtilen suçlardır.
⏰ 18. GÖZALTI SÜRESİ NE KADARDIR?
Gözaltı süreleri değişebilmektedir. Gözaltı süresinin başlangıcı, yakalama işleminin gerçekleştirildiği andır.
Bireysel suçlarda gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilmeniz için zorunlu yol süresi hariç, yakalama anından itibaren (24) saati geçemez.
Yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilmeniz için zorunlu yol süresi (12) saatten fazla olamaz (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 91/1; Yakalama, Gözaltına
Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 13/2).
Toplu olarak işlenen suçlarda ise, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle gözaltı süresi, Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle en fazla (72) saat uzatılabilir. Gözaltı sürenizin uzatılması halinde, bu yazılı emir, gerekçesi de gösterilerek, her gün için ayrı ayrı kararlarla size derhal tebliğ edilmelidir. (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 91/3; Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 14).
Suçüstü halinde, Ceza Muhakemesi Kanunda özel olarak belirtilen suçlarla sınırlı olarak mülki amirlerce belirlenen kolluk amirleri tarafından verilen gözaltı kararları için
öngörülen üst sınır (24) saattir. Ancak toplu olarak işlenen suçlarda, suçun aynı zamanda şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol aça
bilecek toplumsal olaylar sırasında gerçekleşmesi halinde gözaltı kararının üst sınırı (48) saat olmaktadır. Gözaltına alınma nedeninizin ortadan kalkması veya soruşturma işlemlerinin tamamlanması üzerine derhal; en geç ise yukarı da belirtilen (24) veya (48) saatlik sürelerin sonunda Cumhuriyet savcısına yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek
talimatı doğrultusunda hareket edilmelidir. Şayet Cumhuriyet savcısı, serbest bırakılmanıza değil de, gözaltı süresinin uzatılmasına karar verirse, yukarıda ikinci paragrafta yer verilen uzatma süreleri göz önüne alınarak işlem yapılır. Bu durumda, gözaltı süresinin üst sınırı, bireysel olarak işlenen suçlar yönünden (48) saati, toplu olarak işlenen suçlar yönünden (4) günü aşamamaktadır.
Belirlenen bu süreler, özgürlüğünüzün hakim kararı olmaksızın sınırlanabilmesine ilişkin üst sınırı göstermektedir. Dolayısıyla gözaltına alındıktan sonra işlemleriniz gecikme olmaksızın, en kısa sürede tamamlanmalıdır(Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 17/3). Bu süreler dolmamış olsa dahi, soruşturmaya ilişkin işlemlerin tamamlanmış olması halinde ise gözaltı işlemine son verilmelidir. Aksi halde özgürlüğünüz hukuka aykırı bir biçimde kısıtlanmış olacaktır. Tamamlanması gereken başkaca bir işlem olmamasına rağmen gözaltı süresinin sonuna kadar hakim karşısına çıkarılmamanız Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin de ihlali anlamına gelmektedir (Gutsanovi / Bulgaristan, 15.10.2013, §154 – 159).
Gözaltı işlemlerinin tamamlanmasının uzun sürmesi durumunda, en geç bu sürelerin sonunda hakim karşısına çıkarılmanız gerekmektedir. Bu durum Anayasanın 19. maddesinde yer alan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile güvence altına alınmıştır. Sürelerin son bulması halinde, özgürlüğünüzün kısıtlanmasına devam edilebilmesi için hakim kararı gerekmektedir. Yasal gözaltı süresi sona ermesine rağmen hakim karşısına çıkarılmayarak gözaltında tutulmaya devam edilmeniz, aynı zamanda tazminat sebebi olarak düzenlenmiştir (Ceza Muhakemesi Kanunu m.141/1-b). AİHM de kanunla belirlenen azami gözaltı süresinin kimlik tespiti amacıyla kırk beş dakika aşıldığı başvuruda Sözleşmenin ihlal edildiğini kabul etmiştir (K. ve F. / Almanya, 27.11.1997, § 69 – 72). Bunun yanı sıra yasal süre aşılmamışsa dahi, kişinin gerekenden daha uzun bir süre boyunca hakim önüne çıkarılmadan tutulması durumu da, olayın özelliklerine göre hak ihlali teşkil edebilmektedir. (İpek ve Diğerleri / Türkiye, 03.05.2009)En geç bu sürelerin sonunda hakim karşısına çıkarılmalısınız. Kişi hürriyeti ve güvenliğini güvence altına alan Anayasanın 19. maddesi uyarınca belirtilen sürelerin sonunda hakim kararı bulunmadan hiçbir koşulda özgürlüğünüz kısıtlanamaz. Kanunda belirlenen bu süreler üst sınır olmakla birlikte, gözaltı süresi soruşturmanın tamamlandığı anda sona erer. Gözaltına alındıktan sonra işlemleriniz bekletilmeksizin, en kısa sürede yapılmalıdır. İşlemler yapılmadan kanunda öngörülen sürelerin dolmasının beklenmesi, özgürlük hakkınızın kısıtlandığı anlamına gelir.
🔎 19. GÖZALTI SIRASINDA HAKLARIM NELERDİR?
Gözaltında ne ile suçlandığınız ve sahip olduğunuz haklar konusunda bilgilendirilme hakkınız, bir doktor tarafından muayene edilme hakkınız ve şayet kronik bir sağlık
sorununuz var ise, tedavinizi sürdüren kendi doktorunuzun da muayenede hazır bulunmasını isteme hakkınız, yakınlarınıza durumunuzu bildirme hakkınız, ifadeniz alınırken susma hakkınız, avukat isteme hakkınız, avukatınız gelene kadar herhangi bir kolluk kuvvetine kimlik bilgileriniz dışında bilgi vermeme hakkınız, lehinize olan delillerin toplanmasını talep etme ve aleyhinize olan delilleri reddetme hakkınız bulunmaktadır. Gözaltında susma hakkınız, yakınlarınıza durumu bildirme hakkınız, avukat isteme hakkınız,
avukatınızı bekleyene kadar herhangi bir kolluk kuvvetine kimlik bilgileri dışından bilgi vermeme hakkınız, lehinize olan delillerin toplanmasını talep etme ve aleyhinize olan
delilleri reddetme hakkınız bulunmaktadır.
Talebiniz üzerine baro, vekaletname ve herhangi bir ücret istemeksizin avukat yardımında bulunacaktır.
Böyle bir durumda doğrudan İstanbul Barosu ile irtibata geçmek istemeniz halinde başvurabileceğiniz iletişim kanalları aşağıda yer almaktadır:
Avukata Yardım: 444 18 78
CMK Servisi: (0212) 393 08 26
Adli Yardım Servisi: (0212) 393 08 29
ihm@istanbulbarosu.org.tr
Eğer 18 yaşından küçükseniz, sağır ya da dilsizseniz veya kendinizi savunamayacak derecede malulseniz, talebiniz olmadan avukat yardımı yapılması zorunludur (Ceza
Muhakemesi Kanunu m. 150). Yine gözaltı işleminin ardından Sulh Ceza Hakimliğinde yapılacak sorgu işlemeniz sırasında da avukat yardımının sağlanması zorunludur. (Ceza
Muhakemesi Kanunu m. 91/6).
Ayrıca gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı itiraz hakkınız bulunmaktadır. Serbest bırakılmayı sağlamak için
bizzat ya da avukatınız, yasal temsilciniz, eşiniz veya birinci ve ikinci dereceden akrabalarınız aracılığıyla Sulh Ceza Hakimine başvurabilirsiniz. Başvurunuz (24) saat dolmadan sonuçlandırılmalıdır. (Ceza Muhakemesi Kanunu m.91; Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğim. 15).
Gözaltı sürenizin dolması veya Sulh Ceza Hakiminin kararı üzerine serbest bırakıldıktan sonra yakalanmanıza neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli deliller elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalanma işlemi uygulanamaz (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 18).
🗣️ 20. GÖZALTI SÜRESİNCE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NDE İFADE VERECEK MİYİM?
Gözaltına alındığınızda Cumhuriyet savcısının emri ile Emniyet Müdürlüğünde ifadeniz alınacaktır. Ancak serbest bırakılmanızın ardından aynı fiille ilgili olarak elde edilen
yeni deliller gerekçesiyle ve Cumhuriyet savcısı kararıyla yakalanıp gözaltına alınmanız halinde, ifadeniz yalnızca Cumhuriyet savcısı tarafından alınabilecektir. (Yakalama
Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 24/4). Ayrıca 12 yaşından büyük olup 18 yaşını doldurmamış̧ çocuklar yönünden kolluğun yetkisi yakalama işlemiyle birlikte sona
ermekte ve bundan sonraki tüm işlemler savcı tarafından yürütülmektedir. Bu yaş grubundaki çocukların Cumhuriyet Savcılığında ifadeleri alınırken, bu yönde bir talepleri
olmasa dahi, avukat bulunması zorunludur. (Çocuk Koruma Kanunu m. 30; Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 19/1-b).
Eğer gözaltına alma “mülki amirin görevlendirdiği kolluk amiri”nin gözaltı kararı ile yapılmışsa, kolluğun bu süre zarfında ifade alma yetkisi yoktur. CMK 91/4’teki sürenin
dolmasından veya işlemler bittikten sonra Cumhuriyet savcısına bilgi verilecektir. Cumhuriyet savcısının gözaltı kararından sonra ifadeniz alınabilir.
İfadenizi vermeden önce avukatınızı bekleme hakkınız vardır. Avukatınızla her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşme hakkınız vardır. (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m.21). Beyanlarınızın birebir ifade tutanağına geçirilmesi oldukça önemlidir. Bu nedenle bu hususun kontrolü için avukat eşliğinde ifade vermeniz tavsiye olunur. Gözaltında, ifadeniz de dahil olmak üzere hiçbir tutanağı okumadan imzalamayın.
Özgür iradenizle ifade vermenizi engelleyen ve beyanlarınızın içeriğini etkileyen nitelikte kötü muamele, işkence, ilaç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, engelleme, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahalelerde bulunulamaz ve kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez. Aksi halde bu şekilde elde edilen beyanlarınız delil olarak değerlendirilemez. (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 148/1 ve 2; Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 24).Özgür iradenizle ifade vermenizi engelleyici ve beyanlarınızın içeriğini etkileyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilaç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, engelleme, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahalelerde bulunulamaz.
Gözaltında, ifadeniz de dahil olmak üzere, hiç bir tutanağı okumadan imzalamayın.
Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmanız halinde, “Serbest Bırakılma Tutanağı” hazırlanmalıdır. Bu tutanağı mutlaka isteyin.
🏢 21. GÖZALTI SIRASINDA NEREDE BEKLETİLECEĞİM?
Yakalandıktan sonra kolluk kuvvetine ait araçlarla sağlık kuruluşuna götürülürsünüz (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 9/1). Sağlık kuruluşundan
sonra Emniyet Müdürlüğüne götürülmeniz gerekmektedir.
Kolluk kuvvetine ait otobüs, minibüs, araba ve benzeri araçlarda bekletildikten sonra ifadeniz alınmadan serbest bırakılmanız halinde, hukuka aykırı bu işlemi belgeleyen
tutanak veya delil yerine geçecek tanık, fotoğraf, plaka vs ile durumun tespit edilmesini sağlayın.
Emniyet Müdürlüğüne getirildikten sonra ifadenizin alınması ve yasal işlemlerinizin yapılması esnasında Cumhuriyet savcısının kararı ile nezarethanede tutulabilirsiniz.
Bu durumda, kimlik ve adres bilgilerinizin, gözaltına alınmanıza esas bilgilerin, yakalamanın gerçekleştiği yeri, tarihi ve saatinin, doktor raporunun, üst aramasında teslim alınan malzemeleriniz, haber verilen yakınlarınız, müdafi talebiniz ve nezarethaneye giriş işlemleriniz nezarethane defterine kaydedilir (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade
Alma Yönetmeliği m. 12).
Nezarethanede yeterli doğal ışıklandırma ve havalandırma imkanları sağlanmalı; oturmanız ve yatmanız için yeteri kadar sabit ve dayanıklı oturma yerleri bulunmalı, geceyi gözaltında geçirecek olmanız halinde mevsim ve gözaltı yerlerinin maddi şartları da dikkate alınarak yeterli miktarda battaniye ve yatak temin edilmeli;, tuvalet, banyo ve temizlik ihtiyaçlarınızın karşılanması için gerekli tedbirler alınmalıdır (Yakalama Gözaltına Alma İfade Alma Yönetmeliği m. 25).
📌 22. İFADE VERME VE SORGU SÜRECİ BOYUNCA NELERE DİKKAT ETMELİYİM?
• Emniyet Müdürlüğü’nde verdiğiniz ifade size baskı ile kabul ettirilmiş ise, Cumhuriyet Savcılığına getirildiğinizde, bu ifadeyi reddetme hakkınız vardır. Şayet gözaltı sırasında işkence ya da kötü muameleye maruz kaldıysanız, bunu mutlaka tüm ayrıntıları ile Cumhu
riyet savcısına anlatmalı ve ifadenizde yer alması için ısrarcı olmalısınız
• Emniyet Müdürlüğü’nde ve Cumhuriyet Savcılığında verdiğiniz ifadeler size baskı ile kabul ettirilmiş ise, sorgu işleminin gerçekleştirildiği Sulh Ceza Hakimliğinde, bu ifadeleri reddetme hakkınız vardır. Gözaltında maruz kaldığınız işkence ya da kötü muameleyi sorgunuzun yapıldığı Sulh Ceza Hakimliğinde de mutlaka tüm ayrıntıları ile anlatmalı ve ifadenizde yer alması için ısrarcı olmalısınız.
• Tutanakta yer alan ifadeler ile beyanlarınızın örtüşmemesi halinde, tutanağı imzaladığınız sırada bu durumu tutanağa şerh olarak yazabilirsiniz veya imzalamaktan çekinebilirsiniz. Her durumda tutanağın bir suretini mutlaka alın.
• Tüm bu süreç boyunca barodan talep edeceğiniz avukatsizin için ücret almaksızın haklarınızı gözetecek ve usule uygunluğu sağlayabilecektir. Bu nedenle gözaltında
işkence ya da kötü muamele uygulanmış olması halinde durumu mutlaka avukatınız ile paylaşın. Avukatınız olmaksızın kolluk görevlilerince alınan ifadenizi hakim veya mahkeme huzurunda doğrulamamanız halinde, bu ifadeniz hükme esas alınmamalıdır (Ceza Muhakemesi Kanunu m. 148/4).
• Yakalama ve gözaltı sırasında şiddete maruz kalmanız halinde, serbest bırakıldıktan hemen sonra derhal doktor raporu alıp şiddete uğradığınızı belgelendirmelisiniz.
• Doktor raporu dışında kişinin şiddete uğradığınızı kanıtlayan belge, fotoğraf veya video gibi herhangi bir kanıt varsa bunların yargılama süreci için saklanması gerekmektedir. Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde olay yerini tam olarak aklınızda tutun. İlerleyen aşamalarda mobese kamera görüntüleri, plaka, kask numarası ve civardaki görgü şahitlerine ihtiyaç olacak tır. Cep telefonunuz veya fotoğraf makineniz ile olayın ses ve görüntülerini kayıt edin. Yaralama veya ölüme sebep olan gaz fişeği veya benzeri bir malzemeye tesadüf edip delil olarak almak istediğinizde üzerindeki olası parmak izi veya genetik izlerin başkalarınınki ile karışmaması için doğrudan elinizle tutmayın; izlerin silinmemesine özen gösterin.
🏥 23. YAKALAMA VE GÖZALTI SÜRESİNCE KAÇ DEFA RESMİ SAĞLIK KURULUŞUNA GÖTÜRÜLECEĞİM?
Kişi, gözaltında tutulduğu süre boyunca devletin sorumluluğundadır. Bu açıdan gözaltına alındığı sırada sağlıklı iken, gözaltı işlemi son bulduğunda vücudunda izler tespit edilmesi halinde, bu izlerin nasıl oluştuğuna açıklık getirme yükümlülüğü devletin üzerindedir (Selmouni / Fransa, 28.07.1999, § 87; Mehmet Ali Okur / Türkiye, 17.01.2012). Dolayısıyla yakalama işleminin ardından gözaltına alınacak olmanız ya da yakalama işleminin zor
kullanarak gerçekleştirilmesi halinde doktor kontrolünden geçilerek sağlık durumunuzun belgelendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin olarak Cumhuriyet Savcılığı tarafından verilen her kararın ardından ve gözaltında tutulduğunuz sırada tutulduğunuz yerin değiştirilmesi halinde de sağlık kuruluşuna sevkiniz sağlanarak sağlık durumunuz belgelendirilir.
Gözaltına alınanlardan herhangi bir nedenle sağlık durumu bozulanlar ile sağlık durumundan şüphe edilenler, derhal doktor kontrolünden geçirilir ve gerekiyorsa tedavileri yaptırılır. Bu durumdaki kişilerden kronik bir rahatsızlığı olanların, istekleri halinde, varsa kendi doktoru nezaretinde resmi doktor tarafından muayene ve tedavi edilmeleri sağlanır.
Gözaltı haliniz sona erdiğinde, yine gözaltında tutulduğunuz süre boyunca kötü muamele, işkence, cebir ya da yaralama gibi fiillerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti amacıyla zaman kaybetmeden sağlık raporu almalısınız.
İfadenizi alan ya da soruşturmanızı yürüten kolluk görevlisi ile sağlık kuruluşuna sevkinizi sağlayan kolluk görevlisinin farklı kişiler olması gerekmektedir. Şayet personel yetersizliği gibi bir sebeple bunun sağlanması mümkün değilse, mutlaka belgelendirilmelidir. (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 9/4).
Yakalama sonrasında kötü muamele görüp görmediğinin tespiti için resmi sağlık kuruluşuna götürülen kişi, gözaltı süresi bitiminde de gözaltı süresi boyunca işkence,veya kötü muamele (örneğin cebir, darp gibi) görüp görmediğinin tespiti için tekrar adli tıp kurumu veya resmi sağlık kuruluşuna götürülür.
Sağlık raporu, istediğiniz herhangi bir hastaneden değil, resmi sağlık kuruluşlarından alınır. Yakalama veya gözaltı sırasında darp ve kötü muameleye uğramışsanız ve vücudunuzda buna bağlı olarak izler oluşmuş ise, bu tespitler sağlık raporunda mutlaka belirtilmelidir Doktorun kişisel güvenlik endişesi sebebiyle kolluğun muayene sırasında odada bulunmasını talep etmesi hali hariç olmak üzere, doktor ile yalnız kalmanız ve muayenenin doktor – hasta ilişkisi çerçevesinde yürütülmesi esastır. Doktorun kişisel güvenlik endişesiyle muayenenin kolluk gözetiminde gerçekleştirilmesi durumunda ise, bu durum belgelendirilmelidir. Bu halde talebiniz üzerine ve gecikmeye neden olmamak kaydıyla, avukatınız da muayene sırasında hazır bulunabilir (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 10).
Sağlık raporundan bir nüsha tarafınıza verilmelidir. Vücudunuzda var olan darp izleri, morarmalar, kırıklar sağlık raporunda belirtilmemiş ise, salıverilme durumunda istediğiniz özel ya da kamu sağlık kuruluşundan rapor almanızda fayda vardır. Bu belgeler yargı aşamasında önemli delil vasfı taşımaktadır.
Kadınların muayenesi, talep etmesi ve olanakların elvermesi durumunda, kadın doktor tarafından gerçekleştirilir. Bu yöndeki talebe rağmen kadın doktor bulunmamakta ise, muayene sırasında sağlık mesleği mensubu bir kadın personelin bulunmasına özen gösterilmelidir (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 11).
Düzenlenen sağlık raporunun bir nüshası tarafınıza verilmelidir. Ancak gözaltının sona ermesi sebebiyle sağlık raporu düzenlenmiş ise, ilgili sağlık kuruluşu bu raporu kapalı bir zarf içerisinde Cumhuriyet Savcılığına gönderir ve raporun bir nüshasını siz ya da avukatınız Cumhuriyet savcısından teslim alabilirsiniz. Vücudunuzda mevcut olan darp izleri, morarmalar ve kırıklar sağlık raporunda belirtilmemiş ise, serbest bırakılmanız halinde derhal bir sağlık kuruluşuna başvurarak rapor almanızda fayda vardır. Çünkü bu belgeler, ilerideki yargılama aşamasında önemli delil vasfı taşımaktadır.
⚖️ 24. YAKALAMA VEYA GÖZALTI VEYA TUTUKLAMA ESNASINDA HAKLARIMIN İHLAL EDİLMESİ HALİNDE SAVCILIĞA ŞİKAYETTE BULUNMAM YA DA MAHKEMEYE BAŞVURARAK DAVA AÇMAM MÜMKÜN MÜ?
Eğer kanunda belirtilen koşullar dışında yakalanmış, tutuklanmış veya tutukluluğunuzun devamına karar verilmiş ise, bu süreçte hukuka aykırı ve haksız muamele görmüş iseniz, haksız yere yakalanarak gözaltına alındıysanız, buna sebep olanlar hakkında şikayetçi olma hakkınız olduğu gibi, maddi ve manevi tazminat davası açma hakkınızda vardır.
Mevzuata göre haksız gözaltı, tutuklama, arama veya elkoyma nedeni ile tazminat isteme hakkı; eğer kesinleşmiş bir karar var ise, kararın tarafınıza veya yasal temsilcinize tebliğinden itibaren (3) ay; tarafınıza veya yasal temsilcinize tebliğ edilen herhangi bir karar yok ise (1) yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Haksız gözaltı, tutuklama, arama ve el koyma nedeniyle ikametgahınızın bulunduğu yer ağır ceza mahkemelerinde maddi ve manevi tazminat istemi ile dava açabilirsiniz. Dava açarken hak düşürücü sürelere dikkat edilmelidir (Ceza Muhakemesi Kanunu m.141 -142).
Ayrıca yakalama sırasında, gözaltında veya tutuklu iken gözaltındayken şiddete uğradıysanız, işkence veya kötü muamele gördüyseniz; bu nedenlerle Cumhuriyet
Savcılıklarına ve Mahkemelere başvurarak sorumluların cezalandırılmasını, maddi-manevi tazminat ödemelerine karar verilmesini talep edebileceğiniz gibi, idare mahkemelerinde idari kurumların “hizmet kusuru” nedeniyle tazminat davası açabilir; sorumluların cezalandırılmaları için Cumhuriyet Savcılıklarına şikayette bulunabilir; adli yargıda tazminat davası açabilirsiniz.
• ANAYASA MAHKEMESİ’NE BİREYSEL BAŞVURU
Gerek toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkınıza kamu otoriteleri tarafından haksız ve orantısız şekilde engel olunması, gerekse toplantıya veya gösteri yürüyüşüne kolluk tarafından yapılan müdahaleler nedeniyle hem Ana-yasada hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında yer alan diğer haklarınızdan birinin ihlal edildiği iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilirsiniz.
Bireysel başvurunuzun geçerli kabul edilmesi ve esas bakımından incelenmesinin yapılabilmesi için öncelikle söz konusu ihlale karşı olağan yargı ve/veya idari yolların tamamına başvurulmuş ve olumlu sonuç alınamamış olması gerekir. Bu durumda başvurulabilecek en son yargı/idari yolunun tüketildiği, başvuru yolu bulunmuyor ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren (30) gün içinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurulabilirsiniz. Şayet yakalama veya gözaltı sırasında yaşamınıza veya maddi-manevi bütünlüğünüze yönelik ciddi bir tehlike söz konusu olmuş ise, bireysel başvurunuzda bu haklarınızın korunması için “Tedbir” talep edebilirsiniz. (Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü m. 73). Ancak tedbir kararı verilebilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne yapacağınız yazılı başvuruda, karşı karşıya olduğunuz tehlikeyi veya mevcut zararı, kapsamlı bir biçimde açıklamalı ve esaslı gerekçelere dayandırmalısınız.
• AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NE BAŞVURU
Gerek toplantı özgürlüğüne, gerekse yakalama veya gözaltı sırasında kamu makamları tarafından açık ve görünür bir müdahalede bulunulmuşsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmanız mümkündür. Başvuru yapabilmek için önce iç hukuk yolları tüketilmeli, yani tüketilmesi zorunlu yargısal ya da varsa idari yollar kullanılmalı, bu
yargılama faaliyeti sonucunda uğradığınız ihlal giderilmez se Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılmalı, bireysel başvurunun sonucunun da olumsuz olması halinde,
dört (4) ay içerisinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmalısınız. (Hasan Uzun / Türkiye, 14.05.2013)
💰 25. SAVCILIK VEYA MAHKEMEYE BAŞVURURKEN HARÇ ÖDEYECEK MİYİZ?
Cumhuriyet Savcılığına şikayet hiçbir harca bağlı değildir. Aynı şekilde AİHM’e başvuruda da harç alınmamaktadır.
Tazminat davaları için talep edilen tazminat miktarına bağlı olarak yürürlükte bulunan tarifeye göre bir miktar yargı harcı ödenmesi gereklidir. AYM’ye bireysel başvu
ru da harca tabidir. Ancak adli yargı ve AYM’ye bireysel başvuru süreçlerinde yargılama giderlerini ve avukatlık ücretlerini karşılama olanağı bulunmayan kişiler, adli yardım
imkanlarından faydalanabilmektedirler.
❌ 26. YAKALAMA VE GÖZALTI NEDENİYLE SAVCILIK YA DA MAHKEMEYE BAŞVURMAKTAN DOLAYI BİR CEZA ALMA İHTİMALİM VAR MI?
Yakalama ve gözaltı sırasında Anayasal güvence altına alınmış haklarınızın ihlal edilmesi durumunda, bu ihlalle re karşı hakkınızı aramak için yargı yoluna başvurmanız halinde cezalandırılmanız söz konusu değildir. Bir hukuk devletinde, hakkının ihlal edildiğini düşünen herkes hakkı nı aramak için yargı yoluna başvurabilir. Nitekim Anayasamıza göre idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açık olduğu gibi, herkes yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
🌐 27. YABANCILAR AÇISINDAN DÜZENLEME NASILDIR?
Yabancıların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemeleri İçişleri Bakanlığı’nın iznine bağlıdır. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde topluluğa hitap etmeleri, afiş, pankart vs. taşımaları, toplantının yapılacağı mahallin en büyük mülki idare amirliğine toplantıdan en az (48) saat önce yapılacak bildirimle mümkündür.
Türkiye sınırları içerisinde herhangi bir toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılan bir yabancının, özellikle aşağıdaki iki hükme göre, sınır dışı edildiği gözlemlenmektedir;
• Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olması
• Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturması (Cox / Türkiye, 25.05.2010)
Yabancıların kolluk tarafından yakalanması halinde, haklarında karar verilmek üzere derhal Valiliğe bildirilir.
Bu kişilerden, sınır dışı edilmesi gerektiği düşünülenler hakkında, sınır dışı etme kararı Valilikler tarafından alınır.
Değerlendirme ve karar süresi (48) saati geçemez (Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu m. 57).
Yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye baş
vuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Yabancının rızası saklı kalmak
kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması halinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez (Yabancılar ve Uluslararası Koruma Ka
nunu m. 53).
🧒 28. ÇOCUKLAR AÇISINDAN DÜZENLEME NASILDIR?
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, Anayasada herkesçe kullanılabilen bir hak olarak tanımlanmasına rağmen bu toplantıların yapılması için oluşturulan düzenleme kurulu üyelerinin 18 yaşından büyük olması aranmaktadır (Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu m. 9).
Bununla birlikte ilgili kanun, çocukların toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmasına engel bir düzenleme içermemektedir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılan bir çocuksanız ve bir toplantı veya gösteriye katılmanız dolayısıyla hakkınızda bir suçlamayla dava açılırsa Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılanamazsınız (Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu m. 34/A).
Çocukların yakalanması, gözaltına alınması ve ifadelerinin alınması, yetişkinlerden farklı bir usule tabidir. Emniyet Müdürlüğünde, savcılıkta ya da mahkemelerde yapılacak herhangi bir işlemde daima bir avukatla temsil edilirsiniz.
Siz istemeseniz bile baro tarafından size bir avukat atanması zorunludur. Çocuklara kelepçe ya da buna benzer aletler takılamaz (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 19, Çocuk Koruma Kanunu m. 18).
• 12 yaşını doldurmadan ya da sağır ve dilsiz olmakla birlikte 15 yaşını doldurmadan bir gösteri veya toplantıya katıldığınız için ancak kolluk görevlileri tarafından kimlik tespitinizin yapılabilmesi için yakalanabilirsiniz ve bu durum derhal yakınlarınıza bildirilmelidir (Çocuk
Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 16). Kimlik tespitiniz yapıldıktan sonra derhal serbest bırakılmalısınız. Kimlik tespitiniz, bir avukatın eşliğinde yapılmalıdır. Eğer kimlik tespitinin dışında herhangi bir suçlamayla ya da bir suçun tespiti için emniyet birimlerinde tutuluyorsanız bu, hukuka aykırı bir uygulamadır. Size eşlik eden avukatın bunu raporlaması ve bu yanlış uygulamayı bildirmesi gerekir.
• 12 yaşını doldurmuş ve 18 yaşını doldurmamış bir çocuksanız ve bir toplantı ya da gösteriye katılmanız sebebiyle yakalandıysanız bu yakalama işlemi derhal yakınlarınıza bildirilmelidir (Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında
Yönetmelik m. 16). Sizinle ilgili süreçleri çocuk birimindeki kolluk görevlileri yerine getirmelidir (Emniyet Genel Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü / Büro Amirliği Kuruluş Görev ve Çalışma Yönetmeliği m.19). Eğer sizin için daha kötü bir durum yaratmayacaksa emniyet birimlerinde bulunduğunuz süre boyunca yanınızda sürekli olarak bir yakınınızın bulunmasına izin verilmelidir (Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikm. 16).
• Herhangi bir suçlamaya ilişkin ifadeniz alınması gerekirse çocuk büro amirliği ya da emniyetteki başka herhangi bir büro ifadenizi almakla görevli değildir ve en kısa sürede savcılığa gönderilmeniz gerekmektedir; çocukların olaya ilişkin ifadesi, yalnızca Cumhuriyet savcısı tarafından alınır. Cumhuriyet savcılığına kadar geçecek sürede nezarethanede kalmanız gerekirse ve çocuk biriminde değilseniz yetişkinlerden ayrı bir yerde tutulmanız gerekir (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 11, Çocuk Koruma Kanunu
m. 16).
• Savcı karşısında verdiğiniz ifadede size bir avukat eşlik eder. Eğer isterseniz anneniz, babanız ya da vasiniz de ifade alma esnasında yanınızda bulunabilir (Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m. 19). Ayrıca hakkınızda yapılan bu işlemlerden olumsuz etkilenip etkilenmediğinizi gözlemlemesi ve bu işlemlerden daha az etkilenmenizi sağlaması için bir sosyal çalışmacı da yanınızda bulunabilir.
• Karakoldan ya da savcılıktan sonra serbest bırakılmanıza karar verilirse ailenize, vasinize ya da bir bakım kurumunda yaşıyorsanız buradaki görevlilere haber verilerek sizi almaları istenir. Eğer sizi alacak bir büyüğünüz yoksa Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na
bildirilerek sizinle ilgilenebilecek bir görevlinin gelmesi sağlanmalıdır.
• Eğer katıldığınız bir toplantı veya gösteride, buna bağlı olarak yakalama, gözaltına alınma ya da ifade işlemlerinizde sizinle ilgilenen görevlilerin size ruhsal veya fiziksel açıdan zarar verici, onur kırıcı, hukuka aykırı davranışlarda bulunduğunu düşünüyorsanız bu durumu ilk fırsatta güvendiğiniz yakınlarınıza ve bu süreçlerde size eşlik eden avukatınıza bildirmelisiniz. Böyle durumlarda avukatınızı ne kadar kısa sürede bilgilendirirseniz o kadar faydalı olur. Avukatınız, bu davranışların son bulması için hukuki işlemleri başlatabilmek ve ileride bu hukuka aykırı davranışlar dolayısıyla kişilerin sorumlu tutulabilmesi yapması gerekenleri, henüz delilleri yok olmadan yapmaya başlayabilir (Gülcü / Türkiye, 06.06.2016).
📌 ÖZET / HATIRLATMALAR
• Kimliğinizi ispata yarayacak nüfus cüzdanı veya yerine geçebilecek belgeyi mutlaka yanınızda bulundurun.
• Sizi durduran ve kimliğinizi göstermenizi isteyen kişi sivil giyimli ise mutlaka polis olduğunu kanıtlayan belgeyi görmek istediğinizi söyleyin.
• Kalem, not defteri, cep telefonu, fotoğraf makinesi ve tıbbi açıdan kullanmanız zorunlu olan ilaç ve malzeme leri yanınızda bulundurmanız yararlı olacaktır.
• Yargı aşaması için yararınıza olacak delilleri elinizden geldiğince toplamaya çalışın. Örn; Kolluk görevlisinin kask veya sicil numarası, görüntü ve ses kaydı, görgü tanığı, sağlık raporu, vb.
• Yakalama anından itibaren avukatınız yanınızda olabilir. Avukatınız varsa avukatınızın, avukatınız yok ise barodan ücretsiz olarak görevlendirilecek bir avukatın yanınızda bulunmasını isteyebilirsiniz.
• Yakalanma anından ifade verme işlemine kadar kimlik bilgileriniz (Ad – Soyad, TC kimlik numarası ) dışında hiçbir bilgi vermek zorunda değilsiniz, avukatınızı bekleme hakkınız vardır.
• Yakalama nedeni size derhal bildirilmek zorundadır.
• Susma hakkınız vardır.
• Yakınlarınıza haber verme hakkınız vardır. Kolluk görevlilerine yakınınızın veya haber vermek istediğiniz kişinin telefon numarasını bildirmek haber verme işlemini hızlandıracaktır.
• Adli Tıp Kurumu veya resmi sağlık kuruluşlarına götürüldüğünüzde kötü muamele, darp ve işkenceye maruz kaldıysanız bu durumun raporda görünür olmasına dikkat edin.
• Serbest bırakıldıktan hemen sonra ve derhal sağlık raporu almanız yararınızadır.
• Emniyet Müdürlüğünde ifadenizin alınması sırasında avukat talep etme hakkınız vardır. Talebiniz üzerine baro, vekaletname ve herhangi bir ücret istemeksizin avukat yardımında bulunacaktır. Avukatınızla kimsenin sizi duyamayacağı bir yerde görüşme yapabilirsiniz.
• Beyanlarınızın birebir ifade tutanağına geçirilmesi oldukça önemlidir. Bu nedenle bu hususun kontrolü içinavukat eşliğinde ifade vermeniz tavsiye olunur.
• Gözaltında, ifadeniz de dahil hiçbir tutanağı okumadan imzalamayın.
• Gözaltında işkence ya da kötü muameleye maruz kaldıysanız; bunu mutlaka tüm ayrıntıları ile Cumhuriyet savcısına ve Sorgu Hakimliğine anlatmalı ve ifadenizde yer alması için ısrarlı olmalısınız.
• Gözaltı süresi sona erdikten sonra Hakim kararı bulunmadan hiçbir koşulda özgürlüğünüz kısıtlanamaz.
• Eğer haksız yere yakalanarak gözaltına alındıysanız veya bu süreç boyunca haklarınız ihlal edildiyse ilgililer hakkında şikayetçi olma ve tazminat davası açma hakkınız vardır. Şartları oluştuğunda Anayasa Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de
başvurabilirsiniz.
• Hukuki destek İstanbul Barosu CMK ve Adli Yardım bürolarınca verilebilecektir.
📚 İLGİLİ MEVZUAT
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ
Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü – md. 11
İşkence yasağı – md. 3
Özgürlük ve güvenlik hakkı – md. 5
İfade Özgürlüğü – md. 10
ANAYASA
Temel hak ve hürriyetlerin niteliği – md. 12
Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması – md. 13
Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmaması – md. 14
Kişi hürriyeti ve güvenliği – md. 19
Özel hayatın gizliliği – md. 20
Konut dokunulmazlığı – md. 21
Düşünce ve kanaat hürriyeti – md. 25
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti – md. 26
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı – md. 34
TÜRK CEZA KANUNU
İnanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme – md. 115
Konut dokunulmazlığının ihlali – md. 116
Haksız arama – md. 120
Hakaret – md. 125
İddia ve savunma dokunulmazlığı – md. 128
Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması – md. 256
Mala zarar verme – md. 151
Mala zarar vermenin nitelikli halleri – md. 152
Bilgi vermeme – md. 166
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması – md. 170
Genel güvenliği taksirle tehlikeye sokulması – md. 171
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma – madde 179
Trafik güvenliğinin taksirle tehlikeye sokulması – md. 180
Suç işlemeye tahrik – md. 214
Kanunlara uymamaya tahrik – md. 217
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU
Yakalama ve yakalanan kişi hakkında yapılacak işlemler –md. 90
Gözaltı – md. 91
Gözaltı işlemlerinin denetimi – md. 92
Yakalanan ve tutuklanan kişilerin nakli – md. 93
Yakalanan kişinin mahkemeye götürülmesi – md. 94
Yakalanan ve gözaltına alınanın durumunu yakınlarına bildirmesi – md. 95
Yakalamanın ilgililere bildirilmesi – md. 96
Yakalama tutanağı – md. 97
Yakalama emri ve nedenleri – md. 98
Tutuklama nedenleri – md. 100
Tutuklama kararı – md. 101
Tutuklulukta geçecek süre – md. 102
Tutuklananın durumunun yakınlarına bildirilmesi – md. 107
Tutukluluğun incelenmesi – md. 108
Şüpheli veya sanıkla ilgili arama – md. 116
Gece yapılacak arama – md. 118
Arama kararı – md. 119
Eşya ve kazancın muhafaza altına alınması ve bunlara elkonulması – md. 123
İstenen eşyayı vermeyenler hakkında yapılacak işlem – md. 124
Elkonulan eşyanın muhafazası – md. 132
İfade ve sorgunun tarzı – md. 147
İfade alma ve sorguda yasak usuller – md. 148
Şüphelinin veya sanığın müdafi seçimi – md. 149
Müdafiin görevlendirilmesi – md. 150
Müdafi ile görüşme – md. 154
Soruşturma evresinde yapılan işlemlerin tutanağa bağlanması – md. 169
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar – md. 172
Kanun yollarına başvurma hakkı – md. 260
POLİS VAZİFE VE SALAHİYET KANUNU
Durdurma ve kimlik sorma – md. 4
Önleme araması – md. 9
Yakalama – md. 13
Zor ve silah kullanma – md. 16
TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ KANUNU
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı – md. 3
Toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergahı – md. 6
Toplantı ve gösteri yürüyüşü zamanı – md. 7
Düzenleme kurulu – md. 9
Bildirim verilmesi – md. 10
Toplantının bölge valiliği ve İçişleri Bakanlığınca ertelenmesi – md. 16
Gösteri yürüyüşlerinde uygulanacak hükümler – md. 20
Yasak yerler – md. 22
Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri – md. 23
Toplantı veya gösteri yürüyüşlerinin dağıtılması – md. 24
Direnme – md. 32
Çocuklar hakkında uygulanmayacak hüküm – md. 34/A
ANAYASA MAHKEMESİ İÇ TÜZÜĞÜ
Tedbir Kararı için Bireysel Başvuru – md. 73
YAKALAMA, GÖZALTI VE İFADE ALMA YÖNETMELİĞİ
Yakalama, gözaltına alma vemuhafaza altına alma yetkisi –md. 5
Yakalama işlemi – md. 6
Yakalanan ve nakledilecek şahıslara uygulanacak tedbirler –md. 7
Yakınlarına haber verme – md. 8
Sağlık kontrolü – md. 9
Güvenlik araması – md. 10
Nezarethane işlemleri – md. 11
Gözaltı süresi – md. 13
Gözaltı süresinin uzatılması – md. 14
Yakalama ve gözaltı işlemlerine karşı hakime başvurma – md. 15
Yeniden yakalama yasağı – md. 18
Çocuklarla ilgili özel hüküm – md. 19
Müdafi tayini – md. 20
Müdafi ile görüşme – md. 21
İfade almanın esasları – md. 23
İfade almada yasak yöntemler – md. 24
Nezarethane ve İfade Alma Odası – md. 25
ADLİ VE ÖNLEME ARAMALARI YÖNETMELİĞİ
Olay yeri inceleme – md. 9
Konut, işyeri ve eklentilerinde aramanın yapılması – md. 30
YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU
Sınır dışı etme – md. 52
Sınır dışı etme kararı – md. 53
Sınır dışı etmek üzere idari gözetim ve süresi – md. 57
ÇOCUK KORUMA KANUNU
Çocuğun gözaltında tutulması – md. 16
Çocuğun nakli – md. 18
Çocuk bürosunun görevleri – md. 30
ÇOCUK KORUMA KANUNUNUN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK
Kolluğun çocuk birimi – md. 16
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇOCUK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ/BÜRO AMİRLİĞİ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ
İlgili birimlerle koordine – md. 19
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI
Ali Rıza Özer ve Diğerleri, B. No: 2013/3924, 06.01.2015
Ezgi Özen, B. No: 2015/12753, 08.05.2019
Maside Ocak Kışlakçı, B. No: 2019/21721, 16.11.2022
Savaş Candemir ve Diğerleri, B. No: 2016/5116,
18.06.2020
Veli Saçılık, B. No:2018/24614, 18.10.2022
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARLARI
Akgöl ve Göl / Türkiye, B. No. 28495/06 – 28516/06, 17.08.2011
Ali Güneş / Türkiye, B. No. 9829/07, 10.04.2012
Biçici / Türkiye, B. No. 30357/05, 27.05.2010
Cisse / Fransa, B. No. 51346/99, 09.04.2002
Cox / Türkiye, B. No. 2933/03, 25.05.2010
Disk-Kesk / Türkiye, B. No. 38676/08, 27.11.2012
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası ve Diğerleri /
Türkiye, B. No. 20347/07, 05.10.2016
Gafgaz Mammadov / Azerbaycan, B. No. 60259/11,15.10.2015
Gülcü / Türkiye B. No: 17526/10, 06.06.2016
Gutsanovi / Bulgaristan, B. No. 34529/10, 15.10.2013
Ezelin / Fransa, B. No. 11800/85, 26.04.1991
Hasan Uzun / Türkiye, B. No. 10755/13, 14.05.2013
İpek ve Diğerleri / Türkiye, B. No. 17019/02 -30070/02, 03.05.2009
İzci / Türkiye, B. No. 42606/05, 23.07. 2013
Laguna Guzman / İspanya, B. No. 41462/17, 06.10.2020
Mehmet Ali Okur / Türkiye, B. No. 31869/06, 17.01.2012
Nurettin Aldemir ve Diğerleri / Türkiye, B. No. 32124/02 32126/02 -32129/02- 32132/02- 32133/02- 32137/02 -32138/02, 18.12.2007
Oya Ataman / Türkiye, B. No. 74552/01, 05.12.2006
Selmouni / Fransa, B. No. 25803/94, 28.07.1999
Süleyman Çelebi ve Diğerleri / Türkiye, B. No. 22729/08 -10581/09, 12.03.2018
⚖️ ―――――――――――――――――― ⚖️
“Haklarımızı bilmek,
özgürlüğümüzün anahtarıdır.”
⚖️ ―――――――――――――――――― ⚖️