Bu dava mahkemede devam ederken, savunmalar yapılırken henüz mahkemece bir karar verilmemiş iken, İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı aşağıdaki bildiriyi yayınlamıştır.
İzmirli sayın vatandaşlarım,
Son günlerin asayiş yönünden sakin görünüşüne rağmen toplumun huzurunu bozan, bazı anarşist ve kanun kaçağı kimselerin elân aramızda dolaşıp, menfur emellerini yerine getirmeye fırsat ve zemin kolladıklarını sizlere açıklamakta yarar görürüm.
Zira, bu kimseler, sizlerin içtenlik duygularınızdan hoşgörünüzden yararlanarak sahte isim ve yanıltıcı görüntülerle aranıza kadar sokulmakta ve karanlık arzu ve emellerini oluşturmak yolundaki sinsice çalışmaları bir yana, yine aranızdan bazılarını kaçırıp, hapishanelerdeki anarşist arkadaşlarının kurtarılmasında rehin veya rehine olarak kullanmak hususunda organizasyona girişmekte plan yapmakta hatta eylemlere geçmektedir.
Nitekim, böyle bir menfur emelin oluşumu için Orhan Ayar- Serap Ayar adları ve bu adlara uygun sahte belgelerle karı koca olarak iki şahıs Ankara’dan İzmir’e gelmişlerdir.
Aslında Orhan Ayar, İzmir ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanlıklarınca hakkında muhtelif suçlardan gıyabî tutuklama kararı çıkarılan ve Mahir Çayan grubunun yakalanamayan en güçlü elemanlarından Bingöl Erdumlu’dur.
Yanındaki Serap Ayar ise, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bu yıl bitken anarşist olaylara ismi karışmış Kıbrıs uyruklu Semra Cafer isminde satılmış başka bir kimsedir.
Bunların sahte evlenme cüzdanı ile İzmir Alsancak 1347. sokak 18 numaralı apartmanın 4. dairesini kiralayıp, faaliyete başladıkları ve Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencilerinden Tuğrul Paşaoğlu aracılığı ile Ankara ve İstanbul’daki anarşistlerle irtibatı sağlayıp, İzmir’de gayrıinsanî emellerini oluşturmak için teşebbüse geçtikleri tespit edilmiştir. Bu cümleden olarak, bir yandan kendileri gibi anarşist ve kanun kaçağı grupla Marksist ve Leninist bir sosyal düzen ve devlet düzeni vücuda getirebilmenin eğitim çalışmalarını yaparken, diğer yandan büyük çapta ilgi ve üzüntülere yol açacak statüdeki bir şahsı kaçırmak üzere istihbarat, gözetleme, görev taksimi ve araç temini gibi kararlaştırılan suçun teşekkülüne medar safhalarını ikmal eden örgütün sonuç almasına fırsat bırakılmadan Ankara’ya gönderilen bir emniyet ekibi ile Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı ve zabıta kuvvetlerinin de büyük yardımları altında Ankara’daki elemanları, Tekirdağ emniyet makamlarına verilen direktifle esasen kaçma çabası içerisinde olan diğer bir elemanı ve yine mahallî zabıta kuvvetleri ile İzmir’de bulunan elemanları kıskıvrak yakalamak suretiyle tüm örgüt meydana çıkarılmıştır.
Bu suretle 15 Ekim 1971 ile 21 Ekim 1971 tarihleri arasında ele geçirilip haklarında kanunî kovuşturmaya başlanan şahıslar şunlardır:
1.Bingöl Erdumlu
2.Semra Cafer
3.Işık Alamur
4.Tuğrul Paşaoğlu
5.Yaşar Gören
6.Oğuz Epci
7.Muzaffer Yazkurt
8.Fevzi Peker
9.Halûk Menemencioğlu
10.Neş’e Menemencioğlu
11.Mehmet Ali Tazedal
12.Orhan Nadir Atalay
13.İsa Aykanat
14.Nail Yüce
15.Basri Adıgüzel
İzmir’de bulunan ve İzmir’de oturan sayın vatandaşlarım:
Açıklamada da görüldüğü şekilde mîllî bütünlüğümüze kasteden Türklüğünden şüphe edilip beyinleri sadece kötü yolda eğitilmiş bir grup anarşistin memleketi karanlık bir uçuruma çekmek yolundaki niyet ve çabalarının hâlâ devam etmekte olduğunu üzüntü ile söylemek isterim.
Özellikle Sıkıyönetim Mahkemelerindeki davaların karar safhasına geldiği veya infaz işlemlerinin başlamak üzere olduğu bugünlerde, Türk Halkını üzecek devletlerarası hukukî ve siyasî durumumuzu sarsacak her hangi bir dahilî eyleme fırsat bırakmamak hepimizin vatanî bir yükümü olduğuna göre, eviniz, sokağınız, mahalle ve çevrenizde şüpheli tutumda bulunan kimselerin en yakın resmî makamlara duyurulması hususunun bir millî görevin icabı olduğunu bir kez daha hatırlatırım.
Cemal Süer
Koramiral
İzmir Sıkıyönetim Komutanı