Yusuf Aslan Şarkışla’da vurulduktan sonra yaralı olarak Sivas Hastanesi’ne kaldırılmış, daha sonra da Ankara Numune Hastanesi’ne nakledilmiş, hasta yatağında zincire vurulmuştur. Yaralı Yusuf Aslan’ı Numune Hastanesi’nde ziyaret eden ve zincire vurulduğunu gören avukat Halit Çelenk, Anayasa’nın demire vurmaya imkân vermediğini, Anayasa Mahkemesi’nin CYU yasasının buna ilişkin hükmünü iptal ettiğini ileri sürerek Adalet Bakanlığı’na ve diğer ilgili yerlere telgrafla durumu bildirmiş ve bu işleme son verilmesini istemiştir.
26.4.1971
Sayın İsmail Arar
Adalet Bakanı
ANKARA
Savunmalarını üzerime aldığım Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Kayseri Cezaevi’ne götürülerek ayrı ayrı hücrelere konul- oluklarını öğrenmiş bulunuyorum. Ağır yaralı olup Ankara Numune Hastanesinde tedavi edilmekte olan sanıklardan Yusuf Aslan’ın da hasta yatağında zincire vurulduğunu ziyaretim esnasında bizzat gördüm.
Bu işlemler Anayasa’ya, yasalar ve hukuk devleti ilkelerine taban tabana aykırıdır. Tutuklu, hükümlü değildir. Ceza Yargılama Usulü ve infaz yasalarına göre tutuklulara hücre cezası verilemez. Tutuklular ve hükümlüler demire vurulamaz. Anayasa Mahkemesi demire vurma işlemini iptal etmiştir. Müvekkillerimin sağlıkları tehlikededir. Bu yasa dışı eylemlerden doğacak her türlü sonuçtan hükümetinizin sorumlu tutulacağını hatırlatmak isterim.
Kaldı ki, yayınladıkları bildiride ve savunmalarında ülkemizin tam bağımsızlığı, hükümetinizin de amaçladığı toprak reformunun yapılması, yeraltı ve yerüstü servetlerimizin millileştirilmesi, sömürü düzenine son verilmesi amacıyla devrik iktidara karşı siyasal eyleme geçtiklerini ifade eden müvekkillerim siyasî sanık ve tutuklu durumundadırlar.
Anayasa ilkelerini gerçekleştirmek amacıyla görev alan Bakanlığınızdan Anayasa’ya, yasalara ve hukuk devleti ilkelerine aykırı bu işlemlerin kaldırılmasını ve olaya derhal müdahale etmenizi rica ederim.
Saygılarımla.
Avukat Halit Çelenk
26.4.971
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’na,
ANKARA
rına ve yasaya aykırıdır. Şikâyetimize de bugüne kadar bir cevap verilmemiştir.
Diğer müvekkillerim Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Kor Koçalak hücreye konulmuşlardır. Adalet Bakanlığı’nın açıklamasında bu cihet itiraf ve kabul edilmektedir. Ceza Yargılama Usulü Yasası’nın 116. maddesi, hükümlülerle tutukluların ayrı ayrı yerlerde bulundurulacağını emretmekte ise de, bu hüküm, tutuklunun lehine bir hüküm olup, tutuklunun tecrit edilmesi, diğer tutuklulardan ayrılması, başka tutuklularla görüştürülmeme- si, kilitli bir hücrede bulundurulması, İnsanî ilişkilerden yoksun bırakılması anlamına gelmez. Tutuklu diğer tutuklularla bir arada bulundurulabilir, en azından aynı davanın tutukluları, sanıkları ile beraber bulundurulabilir. Yapılan açıklama, yasanın yanlış bir yorumudur, yapılan yasa dışı işlemi, yasal göstermek çabasından başka anlam da taşımamaktadır.
Anayasa, Ceza Yargılama Usulü Yasası, insan haklan ile bağdaşmayan bu olay üzerinde durularak, olayın halkoyuna duyurulmasını ve ilgililerin uyarılmasını saygılarımla dilerim.
26.4.1971
Avukat Halit Çelenk