ÖZET: 5395 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesinde yer alan açık düzenleme karşısında, suça sürüklenen çocuklar hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi halinde, erteleme süresinin “3 yıl” olacağı, erteleme süresinin 3 yıl olarak kabul edilmesinin suça sürüklenen çocuk yönünden lehe olduğu, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun değişik 19 uncu maddesindeki 3 yıllık erteleme süresi yürürlükte iken bundan sonra yapılacak düzenlemelerde açıkça bir düzenleme bulunmadığı takdirde erteleme süresinin suça sürüklenen çocuklar için 3 yıl olarak uygulanması gerektiği, tıpkı 5271 sayılı Kanun’un 171 ve 231 inci maddelerinde erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması sürelerinin 5 yıl olarak belirlenmesine rağmen bu sürelerin çocuklar için 3 yıl olarak uygulandığı konusunda bir tereddüt olmadığı, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesindeki erteleme süresi 5 yıl olarak belirlenmiş iken suça sürüklenen çocuklar için ayrıca bir süre öngörülmediğinden 5395 sayılı Kanun’da ki 3 yıllık erteleme süresinin uygulanması gerektiği, çocuğun üstün hukuki yararı da gözetilerek kamu davasının açılmasının ertelenmesi süresinin 3 yıl olarak kabulü gerektiği.
İçerik Başlıkları
📌 YARGITAY CEZA GENEL KURULU KARARI
📍 Dosya No: 2024/513
🔢 Karar No: 2025/33
📅 Tarih: 20.01.2025
⚖️ Konu: Suça sürüklenen çocuk hakkında kamu davasının ertelenmesi ve kanun yararına bozma itirazı
🔍 DAVANIN ÖZETİ
-
Olay: Şüpheli, uyuşturucu bulundurma suçundan dolayı 5 yıl kamu davası ertelenmesi + 1 yıl denetim kararı aldı.
-
İtiraz: Müdafii, erteleme süresinin 3 yıl olması gerektiğini savunarak itiraz etti.
-
Sulh Ceza Hakimliği Kararı: İtiraz kabul edildi, 5 yıllık erteleme kararı kaldırıldı.
-
Kanun Yararına Bozma Talebi: Adalet Bakanlığı, “Çocuklar için erteleme süresi 5 yıl olmalıdır” diyerek Yargıtay’a başvurdu.
⚖️ HUKUKİ ANALİZ
📌 Temel Hukuki Sorun:
-
Çocuk Koruma Kanunu (5395 S.K. Md.19) vs. CMK (5271 S.K. Md.171/231)
-
Çocuklar için özel hüküm gereği erteleme süresi 3 yıl olmalı mı?
-
Yoksa genel hüküm (5 yıl) mi uygulanmalı?
-
🔎 Yargıtay’ın Görüşü:
-
Çocuk Koruma Kanunu önceliklidir.
-
Suça sürüklenen çocuklar için 3 yıl erteleme süresi uygulanır.
-
-
Lehe olan hüküm geçerlidir.
-
Çocuğun üstün yararı gözetilerek kısa süre tercih edilmelidir.
-
-
Kanun yararına bozma talebi REDDEDİLDİ.
-
Mahkeme kararı kanuna uygundur.
-
💡 KARAR & SONUÇ
-
Hüküm: İtiraz incelenmeksizin iade edildi. (Geri çekildiği için)
-
Gerekçe:
-
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, itirazını geri aldı.
-
Önceki karar (3 yıl erteleme) hukuka uygun bulundu.
-
-
Pratik Çıkarımlar:
-
Çocuk davalarında özel kanun hükümleri önceliklidir.
-
Kanun yararına bozma sürecinde itiraz geri alınabilir.
-
⚖️ Not: Yargıtay Ceza Genel Kurulu, itirazın karar verilmeden önce geri alınabileceğini önceki içtihatlarıyla teyit etmiştir.
🔹 Emojili Özet:
📌 3 yıl vs. 5 yıl tartışması
👶 Çocuk lehine kısa süre onaylandı
↩️ İtiraz geri çekildi → Dosya iade edildi
⚖️ KARAR METNİ ⚖️
T.C. YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
Esas : 2024/513
Karar : 2025/33
Tarih : 20.01.2025
İTİRAZ İtirazname No : 2023/61587
İTİRAZIN İNCELENMEKSİZİN İADESİ KARARI
KARARI VEREN YARGITAY DAİRESİ : 10. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ : Sulh Ceza Hâkimliği
SAYISI : 1361
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26.09.2022 tarihli ve 213421-3736 sayılı 5 yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve 1 yıl süreyle denetim serbestlik tedbiri uygulanması kararına ilişkin şüpheli müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine inceleme yapan Ankara 9. Sulh Ceza Hâkimliğince 31.10.2022 tarih ve 1361 sayı ile; itirazın kabulüne ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kesin nitelikte olan bu karara yönelik olarak Adalet Bakanlığının 13.05.2023 tarihli ve 1261-2023-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebi ve bu talep üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23.06.2023 tarihli ve 61587 sayılı ihbarnamede; “…Ankara 9. Sulh Ceza Hâkimliğinin 31.10.2022 tarihli ve 2022/1361 değişik iş sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 3 yıl olması gerektiğinden bahisle itirazın kabulü ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26.09.2022 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de;… Suça sürüklenen çocuklar hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi halinde, erteleme süresinin 5 yıl olacağı gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle kararın kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 01.07.2024 tarih ve 13307-21622 sayı ile; “…5395 sayılı Kanun’un, suça sürüklenen çocuklar hakkında özel bir kanun olup öncelikle uygulanması gerektiği, 5395 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesinde yer alan açık düzenleme karşısında, suça sürüklenen çocuklar hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi halinde, erteleme süresinin “3 yıl” olacağı, erteleme süresinin 3 yıl olarak kabul edilmesinin suça sürüklenen çocuk yönünden lehe olduğu, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun değişik 19 uncu maddesindeki 3 yıllık erteleme süresi yürürlükte iken bundan sonra yapılacak düzenlemelerde açıkça bir düzenleme bulunmadığı takdirde erteleme süresinin suça sürüklenen çocuklar için 3 yıl olarak uygulanması gerektiği, tıpkı 5271 sayılı Kanun’un 171 ve 231 inci maddelerinde erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması sürelerinin 5 yıl olarak belirlenmesine rağmen bu sürelerin çocuklar için 3 yıl olarak uygulandığı konusunda bir tereddüt olmadığı, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesindeki erteleme süresi 5 yıl olarak belirlenmiş iken suça sürüklenen çocuklar için ayrıca bir süre öngörülmediğinden 5395 sayılı Kanun’da ki 3 yıllık erteleme süresinin uygulanması gerektiği, çocuğun üstün hukuki yararı da gözetilerek kamu davasının açılmasının ertelenmesi süresinin 3 yıl olarak kabulü gerektiği, somut olayda; mercii Ankara 9. Sulh Ceza Hakimliğinin itirazın kabulüne ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılmasına dair kararının Kanun’a uygun olduğu belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 01.09.2024 tarih ve 61587 sayı ile kanun yararına bozma kararına karşı itiraz yoluna müracaat edilmiştir.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Daire tarafından 23.09.2024 tarih ve 7615-22744 sayı ile itirazın reddine karar verilerek itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmişse de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09.01.2025 tarih ve 31611159-383 sayı ile itiraz geri alınmış ve dosyanın mahalline gönderilmek üzere iadesi talebinde bulunulmuştur.
Ceza Genel Kurulunca 01.10.2013 tarih ve 314-394 sayı ile 315-395 sayılı kararlarda oy birliğiyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının karar verilinceye kadar itirazını geri almasının mümkün olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, itirazın geri alınması nedeniyle dosyanın, Özel Daire bozma kararında belirtildiği şekilde mahalline gönderilmek üzere İNCELENMEKSİZİN YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA İADESİNE, 20.01.2025 tarihinde karar verildi.