Maruf ve meşhur vaka kavramı idari yargılama hukuku doktrininde yeterince incelenmemiştir. Bazı bilimsel eserlerde yüzeysel olarak değinilmektedir. Fakat Türk idari yargılama hukukunda bu konu hakkında detaylı bir çalışmaya rastlanmamıştır. Doktrine katkı sağlaması ümidiyle bu konu tercih edilmiştir. Maruf ve meşhur vakanın aksi ispat edilebilir ve bu durumda ilgili vakanın maruf ve meşhur olduğu hususunda tam ispat kriteri kullanılmalıdır. Fakat ivedi olması gereken yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda yaklaşık ispat yeterli olmalıdır. Öte yandan vakanın niteliğinde yanılma olması durumunda bu yanılma makul ve muhtemel ise ivedi hâl söz konusu olmasa bile vakanın maruf ve meşhurluğunun tayininde yaklaşık ispat yeterli kabul edilmelidir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte maruf ve meşhur vaka olarak nitelendirilebilecek vaka sayısı artmıştır. Zira bilginin geniş kitlelere kolayca yayılabilmesi bunun en önemli sebebidir. Fakat teknolojinin gelişimi sahte bilgi ve belge üretmeyi de kolaylaştırdığından maruf ve meşhur vakanın tayin ve tespiti zor olabilmektedir. Bu nedenle maruf ve meşhur vaka kavramının kapsam ve kriterleri daha net tespit edilmelidir. Bu makalenin bu konuda yapılacak çalışmalara öncülük etmesi ümit edilmektedir.
✍ Mahmut Ceylan – Dr. Öğretim Üyesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı. dr.mahmutceylan@gmail.com
📚︎ Ankara Barosu Dergisi, 2025, 83/2 sayısında yayınlanmıştır.