Bu çarpıcı radyo tiyatrosu, adalet sisteminin gri alanlarını ve bir avukatın iç hesaplaşmasını konu alıyor. Genç avukat Osman’ın ilk davası, onu hukuk, ahlak ve vicdan üçgeninde derin bir sorgulamaya sürükler.
📖 Konu: Zafer mi, Yenilgi mi?
🔹 Osman, idealist bir genç avukattır. İlk davasında, ailesini katlettiğini itiraf eden Yavuz’u savunmak zorunda kalır.
🔹 Yavuz’un masum olduğuna inanan Osman, tüm mesleki becerisini kullanarak onun beraatini sağlar.
🔹 Ancak zaferin ardından içine kurt düşer:
✔️ “Gerçekten masum muydu?”
✔️ “Adalet yerini buldu mu, yoksa bir katil serbest mi kaldı?”
“Kazanılan bir dava, kaybedilen bir vicdan olabilir mi?”
💡 Neden Dinlemelisiniz?
✔️ Hukuk ile ahlak arasındaki ince çizgiyi sorgulatır.
✔️ Bir avukatın mesleki ve kişisel ikilemlerini nadiren işlenen bir açıdan ele alır.
✔️ Son sahnenin şok edici etkisi uzun süre akılda kalır.
✔️ Radyo tiyatrosunun gücü: Mahkeme atmosferi, iç monologlar ve gerilim mükemmel aktarılır.
🎧 Dinleyici Yorumu:
“Finalde hissettiklerimi unutamıyorum! Osman’ın yüzleştiği o an… Radyo tiyatrosunun sesle yarattığı o müthiş gerilim…”
🔥 Son Söz: Adalet, Gerçekten İlahi mi?
Bu oyun, “Kanıtlar ne derse desin, vicdanın sesi susturulabilir mi?” sorusunu sorar. Dinleyicileri, zaferle gelen pişmanlığın ağırlığıyla baş başa bırakır.
🎧 “Bazen kazandığın davalar, kaybettiğin uykuların başlangıcıdır.”
(Sizce Osman doğru bir karar mı verdi? Bir avukat, müvekkilinin suçlu olduğunu bilse bile onu savunmalı mı? Yorumlayın! 💬⚖️)













Heyecanlı ve etkileyici idi. Oyunun yazarı, hukukçu olmamasına rağmen, zamanın ceza usul mevzuatını iyi araştırmış.