Önceden feragat yasağını ihlal etmediği sürece hukukumuzda zamanaşımından feragat edilebilmesi mümkündür. Bu anlamda borçlu, zamanaşımı süresi dolduktan sonra olduğu kadar, bu süre işlerken de zamanaşımından feragat edebilir. Önceden feragat yasağının dar yorumlanması suretiyle zamanaşımı süresi işlerken de feragat edilebileceğinin kabulü, zamanaşımından feragat kurumunun daha işlevsel olmasını sağlar. Özellikle uzlaşma görüşmeleri bakımından zamanaşımından feragat, uygulamada taraflara zaman kazandırmaya yarayan bir hukuki kurum olarak ön plana çıkabilir.
GİRİŞ
Borçlu, kendisine tanınmış olan bir defi hakkını kullanıp kullanmama konusunda serbest olup, bu haktan feragat edebilir. Bu anlamda borçlunun, hukuk düzeninin sınırları içerisinde zamanaşımı definden feragat edebilmesi mümkündür. Borçlunun, zamanaşımı defini ileri sürmeye ilişkin hakkını – belli bir süre için – ortadan kaldıran böyle bir tasarrufta bulunması pratik bazı sebeplerden kaynaklanabilir. Özellikle kısa bir zamanaşımı süresine tâbi alacaklar bakımından taraflar, uyuşmazlığı uzlaşarak çözüme ulaştırmaya yetecek bir zamana sahip olmak amacıyla bu yola başvurmak isteyebilirler. Zamanaşımından feragat ile zamanaşımı süresinin uzamasını amaçlayan taraflar, böylece aralarındaki uyuşmazlığı mahkeme dışında çözebilecek zamanı elde etmiş olurlar. Bunun yanı sıra, borçlunun ve alacaklının zamanaşımından feragate başvurmakta ayrı ayrı da menfaati bulunabilir. Söz gelimi, borçlu alacağı tanımak istememekle birlikte, alacaklının zamanaşımını kesen bir davranışta bulunmasını (Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 154/1, b. 2 gereği mahkeme veya hakeme başvurması, icra takibinde bulunması) önlemek istemesi halinde zamanaşımı definden feragat, borçlu lehine zamanaşımının kesilmesini engelleyen bir araç olarak işlev görebilir.
Hülya ATLAN GÜRER – Dr. Öğr. Üyesi, Balıkesir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı, hulyaatlan@balikesir.edu.tr