ÖZET : 📚 İdari işleme karşı dava açılmadan önce tüketilmesi zorunlu başvuru yolları arasında şikayet ve itirazen şikayet başvuru yolu da yer almaktadır. 4734 sayılı Kanun’da, ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday veya istekli ile istekli olabileceklerin, anılan Kanun’da belirtilen şekil ve usul kurallarına uygun olmak kaydıyla, şikayet ve itirazen şikayet başvurusunda bulunabilecekleri, bu başvuru yollarının dava açılmadan önce tüketilmesi zorunlu idari başvuru yolları olduğu, ihale kapsamında yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla ilk olarak ihaleyi gerçekleştiren idareye şikayet başvurusu, şikayet başvurusunun idare tarafından reddedilmesi veya süresinde bir karar alınmaması üzerine ise Kuruma itirazen şikayet başvurusu yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, 4734 sayılı Kanun’a göre yapılan ihaleler kapsamında gerçekleştirilen işlemlere karşı, şikayet ve itirazen şikayet başvuruları dava açılmadan önce tüketilmesi zorunlu idari başvuru yolları olduğundan, bu başvurular yapılmadan dava açılması halinde idari merci tecavüzü ortaya çıkar ve dava dilekçesinin görevli idare merciine tevdine karar verilir.
🧩 Uyuşmazlık, 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılan taşınmaz satış ihalesine karşı yapılan başvuruya verilen zımni ret işlemine ve uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemine ilişkindir.
📌 2577 sayılı Kanun’un 12. maddesinde, “İdari eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan etkilenenler, bu eylemlerin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde, ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemek hakkına sahiptirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. Bu tarihten itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.” hükmü yer almaktadır.
✅ Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, ihale konusu taşınmazı almak istediği, ancak ihalenin iptaline yönelik bir işlem yapılmadığı gibi, ihalenin bir başkasına verildiği, bu nedenle teminatın iadesi ile uğradığı zararın tazminine karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.
Bu başvuru, teminatın iadesi ve uğranılan zararın giderilmesine yönelik olup, 2577 sayılı Kanun’un 12. maddesi kapsamında yapılmış bir başvuru niteliğindedir.
Bu itibarla, Mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, 12. madde kapsamında başvuru yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
📌18 Nisan 2025 CUMA Tarihli Resmî Gazete 32874 sayısında yayınlanan ve Danıştay Onüçüncü Daire’nin Esas No: 2024/3354 Karar No: 2025/150 sayılı Kararı
⚖️ KARARIN TAM METNİ ⚖️