Kırklareli Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2021- 2022 öğretim yılı Roma Hukuku dersi Final sınavı soru ve cevapları
Kırklareli Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Roma Hukuku Final Sınavı CEVAP ANAHTARI
03.03.2022
NOT: Sınav süresi 75 dakikadır. Cevaplar ayrılan boşluklara yazılacaktır. Başka kağıt verilmeyecektir.
Olay
Bu olay Iustinianus hukukunda yaşanmıştır.
Titius sahip olduğu “Rosam” isimli atını, safkan bir yarış atı aradığını işittiği at yarışları düzenleyen Atticus’a 1 yıllığına ve 500 sesterz karşılığı bir ayni hak çerçevesinde kullandırma ve yararlandırmayı teklif etmiş, Atticus da “gelecek ay yapılacak turnuvaların iptal edilmemesi” kaydıyla teklifi kabul etmiştir. Titius, atı bir hafta sonra teslim edecektir. Bu arada Titius nakit sıkışıklığını gidermek düşüncesiyle, faizli bir ödünç almayı hiç istemediği halde, aynı atı banker Brutus’a teminat olarak gösterip karşılığında 1500 sesterz borç para almıştır.
Sorular
1- Titius ile Atticus arasında hangi hukuki ilişki kurulmuştur? Tarafların sözleşmede kararlaştırdıkları “ gelecek ay yapılacak turnuvaların iptal edilmemesi” kaydı hukuken ne anlama gelir? Hukuki sonucu nedir? (20 p)
Somut olayda, Titius ile Atticus arasında, Rosam isimli ata ilişkin kullanma ve yararlanma yetkisi teklifini içeren bir borçlandırıcı işlem olan intifa vaadi kurulmuştur. (5 puan ) İntifa vaadinin konusu olan intifa hakkı; bir kişiye başkasının maliki olduğu taşınır veya taşınmaz mal üzerinde malı kullanma (usus) ve onun ürünlerinden yararlanma (fructus) yetkisi veren bir sınırlı ayni haktır. İntifa hakkı; sahibine mal üzerinde doğrudan hakimiyet yetkisi sağlayan, kişiye bağlı ve herkese karşı ileri sürülebilen bir haktır. (5 puan)
“Gelecek ay yapılacak turnuvaların iptal edilmemesi” kaydı bir bozucu şarttır. (2 puan) Bozucu şart, bir hukuki işlemin doğmuş olan hükümlerinin gelecekte gerçekleşmesi objektif olarak şüpheli bir olaya bağlanmasıdır. Olayda turnuvaların iptali olayı hukuki işlemin hükümlerini ortadan kaldırmaya yönelik objektif olarak şüpheli bir olaydır. (3 puan) Bozucu şartın gerçekleşmesi ile birlikte yürürlükteki hukuki işlem de kendiliğinden sona erer. Bozucu şart Roma Hukukunda ileriye etkili olarak hüküm ifade eder. (5 puan)
2- Titius’un Atticus’a vaat ettiği bu atı Banker Brutus’a teminat göstermesi olayında; taraflar arasında hangi teminat ilişkisi kurulmuş olabilir? Bu hukuki ilişki geçerli olarak kurulmuş mudur? Neden? (20 p)
Gaius’un Rosam’ı teslim almadığı teminat ilişkisi bir rehin anlaşması (hypotheca) kurulmuştur. (3 puan). Rehin anlaşması (hypotheca); bir alacak hakkını güvence altına almak maksadıyla bir taşınır veya taşınmazın alacaklıya teminat olarak gösterilmesi ile kurulan ve borç ödenmediği takdirde teminat konusu malın paraya çevrilerek alacağı tahsil yetkisini (paraya çevirme yetkisi) veren bir sınırlı ayni haktır. (5 puan). Bu anlaşmanın geçerli olarak kurulabilmesi için iki şart gereklidir. Birincisi, tarafların arasında geçerli bir borç ilişkisinin mevcut olması ve borcun doğmuş bulunması, ikincisi anlaşma tarafları arasında hangi malın ve hangi borca teminat olarak verildiğine ilişkin karşılıklı bir irade uyuşması (consensus) varlığıdır (6 puan). Olayda geçerli bir rehin ilişkisi kurulmuş olup bundan rehin hakkı doğmuştur. Zira taraflar arasında geçerli bir ödünç ilişkisi kurulmuş olup bu ödünçten Titius’un 1500 sesterz iade borcu doğmuştur. Titius bu borcuna karşılık sahip olduğu atı teminat olarak göstermiştir. Atın intifa vaadi kapsamında Atticus’a teslim edilecek olmasının rehnin geçerliliğine bir etkisi yoktur zira Titius at üzerinde tasarruf yetkisine (abusus) sahip olup buna dayanarak at üzerinde tasarruf işlemlerinde bulunabilir. (6 puan)
NOT: Zihni kayıt sebebi ile ödünç ilişkisi geçersiz olduğudan, rehin anlaşması da (hypotheca) geçerli olarak kurulmamıştır. Zira rehnin fer’iliği gereği rehin anlaşmasının varlığı asıl borç ilişkisinin geçerliliğine bağlıdır cevabı doğru kabul edilmiştir.
3- Titius, banker Brutus’tan borç para aldıktan sonra, tuttuğu defterlerde bazı hesap yanlışlıkları yaptığını, aslında nakde sıkışmadığını fark etmiştir. Titius buna dayanarak Brutus ile aralarındaki sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek isterse hangi hukuki gerekçeye dayanmalıdır? Ödünç ve teminat ilişkisi bakımından ayrı ayrı ve gerekçeli olarak cevaplayınız. (20 p)
Titius, Brutus ile aralarındaki sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek isterse dayanması gereken gerekçelerden biri temel yanılması olabilir (3 p). Kişiyi hukuki işlem yapmaya iten saikteki yanılmanın işlemin temeli haline gelmiş olmasıdır. Kişiyi hukuki işlem yapmaya götüren saik işlemin temeli durumunda ise bu saikteki yanılma sözleşmenin temelini çökertmiş demektir, başka deyişle sözleşmenin kendisinden beklenen fayda sağlanamıyor demektir. Bu nedenle saikteki yanılma temel yanılmasına dönüşmüşse dikkate alınır. Saikteki yanılmanın temel yanılmasına dönüşüp dönüşmediğine dürüstlük kurallarına göre yorum yapılarak karar verilir. Buna göre yanılan kişinin yerinde başkası olsaydı da aynı yanılma onun için de işlemden beklenen faydayı sağlayamayacak idiyse bu saik yanılması temel yanılmasına dönüşmüş demektir. Bu durumda sözleşmenin iptali (eski hale iadesi) talep edilebilir. Olayda Titius nakde sıkıştığı konusunda yanılmaya düşmüştür, eğer yanıldığını bilseydi borç para almayacak idi. Faizli bir ödünç para almak hiç kimsenin isteyeceği bir şey değildir bu sebeple Titius’un temel yanılması içinde olduğu kabul edilebilir (5 puan)
Titius zihni kayıt içinde olduğuna da dayanabilir (3 puan). Zira Titius faizli bir ödünç almayı hiç istememiş ve fakat istiyor gibi davranarak Brutus’tan 1500 sesterz borç para almıştır. Zihni kayıt, bir hukuki işlemden hüküm (borç ve alacak) doğmasını istemediği halde hukuki işleme taraf olmak demektir. Zihni kayıt tek taraflı bir irade beyan uyumsuzluğu halidir. (3 puan). İrade beyan uyumsuzlukları hallerinde Eski ve Klasik Hukukta beyan dikkate alınarak beyanların uyuşması üzerinden sözleşmenin kurulduğu kabul edilirken Iustinianus hukukunda iç iradeye üstünlük tanınarak zihni kayıt sebebiyle sözleşmenin geçerli olarak kurulmayacağı kabul edilmiştir. (3 puan).
Titius ile Brutus arasında geçerli bir ödünç ilişkisi mevcut olmadığı zaman geçerli bir rehin ilişkisinden de bahsedilemez. Rehnin fer’iliği ilkesi gereği teminat altına alınan borç geçersiz ya da sona ermişse rehin hakkı da geçersiz olur veya sona erer. (3 puan)
4- Titius atı bir hafta sonra Atticus’a teslim etmiştir. Atticus atı alır almaz turnuvalara katılmak için kayıt başvurusunda bulunmuş fakat atın safkan değil melez bir at olması yüzünden kayıt yaptıramamıştır. Bu olaydan dolayı Atticus kime karşı, hangi hukuki gerekçeyle, hangi hukuki taleplerde bulunabilir? Gerekçeli olarak açıklayınız. (20 p)
Somut olayda Atticus’un safkan bir yarış atı aradığı Titius tarafından bilindiği halde Atticus’a bir melez at teslim edilmiştir. Bu bir hiledir. (5 puan) Hile; bir kimsenin zihninde yanlış bir kanaat uyandırmak suretiyle onu sözleşme yapmaya teşvik etmek demektir. Hile iradenin oluşumu sırasındaki bozukluktur. (5 puan) Hile halinde ius civile’ye göre hukuki işlem geçerli kabul edilmiştir. Fakat bu durum dürüstlük ve hakkaniyete aykırı olacağı için praetorlar hileye uğrayan tarafı himaye eden bazı vasıtalarla hileli işlemin etkisini ortadan kaldırmaya çalışmışlardır. Bu imkanlar; actio doli (hile davası), restitutio in integrum (eski hale iade) ve excetio doli (hile def’i)dir. (5 puan). Atticus hileye uğraması nedeniyle Titius’a karşı hile davası (actio doli) açabilir veya eski hale iade (restitutio in integrum) prosedürüne başvurarak hukuki işlemden önceki duruma getirilmesini sağlayabilir. Ayrıca Atticus Titius tarafından atın bedelinin ödenmesi için dava edilirse bir hile def’i (exceptio doli) ile bedeli ödemekten kaçınabilir. (5 puan)
Metin Sorusu
“Hukukla meşgul olacak kimse önce hukuk adının nereden geldiğini bilmek zorundadır. Nitekim hukuk adaletten (iustitia) çıkmıştır. Celsus’un şık/yerinde tanımına göre; hukuk, iyi ve adil olanın sanatıdır” (D. 1.1 .1 pr. Ulpianus).
Ulpianus’tan alınmış bu parçaya göre Romalıların hukuk anlayışları hakkında bilgi veriniz. (20 p)
Romalılara göre hukuk; ius est ars boni et aequi (iyi ve adil olanın sanatıdır). Buna göre Romalılar hukuku iyi ve adaletli olan olarak tanımlamışlardır. Bu tanımdan anlaşılmaktadır ki hukukun toplumdaki işlevi adaleti sağlamaktır. Hukuk daima adil olanı gerçekleştirmek zorundadır. Hukukun idesi (ulaşmak istediği amacı) adalettir. Adalet kavramı önceden tanımlanamayan içeriği doldurulabilen bir kavramdır. Romalıların adalet anlayışı hakkaniyet (somut olay adaleti) olup, Romalılar her somut olayın kendi içinde değerlendirilmesi gereğini ve buna bağlı olarak her somut olayda adaletli olanın ne olduğunun araştırılması mecburiyetini kabul etmişlerdir. Hakkaniyet ağırlıklı olmakla birlikte denkleştirici ve dağıtıcı adalet üzerinden de çözümler üretmişlerdir. Bugünkü hukukta bu adalet türlerine sosyal adalet de eklenmiştir. Romalılar adalet kavramının yanı sıra “iyi” olanı da hukukun alanına dahil etmişlerdir. İyi olanı gerçekleştirmek aslında ahlâkın alanı ve işlevidir. Buradan anlaşılmaktadır ki Romalılar hukukun ancak ahlâk ile bağdaşabileceğini kabul etmişlerdir. Fakat bu kabul Klasik hukuk devrine ait olup, öncesi dönem Eski hukuk ve sonrası dönem İmparatorluk zamanlarında hukuk din ile bağdaştırılıp rasyonel (akılcı) olmaktan çıkartılmıştır. Örneğin Eski Hukuk devrinde rahipler hukuk kurallarını uygularken dini geleneklere göre hareket ederek hukuku çarpıtmışlar, hukuku kendilerine veya patricius sınıfına çıkar sağlamada bir araç olarak kullanmışlar ve bu suretle de adaletten uzaklaşmışlardır. (20 puan)