Ceza mevzuatımız uyarınca, uyuşturucu madde ticareti suçları kapsamında ele geçirilen maddelerin niteliği, hukuki sürecin temel belirleyicilerindendir. Bu bağlamda, kolluk kuvvetleri tarafından şüphelilerin üzerinde bulunan ve yeşil ya da kırmızı reçeteye tabi olan; Lexomil, Teriak, Biperiden HCI, Bromazepam, Tavor, Tramadol, Adiolol, Valium, Stilnox, Xanax, Zolpidem gibi ilaçların, soruşturmanın erken evresinde etken maddelerinin tespiti yapılmaksızın uyuşturucu madde ticareti suçlamasıyla değerlendirilmesi uygulamada sıkça karşılaşılan bir durumdur.
Ancak, söz konusu maddelerin etken maddelerinin ve hukuki statülerinin belirlenmesi, ancak kriminal laboratuvar incelemeleri ile mümkün olup, bu tespitin yapılmaması halinde şüphelilerin hukuki savunmalarının eksik ve yanlış yönlendirilmiş olması kaçınılmazdır.
İçerik Başlıkları
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Niteliği ve TCK m.188/6 Uygulaması
Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinin altıncı fıkrasında;
“Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.”
şeklinde düzenleme mevcuttur.
Buna göre, soruşturma makamlarının, şüpheliler üzerinde bulunan maddelerin uyuşturucu veya uyarıcı madde niteliğinde olup olmadığını tespit etmek üzere Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu’ndan rapor talep etmesi, aynı zamanda ilacın üretim ve satış izninin Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından doğrulanması gerekmektedir.
Reçeteye Tabi İlaçların Kullanım Sınırları ve Ticaret Suçu Ayrımı
Yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçlar, yalnızca yetkili sağlık personelince düzenlenen reçete kapsamında ve belirlenen doz limitleri çerçevesinde kullanılabilir. Bu kapsamda;
Şüphelinin üzerinde bulunan ilacın miktarının kişisel kullanım sınırlarını aşması,
İlacın ticari amaçla bulundurulduğunun adli delillerle desteklenmesi,
durumunda TCK 188/6 uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçu kapsamında işlem tesis edilir.
Bununla birlikte, kişisel kullanım sınırları dahilinde bulunan reçeteli ilaçların bulundurulması, sadece kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu kapsamında değerlendirilebilir ve bu durumun titizlikle ayrıştırılması gerekir.
Soruşturma ve Yargılama Sürecinde Usul ve Esaslar
Uyuşturucu madde ticareti iddiasıyla yürütülen soruşturmalarda:
Kriminal inceleme raporu olmadan, yalnızca şüphelinin üzerinde bulunan hap sayısına bakarak tutuklama kararı verilmesi hukuki açıdan sakıncalıdır.
Savunma makamının, Adli Tıp raporunun sonucunu beklemesi ve elde edilen bulgular doğrultusunda hukuki değerlendirmede bulunması zorunludur.
Tutuklama kararı verilmiş olsa dahi, raporun suç vasfını değiştirmesi halinde, mahkemeden tutuklama kararının kaldırılması talep edilebilir.
Bu hususlar, ceza yargılamasında savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılabilmesi için büyük önem arz etmektedir.