Yıllık artış yapılması talep edilmediği halde, yoksulluk ve iştirak nafakalarına ileri ki yıllarda yıllık ÜFE oranında artış uygulamasına karar verilemez.

T.C.
YARGITAY
İKİNCİ HUKUK DAİRESİ

Esas : 2023/5359
Karar : 2023/4198
Tarih : 26.09.2023

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Denizli 2. Aile Mahkemesi

TARİHİ : 21.04.2022

SAYISI : 2021/87 E., 2022/283 K.

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2013 yılında boşandıklarını, boşanma kararı ile davacı kadın yararına 450,00 TL yoksulluk nafakası, çocuklar yararına ayrı ayrı 390,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı tarafından 2018 yılında ikame edilen nafaka arttırım davasında yoksulluk nafakasının 788,00 TL’ye, iştirak nafakasının ise her bir çocuk için ayrı ayrı 450,00 TL’ye yükseltildiğini, davalının ekonomik durumundaki düzelme, ağır ekonomik koşullar ve yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücündeki düşüşün davacı ve çocuklar yararına takdir edilen nafakanın yetersiz kalmasına neden olduğunu iddia ederek yoksulluk nafakasının aylık 1.500,00 TL’ye, çocuklar için takdir edilen nafakanın ayrı ayrı 850,00 TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; polis memuru olduğunu, aylığının 7.000,00 TL olduğunu, maaşında haciz olduğunu, ayrıca evli olup evin iaşesini karşılamak zorunda olduğunu, davacının talep ettiği nafakaları ödeyecek gücü olmadığını, davacının ailesi ile yaşadığını, giderinin az ve kötü niyetli olduğunu İddia ederek davanın reddine karar verilmesini, nafakaların arttırılması halinde ekonomik durumun gözetilerek karar verilmesini ve devletin açıkladığı enflasyon oranları ile her yıl arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1 .İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine hükmedilen aylık 788,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 28.07.2020 tarihinden itibaren aylık 880,00 TL ‘ye, ortak çocuklar 20.05.2008 doğumlu Sudenur ile 10.09.2009 doğumlu Bengü lehine hükmedilen aylık 450,00’şer TL iştirak nafakalarının dava tarihi olan 28.07.2020 tarihinden itibaren her bir çocuk için aylık 700,00’er TL ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafakaların ileri ki yıllarda TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir.

2 . Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 07.09.2022 tarihli 2022/2058 Esas 2022/1722 Karar sayılı ilamı ile kararın kesin olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermiş ve İlk Derece Mahkemesi kararı 07.09.2022 tarihinde kesinleşmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 09.06.2023 tarihli kanun yararına temyiz dilekçesinde davacı tarafından nafakalara yıllık artış yapılması talep edilmediği halde, talebini aşacak şekilde yoksulluk ve iştirak nafakalarına İleriki yıllarda yıllık ÜFE oranında artış uygulamasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının hükmedilecek nafakalara yıllık artış yapılması talebi olup olmadığı ve Mahkemece bu konuda talep aşılarak karar verilip verilmediği, kanun yararına bozma koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar İle istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2.Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarım ortadan kaldırmaz.

  1. 6100 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde boşanma kararı ile davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının arttırılmasını istemiş ancak nafakalara yıllık artış yapılmasına ilişkin talebi olmamıştır. 6100 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mahkemece, davacı kadın tarafından yıllık artış yapılması talep edilmediği halde, talebi aşacak şekilde yoksulluk ve iştirak nafakalarına ileri ki yıllarda yıllık ÜFE oranında artış uygulamasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Cevap Bırak

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz
Captcha verification failed!
Captcha kullanıcı puanı başarısız oldu. lütfen bizimle iletişime geçin!

🔗 Günün ilgi Görenleri

22.7.1971 Tarihli, 1.Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinde Başlayan 1. THKO Davası 4. Duruşma (1 ve 2 Nolu Oturum) Zaptı

1. SIKIYÖNETİM ASKERÎ MAHKEMESİ 971/96-13 Duruşma: 4. 22.7.971 Duruşmanın tehir edildiği belli gün...

Bankacılık Zimmet Suçu

Ekonomik düzen bakımından, bankaların gerçekleştirdikleri iş ve işlemler ile...

Geçmişten Günümüze Ölüm Cezası, İnfaz Yöntemleri Ve Ölüm Koridoru Olgusu

Ölüm cezası, kadim dönem ilkel topluluklarından günümüz modern hukuk...

Arabuluculuk Anlaşma Tutanağı – Cebri İcraya Elverişlilik

Arabuluculuk anlaşma belgesinde; alacağın şarta bağlanması, eda hükmü içermemesi...

TOKİ veya Müteahhit ile Daire Alıcıları Arasındaki Sözleşme Kaynaklı Davalar

TOKİ veya müteahhitlerden daire satın alan kişilerle bu kurumlar...

Boşanma Davalarında Kişisel Sağlık Verilerinin Korunması

Boşanmak isteyen kişinin, eşinin kusurlu hareket ettiğini veya mutlak...

Türkiye’de Yoksulluk Nafakasına İlişkin Güncel Gelişmeler Ve...

Türk Medeni Kanunu, kadın-erkek eşitliğine dayanan devrimci bir kanundur....

Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi – TCK m....

Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde düzenlenen "Kamu Davasının Açılmasının...

Kamu Güvenliği Sebebiyle Davanın Nakli

ÖZET: Yargılamanın adil, etkili ve tarafların katılımına açık bir...

Yargıtay: Tüketici Kredisi Sözleşmelerinde Verilen Rıza ile...

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, tüketici kredisi sözleşmelerinde...

HMK Madde 9 – Türkiye’de yerleşim yerinin...

Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması hâlinde yetki MADDE 9- (1) Türkiye’de...

Evliliğin İrade Sakatlığı Nedeniyle İptali

Evlenme bir aile hukuku sözleşmesidir. Aile hukukuna özgü bu...

Siteden