Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, iş sözleşmesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içeren resim ve sözlü paylaşımları nedeniyle feshedilmesini; sosyal paylaşım sitelerindeki resimli ve sözlü paylaşımların eleştiri sınırlarını aşması, hakaret boyutunda olması ve bu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açması nedeniyle haklı buldu.
İşveren’in işçinin iş akdinin ” Sosyal medyada yer alan ve içerik açısından konusu suç teşkil eden Cumhurbaşkanına, devlet organlarına, devlet büyüklerine hakaret içeren paylaşımları mesai saatleri içerisinde yapması” dolayısıyla feshetmesi sonrasında açılan işçinin açmış olduğu feshin geçersizliği, işe iadesi ve yasal sonuçlarına hükmedilmesi talepli bir davada Yerel Mahkeme davanın reddine karar verdi. Davacı işçinin istinaf talebi ise Bölge Adliye Mahkemesince özetle; “Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere davacının sosyal paylaşım sitesinde kendi hesabından birden fazla paylaşımda, eleştiri sınırlarını aşan açıklamalarda bulunduğu, bu paylaşımların eleştiri düzeyini aştığı anlaşılmaktadır.Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin Cumhurbaşkanına yönelik hakaret içeren sosyal paylaşımları nedeniyle tazminatsız feshedilmiştir. Paylaşımlarının eleştiri sınırlarını aştığı, hakaret boyutunda olduğu anlaşılmaktadır. Davacı … Büyükşehir Belediyesine bağlı işyerinde çalışan bir kişidir. Davacının bu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir. İlk Derece Mahkemesince feshin haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir…” gerekçeleriyle esastan reddine karar verildi.
Uyuşmazlığın Yargıtay’a gelmesi sonrasında ise Yargıtay 9. Hukuk Dairesi; “Somut uyuşmazlıkta, dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içeren resim ve sözlü paylaşımları nedeniyle feshedildiği sabit olup, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacının sosyal paylaşım sitelerindeki resimli ve sözlü paylaşımlarının eleştiri sınırlarını aştığı, hakaret boyutunda olduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir. Buna göre, feshin geçerli nedene dayandığının kabulü ile davanın reddi gerekirken Mahkemece yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır. ” gerekçesiyle temyiz edilen istinaf mahkemesi kararını ortadan kaldırarak davanın reddine karar verdi.
T.C YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2018/ 10551
Karar: 2019 / 9177
Karar Tarihi: 18.04.2019
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 30. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ : … 31. İŞ MAHKEMESİ
DAVA :
Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 20.05.1998 tarihinde davalı işveren idarenin alt işvereni olan şirketlerde çalışmaya başladığını, 30.06.2016 tarihinde iş akdinin ” Sosyal medyada yer alan ve içerik açısından konusu suç teşkil eden Cumhurbaşkanına, devlet organlarına, devlet büyüklerine hakaret içeren paylaşımları mesai saatleri içerisinde yapmanız” iddiasıyla haksız feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının sosyal medyada mesai saatleri içerisinde yaptığı paylaşımlar nedeniyle Çalışma ve Disiplin Kurulu’nun 24.06.2016 tarihli 2016/004 sayılı kararıyla iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının paylaşımları ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosunca 2016/68057 soruşturma nolu dosya ile tahkikat başlatıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, ”…Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü’nde çalışan davacının sosyal medya üzerinde yaptığı paylaşımlar konusunda kin ve nefret dili kullanmaksızın görüş ve düşüncelerini ifşa edebileceği, ancak sosyal medya üzerinden yayınlanan içeriklerin günümüzde hızlı şekilde geniş kitlelere yayıldığı gözetildiğinde tüm hesap kullanıcılarının yapıcı dil kullanmaları gerektiği ayrıca davacı işçinin mesai saatleri içerisinde paylaşımlar yaparak işyeri kurallarına da aykırı davrandığı, bu kapsamda davalı işverenlikçe yapılan feshin haklı olduğu… ” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince özetle; “Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere davacının sosyal paylaşım sitesinde kendi hesabından birden fazla paylaşımda, eleştiri sınırlarını aşan açıklamalarda bulunduğu, bu paylaşımların eleştiri düzeyini aştığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin Cumhurbaşkanına yönelik hakaret içeren sosyal paylaşımları nedeniyle tazminatsız feshedilmiştir. Paylaşımlarının eleştiri sınırlarını aştığı, hakaret boyutunda olduğu anlaşılmaktadır. Davacı … Büyükşehir Belediyesine bağlı işyerinde çalışan bir kişidir. Davacının bu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir. İlk Derece Mahkemesince feshin haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir…” gerekçeleriyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/II.c.1 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir.
İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu kanıtlayacaktır. Buna göre fesih işlemini yazılı yapmış olması, belli durumlarda işçinin savunmasını istediğini belgelemesi, yazılı fesih işleminin içeriğinde dayandığı fesih sebeplerini somut ve açık olarak göstermiş olması gerekir. İşverenin biçimsel koşulları yerine getirdiği anlaşıldıktan sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunun kanıtlanması aşamasına geçilecektir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedende davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içeren resim ve sözlü paylaşımları nedeniyle feshedildiği sabit olup, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacının sosyal paylaşım sitelerindeki resimli ve sözlü paylaşımlarının eleştiri sınırlarını aştığı, hakaret boyutunda olduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir. Buna göre, feshin geçerli nedene dayandığının kabulü ile davanın reddi gerekirken Mahkemece yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.
Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İlk Derece Mahkemesi’nin kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar-ilam harcından peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 15,20 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan avansların talep halinde ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Kesin olarak 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.