Hizmetin Yerine Getirilmesi İle Alakalı Olmayan Merak, Beğeni Vb Saiklerle Kişisel Verileri Sorgulama

TCK’nın 136. maddesi bünyesinde üç farklı suç tipini düzenlemiştir. Hukuka aykırı olarak kişisel verilerin başkasına verilmesi, yayılması ve ele geçirilmesi biçimindeki her bir hareket ile suç işlenmiş olacaktır. Uyuşmazlığın konusunu teşkil eden husus ise “ele geçirme” fiilinin somut olayda nasıl değerlendirilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır. Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.06.2023 tarihli ve 2021/12-384 Esas, 2023/367 Karar sayılı kararındaki gerekçede de belirtildiği gibi ele geçirme başkasının hakimiyeti altında bulunan kişisel veriyi hukuka aykırı yollarla kendi hakimiyeti altına almakla gerçekleşir. Olayımızda ise sanık, kurumu tarafından kendisine verilen aparat ve şifre ile kendi hakimiyeti altında bulunan kişisel verilere ulaşmış ve bakmıştır. Sanığın kendi hakimiyeti altındaki bir veriye bakmaktan ibaret olan eyleminin ele geçirmek olarak
kabul edilemeyeceği bu halin ilgili kurumun iç mevzuatı kapsamında disiplin soruşturmasına konu edilmesinin mümkün olduğu ancak TCK anlamında suç teşkil etmeyen eylem niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.

Bu açıklamalar doğrultusunda; uyuşmazlık özelinde ve sonucu itibarıyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin kararının usûl ve  kanuna uygun olduğu değerlendirilmiş; Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 19.02.2021 tarihli ve 2019/2716 Esas, 2021/456 Karar sayılı kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 12.04.2019 tarihli ve 2018/3893 Esas, 2019/1202 Karar sayılı kararı arasındaki
uyuşmazlığın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin görüşü doğrultusunda giderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

(Y 12 CD., E. 2022/7038, K. 2024/1950, T. 25.04.2024)

HİZMET GEREĞİ KİŞİSEL VERİLERE İLETİŞİM YETKİSİ
OLAN KAMU GÖREVLİLERİ

HİZMETİN YERİNE GETİRİLMESİ İLE ALAKALI OLMAYAN  MERAK, BEĞENİ VB SAİKLERLE KİŞİSEL VERİLERİ SORGULAMA

(…) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 21.09.2022 tarihli ve UG – 2022/58322 sayılı Tebliğname ile özet olarak; Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 19.02.2021 tarihli ve 2019/2716 Esas, 2021/456 Karar sayılı kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 12.04.2019 tarihli ve 2018/3893 Esas, 2019/1202 Karar sayılı kararına konu olaylarda, sanıkların farklı saiklerle kendilerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından temin edilen kod ve şifreyi kullanmak suretiyle yetkileri dâhilinde ancak mevzuat ya da hizmetin gerektirdiği bir nedene dayanmadan katılana ait kimlik bilgilerini Kimlik Paylaşım Sistemi’nden sorgulayarak onun kişisel verilerine ulaştıkları, bu verilerin başka bir dijital ortama kaydedildiğinin veya fiziksel olarak basıldığının ya da başkası ile paylaşıldığının tespit edilemediği; ancak, sanıkların, yasal ya da hizmet yönünden gerekmediği hâlde bu
verilere erişerek bakmak suretiyle bu verileri hukuka aykırı olarak elde ettiklerinin kabulü gerektiği, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun oluşması için kişisel verilerin ayrıca başkaca bir dijital ya da fiziksel ortama aktarılmasının gerekmediği, bu nedenle Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 19.02.2021 tarihli ve 2019/2716 Esas, 2021/456 Karar sayılı kararının usûl ve kanuna uygun olduğu görüşüyle sözü geçen karar yönünde uyuşmazlığın giderilmesi talep edilmiştir.

IV) GEREKÇE
A) Uyuşmazlık
Uyuşmazlık; kamu kurumlarında görev yapan ve görev yaptıkları kuruma ait bilişim sistemindeki kişisel verilere hizmet gereği erişme yetkisi verilen kişilerin; görevlerinin kapsamına ve niteliğine göre hizmetin yerine getirilmesi ile hiçbir ilgisi bulunmadığı hâlde, merak, beğeni vb. saikler ya da farklı amaçlarla, sistemde yer alan kişisel verileri sorgulamak ve bu verilere salt duyu organları aracılığıyla vakıf olmaktan ibaret eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 136/1. maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkindir.

B) Değerlendirme
Kamu kurumlarında görev yapan ve görev yaptıkları kuruma ait bilişim sistemindeki kişisel verilere hizmet gereği erişme yetkisi verilen kişilerin; görevlerinin kapsamına ve niteliğine göre hizmetin yerine getirilmesi ile hiçbir ilgisi bulunmadığı hâlde, merak, beğeni vb. saikler ya da farklı amaçlarla, sistemde yer alan kişisel verileri sorgulamak ve bu verilere salt duyu organları aracılığıyla vakıf olmaktan ibaret eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 136/1. maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin uyuşmazlıkla sınırlı olarak yapılan değerlendirmede; TCK’nın 136. maddesi bünyesinde üç farklı suç tipini düzenlemiştir. Hukuka aykırı olarak kişisel verilerin başkasına verilmesi, yayılması ve ele geçirilmesi biçimindeki her bir hareket ile suç işlenmiş olacaktır. Uyuşmazlığın konusunu teşkil eden husus ise “ele geçirme” fiilinin somut olayda nasıl değerlendirilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır. Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.06.2023 tarihli ve 2021/12-384 Esas, 2023/367 Karar sayılı kararındaki gerekçede de belirtildiği gibi ele geçirme başkasının hakimiyeti altında bulunan kişisel veriyi hukuka aykırı yollarla kendi hakimiyeti altına almakla gerçekleşir. Olayımızda ise sanık, kurumu tarafından kendisine verilen aparat ve şifre ile kendi hakimiyeti altında bulunan kişisel verilere ulaşmış ve bakmıştır. Sanığın kendi hakimiyeti altındaki bir veriye bakmaktan ibaret olan eyleminin ele geçirmek olarak kabul edilemeyeceği bu halin ilgili kurumun iç mevzuatı kapsamında disiplin soruşturmasına konu edilmesinin mümkün olduğu ancak TCK anlamında suç teşkil etmeyen eylem niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.

Bu açıklamalar doğrultusunda; uyuşmazlık özelinde ve sonucu itibarıyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin kararının usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilmiş; Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 19.02.2021 tarihli ve 2019/2716 Esas, 2021/456 Karar sayılı kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 12.04.2019 tarihli ve 2018/3893 Esas, 2019/1202 Karar sayılı kararı arasındaki uyuşmazlığın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin görüşü doğrultusunda giderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

V) KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle 08.03.2018 tarihli ve 30354 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı Kanun’un 87. maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanun’un 35.maddesi gereği, Tebliğname ’ye aykırı olarak, oy birliğiyle UYUŞMAZLIĞIN İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. CEZA DAİRESİNİN GÖRÜŞÜ DOĞRULTUSUNDA GİDERİLMESİNE, Dava dosyasının, talepte bulunan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise bölge adliye mahkemelerinin ceza dairelerine bildirilmesi için Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 25.04.2024 tarihinde kesin olarak karar verildi.

Cevap Bırak

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz
Captcha verification failed!
Captcha kullanıcı puanı başarısız oldu. lütfen bizimle iletişime geçin!

🔗 Günün ilgi Görenleri

Arabuluculuk Anlaşma Tutanağı – Cebri İcraya Elverişlilik

Arabuluculuk anlaşma belgesinde; alacağın şarta bağlanması, eda hükmü içermemesi...

HMK Madde 9 – Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması hâlinde yetki

Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması hâlinde yetki MADDE 9- (1) Türkiye’de...

Yargıtay: Tüketici Kredisi Sözleşmelerinde Verilen Rıza ile Bankanın Emekli Maaşına Bloke Koyması Mümkündür

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, tüketici kredisi sözleşmelerinde...

10. Yargı Paketi Adalet Komisyonunda Kabul Edildi – Neler Getiriyor? – REHBER

Kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen Ceza ve Güvenlik...

Gümrükte Yolcu Beraberinde Getirilen Eşya Rehberi (2025)

🎯 Giriş: Türkiye Gümrüklerinde Yolcu Hakları ve Muafiyetler Yurt dışından...

7545 Sayılı Siber Güvenlik Kanunu Kapsamında Suçlar...

Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte siber güvenlik, günlük yaşamın ve...

Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi – TCK m....

Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde düzenlenen "Kamu Davasının Açılmasının...

Kamu Güvenliği Sebebiyle Davanın Nakli

ÖZET: Yargılamanın adil, etkili ve tarafların katılımına açık bir...

Reçeteye Tabi İlaçların Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu...

Ceza mevzuatımız uyarınca, uyuşturucu madde ticareti suçları kapsamında ele...

Yargıtay: Tüketici Kredisi Sözleşmelerinde Verilen Rıza ile...

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, tüketici kredisi sözleşmelerinde...

TCK m. 102-105 : Türk Ceza Kanununda...

Bireylerin cinsel dokunulmazlık haklarını güvence altına alan Türk Ceza...

HMK Madde 9 – Türkiye’de yerleşim yerinin...

Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması hâlinde yetki MADDE 9- (1) Türkiye’de...