Cuma, Nisan 19, 2024
Ana SayfaHukuk HavuzuCeza HukukuKaçak ve Bandrolsüz Sigaraların Kişisel Kullanım Sınırı ile İlgili Son Dönem Yargı...

Kaçak ve Bandrolsüz Sigaraların Kişisel Kullanım Sınırı ile İlgili Son Dönem Yargı Kararları

- Advertisement -

Yurda kaçak sokulan ve bandrolsüz sigaraların ele geçirilmesi sonrasında yapılan yargılamalarda dikkate alınması gereken kişisel kullanım sınırı miktarı ve konu ile ilgili verilmiş son dönem Yüksek Yargı Kararları

KONU İLE İLGİLİ TEMEL KISTAS:

4733 sayılı Kanunun 8. maddesinin 4. fıkrasında düzenlenen suç, 11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren ve genel gerekçesinde amacı kaçakçılıkla mücadelenin etkin bir şekilde ve uzman personel eliyle yürütülmesi, uygulamadaki tereddütlerin ve sıkıntıların ortadan kaldırılması olarak belirtilen 6455 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılıp, 5607 sayılı Kanuna müstakil bir suç olarak aktarılmıştır.

4733 sayılı Kanunun 8. maddesinin 4. fıkrası ile 5607 sayılı Kanunun 3. maddesinin 5. fıkrasında yer alan suçların oluşabilmesi için, failin öngörülen seçimlik hareketleri ticari amaçla gerçekleştirmesi gerekmektedir. Ancak, “ticari amaç” kavramından ne anlaşılması gerektiği hususunda anılan Kanun’larda bir tanımlamaya yer verilmemiştir.

Ticari amaç birçok kaçakçılık suçunda aranan bir manevi unsur olup öğretide bu konuda;

“Ticari amaç maddi menfaat elde etmek amacıdır. Ticaret maddi kazanç için yapılan faaliyettir. Failin amacı kazanç dışında amaç ise maddi unsuru eksik kalacaktır.” (Erdener Yurtcan, Yeni Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Şerhi, Beta Yayınları, İstanbul, 2007, s.21); “Bu suç düzenlemesinde kast, özel kasttır. Bu nedenle, bu suç düzenlemesi ancak özel kastla işlenebilir. Bu özel kast, faildeki ticari amacı ifade eder. Failin, suç teşkil eden seçimlik hareketleri, ticari amaçla (saikle) işlemesi gerekir. Eğer, failde ticari amaç bulunmuyorsa, bu suç oluşmayacaktır. Bu nedenle, bu seçimlik hareketin kişisel kullanımlar için yapılması bu suçu oluşturmayacaktır.” (Mustafa Özen, 5607 sayılı Kaçakçılık Kanununda Düzenlenen Suçlar, Adalet Yayınevi, 1.Bası, Ankara, 2015, s.98); “Ticari amaç olması için, belli bir uğraşın sonunda maddi bir menfaat gereklidir. Kazanç dışında başka bir amaç varsa belirtilen suç oluşmayacaktır. Örneğin, fail acıyarak yardım etmek veya korumak amacıyla belirtilen fiilleri işlerse bu takdirde koşulları çerçevesinde iştirak iradesi araştırılacaktır. Kişisel kullanım veya tüketim çerçevesinde yapılanlar suç kapsamında değerlendirilmemektedir.” (Dilara Şahin, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunundaki İthalat Kaçakçılığı Suçları ve Kabahatler, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2011, s.68); “Kendisinin kişisel kullanım ve tüketimi için kaçak eşyanın satın alınması, saklanması, taşınması hareketleri kasten işlense dahi bu suç oluşmayacaktır” (Selçuk Bütün, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Kapsamında Gümrük Kaçakçılığı Suçları, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, 2008, s.70) şeklinde görüşler ileri sürülmüştür.

Gerek 4733 gerekse 5607 sayılı Kanun’un amaçlarından biri de, ticari hayatta haksız kazanca bağlı rekabet dengesini bozabilecek unsurların ortadan kaldırılmasıdır. Bu nedenle kanun koyucu, bazı kaçakçılık fiillerinde belirtilen hukuki değer bakımından doğrudan zarar doğurucu nitelikte bulunmayan ticari amaç dışı hareketleri suç kapsamı dışında tutmayı tercih etmiştir.

Ticari kelimesinin sözcük anlamı “ticaretle ilgili, ticarete ilişkin”dir. Ticaret ise “ürün, mal vb. alım satımı, kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği, alışveriş sonucu elde edilen, yararlanılan fiyat farkı, kâr” anlamlarına gelmektedir. (Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları, 11. Bası, Ankara, 2011, s.2354-2355). Bu bakımdan “ticari amaç”ın, kazanç elde etmek amacı olarak tanımlanması mümkündür. Ticari amaç çoğunlukla bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten “tacir”ler tarafından güdülen bir amaçtır. Ancak ticari amacın, “tacir” sıfatıyla mutlak bir bağlantısı bulunmamaktadır. Zira tacir sıfatını taşıyan gerçek kişilerin tüm eylem ve işlemleri ticari değildir. Aynı şekilde tacir olmayan kişilerin de ticari maksatla hareket etmesi mümkündür. Ticari amaç, kazanç elde etmek için satmak amacıyla almakla da sınırlı değildir. Kişinin kendi şahsi ihtiyaçları dışında belirli bir meslek veya ticari faaliyetin icrası kapsamında maliyet unsuru olarak yahut alacak-borç ilişkilerinde kullanmak üzere yaptığı alımların da ticari amaçla yapıldığı kabul edilmelidir. 

Tüm bu nedenlerle failin ticari amaçla hareket edip etmediği, ekonomik ve sosyal durumu, suça konu eşyanın cinsi, nevi, kullanım yeri, zamanı, miktarı, değeri, bulundurma ve ele geçiriliş biçimi gibi hususlar gözetilerek her olayın özelliğine göre değerlendirilip belirlenmelidir.

Öte yandan, 5271 sayılı CMK’nın “İfade alma ve sorguda yasak usuller” başlıklı 148. maddesinin 4. fıkrası “Müdafii hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz” şeklinde olup, bu düzenleme ile; şüpheli veya sanığın kolluk tarafından müdafii hazır bulundurulmaksızın alınan ifadesinin, kendisi tarafından hâkim veya mahkeme huzurunda doğrulanmadığı takdirde hükme esas alınamayacağı kabul edilmiştir.

Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden kurmak olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel ilkelerinden birisi de öğreti ve uygulamada; “suçsuzluk” ya da “masumiyet karinesi” olarak adlandırılan kuralın uzantısı olan, Latincede; “in dubio pro reo” olarak ifade edilen “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ve gerçekleştirilme biçimi konusunda şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak bir kesinlikle ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olay ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat, hiçbir şüphe veya başka türlü oluşa imkan vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa ihtimale dayanarak sanığın mahkûmiyetine karar vermek, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm kurmak anlamına gelecektir. (T.C YARGITAY Ceza Genel Kurulu Esas: 2016/ 177 Karar: 2018 / 609 Karar Tarihi: 04.12.2018)

KARARLAR

T.C YARGITAY
19.Ceza Dairesi
Esas: 2019/ 1545
Karar: 2019 / 5800
Karar Tarihi: 14.03.2019

” … Olay tutanağında; sanığın aracında yapılan aramada 15 karton kaçak sigara ve aracın çekicisinin deposunda 100 LT fazla akaryakıt ele geçirildiği yazılı ise de; sanığın aşamalarda değişmeyen ifadesinde sigara ve yakıtı kişisel kullanımı için aldığını, ticari amacının olmadığını savunması karşısında, her ne kadar sanığın kullanmakta olduğu araç ticari mahiyette ise de dosyada mevcut 13.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda sigaraların ve akaryakıtın aracın orijinal bölmelerinde ele geçirildiğinin tespit edilmiş olması ve yine dosyada mevcut sanığın yurda giriş çıkış kayıtlarından olay günü sanığın İran’dan ülkemize giriş yaptığı ve 07.10.2009 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekindeki …… sayılı Gümrük Kanun’un bazı maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararın 96. maddesinde tır çekicilerine 550 LT akaryakıt muafiyet hakkı tanındığı, ulusal marker tespit tutanağında da sanıkta ele geçen akaryakıt miktarının 100 LT olduğunun yazılı olduğu ve dosya kapsamında sanıkta ele geçen miktarın muafiyet fazlası olduğuna delil teşkil edecek şekilde 650 LT kaçak yakıt ele geçirildiğine ilişkin bir tespitin bulunmadığı cihetle; ele geçen miktarın kişisel kullanım sınırında kalması karşısında, sanığın ele geçen sigara ve akaryakıtı ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 

Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden …”


T.C YARGITAY
19.Ceza Dairesi
Esas: 2019/ 2046
Karar: 2019 / 5487
Karar Tarihi: 11.03.2019

“… 17 karton sigaranın ele geçirildiği olayda, sanığın kolluktaki ifadesinde ve mahkemedeki savunmasında suça konu sigaraları içmek amacıyla aldığını, ticari amacının olmadığını beyan etmesi, ele geçen eşyanın da miktar itibariyle kişisel kullanım kapsamında kalması karşısında ve tüm dosya kapsamına göre sanığın gümrük kaçağı sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş …”


T.C YARGITAY 
7.Ceza Dairesi 
Esas: 2017/ 4118 
Karar: 2019 / 226 
Karar Tarihi: 09.01.2019

T.C YARGITAY 
7.Ceza Dairesi 
Esas: 2017/ 4118 
Karar: 2019 / 226 
Karar Tarihi: 09.01.2019

“… Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, sanığın içinde bulunduğu araçta yapılan aramada ele geçen sigaralardan 200 paket kaçak sigaranın sanığa ait olduğu olayda, sanığın savunmasında sigaraları içmek için aldığını beyan etmesi, ele geçen sigaranın Dairemizin istikrar kazanan uygulamalarında miktar itibariyle kişisel kullanım kapsamında kalması karşısında ve tüm dosya kapsamına göre sanığın kaçak sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan…”


T.C YARGITAY
7.Ceza Dairesi
Esas: 2016/ 4889
Karar: 2018 / 6121
Karar Tarihi: 30.05.2018

“… Yolcu otobüsünde yapılan aramada otobüste yolcu olarak bulunan sanıklara ait 100 karton kaçak sigaranın ele geçirildiği olayda; bandrolsüz sigaranın sayı itibariyle ticari miktar ve mahiyette olduğu ve kişisel kullanım miktarının üzerinde bulunduğu gözetilmeksizin, sanıkların savunmalarına itibar edilerek mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde yerinde olmayan gerekçeyle beraatlerine karar verilmesi,

Yasaya aykırı, katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,  …”


T.C YARGITAY
7.Ceza Dairesi
Esas: 2017/ 10433
Karar: 2017 / 8879
Karar Tarihi: 08.11.2017

“… 2 değişik markada 47 karton kaçak sigara ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın aşamalarda sigaraları Rusya’ya gidip gelirken muafiyet kapsamında içmek için getirdiğini ifade etmesine karşılık sigaraların miktar itibariyle kişisel kullanım sınırı dışında kalması karşısında sanığın ticari amaçla bandrolsüz sigara bulundurduğunun kabulü gerekirken, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanına itibarla yazılı şekilde hüküm kurulması, “

T.C YARGITAY
7.Ceza Dairesi
Esas: 2015/ 17741
Karar: 2017 / 10866
Karar Tarihi: 19.12.2017

“… Sanığa ait olan 10 adet 450gr’lık sallama çay, 10 adet 200 gr’lık sallama çay, 4 adet 100lük paketlerde sallama çay, 230 paket kaçak sigara, 6 adet 200 gr’lık kahve, 4 adet 1 kg’lık nargile aroması, 25 adet kutu bira, 10 şişe Suriye rakısı, 4 adet 70cc’lik Yeni Rakı, 20 kg toz şeker eşyanın miktar itibariyle ticari mahiyette olduğu ve kişisel kullanım kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından, sanığın mahkumiyeti yerine ticari kastının bulunmadığı şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi, ..”


T.C YARGITAY
7.Ceza Dairesi
Esas: 2015/ 12295
Karar: 2018 / 10290
Karar Tarihi: 16.10.2018

Sanık …’de ele geçen 240 paket kaçak sigaranın miktar itibariyle ticari miktar ve mahiyette olduğu ve kişisel kullanım miktarının üzerinde bulunduğu gözetilmeksizin, sanık …’in mahkumiyeti yerine ticari kastının bulunmadığı şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi, …

Yasaya aykırı, katılan … İdaresi vekilinin ve sanık …’nun temyiz itirazları bu itibarlarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, …”


T.C YARGITAY 
7.Ceza Dairesi 
Esas: 2015/ 10938 
Karar: 2018 / 14524 
Karar Tarihi: 19.12.2018

“… Sanıkta ele geçen 262 paket kaçak ve bandrolsüz sigaranın sayı itibarıyla ticari miktar ve mahiyette olduğu ve kişisel kullanım miktarının üzerinde bulunduğu gözetilmeksizin, sanığın mahkumiyeti yerine ticari kastının bulunmadığı şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi, …

Yasaya aykırı, katılan … vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA  …”

Ankahukuk Sitesi kurucusu ve yöneticisi

İçeriğimize yorumda bulunmak ister misiniz?

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi Çekebilir

Siteden...

İlgili İçerikler