Cumartesi, Temmuz 27, 2024

Herkese Açık Facebook Profilinden Alınan Fotoğrafların, İlgilinin İsmi ve Soy İsmi Kullanılmadan, Sadece Başka Bir Facebook Profilinde Yayınlanması

- Advertisement -

Özel hayata ilişkin olmayan, herkese açık facebook profilinden kolaylıkla elde edilen fotoğrafların, ilgilinin isim ve soy ismi kullanılmadan, sadece başka bir facebook profilinde yayınlanması eylemi suç olarak kabul edilemez. Bu eylemlerin yalnızca özel hukuk yaptırımlarına konu olabilirler.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi
2015/4349 E., 2016/5349 K. T.30.03.2016
Mahkemesi: Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ: Kişisel verilerin kaydedilmesi

ÖZET: Sanığın, “Birol Güven” isimli sahte facebook profili oluşturarak ilgi duyduğu katılana arkadaşlık isteği göndererek bir süre yazıştıkları, katılanın, sanık tarafından kullanılan profilin sahte hesap olduğunu anladıktan sonra, sanığın kullandığı sahte profili arkadaşlık listesinden çıkardığı, sonrasında sanığın kullandığı sahte profile, katılanın facebook hesabından elde ettiği resimleri koyarak, kişisel verilerin kaydedilmesi suçunu işlediği iddiasına konu olayda, TCK’nın 135 ve 136. maddelerinde düzenlenen “Kişisel Verilerin Kaydedilmesi” ve “Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme” suçlarının konusunu oluşturan kişisel veri kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı, herkes tarafından bilinmeyen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olmayan, kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerektiği, belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, TCK’nın 135. maddesinde “Kişisel verilerin kaydedilmesi” başlığı altında, belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, başkasına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi, aynı Kanunun 136/1. maddesinde “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığı altında birbirinden bağımsız iki ayrı suç olarak tanımlanmıştır.

KARAR: Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA’sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir. Herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler de, yasal anlamda “kişisel veri” olarak kabul edilmekte ise de, anılan maddenin uygulama alanının amaçlanandan fazla genişletilerek, uygulamada belirsizlik ve hemen her eylemin suç oluşturması gibi olumsuz sonuçların doğmaması için, maddenin uygulamasında, somut olayın özellikleri dikkate alınarak titizlikle değerlendirme yapılması, olayda herhangi bir hukuk dalı tarafından kabul edilebilecek bir hukuka uygunluk nedeni veya bu kapsamda nazara alınabilecek bir hususun bulunup bulunmadığının saptanması ve sanığın eylemiyle hukuka aykırı hareket ettiğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun da ayrıca tespit edilmesi gerekir. Bu bilgiler ışığında somut olayımız açısından, sanık tarafından oluşturulan sahte facebook profilinde, katılanın facebook profilinden elde edilen resimlerin yayınlanması eyleminin suç olarak kabul edilmesi halinde, eylemin kişisel verilerin kaydedilmesi suçunu değil, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturabileceği, bahse konu resimlerin dosya kapsamında bulunmadığı, ancak; Sanığın kovuşturma aşamasında verdiği ifadesinde “Davaya konu fotoğrafları ben facebook isimli sosyal paylaşım sitesinden aldım. Ben bu sitede kendisi ile arkadaştım. Zaten bu fotoğrafları herkese açıktı, müştekinin benim elimde herhangi bir fotoğrafı yoktur.” şeklindeki savunması, katılanın kovuşturma aşamasında verdiği ifadesinde “benim fotoğraflarım arkadaşım olmayanlara engelliydi. Sadece bir tane profil fotoğrafım herkese açıktı. Sanık büyük ihtimalle o fotoğrafımı almış olabilir.” şeklindeki beyanı dikkate alındığında, bahse konu fotoğrafın, katılanın herkese açık profilinden elde edildiği, bu fotoğraflara kolaylıkla ulaşılabildiği, fotoğrafın özel hayata ilişkin olduğuna dair bir iddiada da bulunulmadığı dikkate alındığında, özel hayata ilişkin olmayan, herkese açık facebook profilinden kolaylıkla elde edilen fotoğrafların, ilgilinin isim ve soy ismi kullanılmadan, sadece başka bir facebook profilinde yayınlanması eyleminin suç olarak kabul edilemeyeceği, bu eylemlerin yalnızca özel hukuk yaptırımlarına konu olabileceği göz önüne alındığında mahkemece sanık hakkında beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, yapılan yargılama sonunda yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, mahalli Cumhuriyet savcısının, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ve mahkumiyet istemine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 30.03.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

İçeriğimize yorumda bulunmak ister misiniz?

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu Hafta İlgi Görenler

İşçinin İş Sözleşmesini Mobbing Nedeniyle Fesih Hakkı

Son yıllarda işçi ve işveren arasındaki çalışma barışını tehdit...

Ölüm Ve Beden Zararlarına İlişkin Tazminat Taleplerinde Zamanaşımı Sorunu

Ölüm ve beden zararına yol açabilen objektif hukuka veya...

Osmanlı Ceza Muhakemesi Hukukunda Şüpheli Ve Sanığın Susma Hakkı

Kişinin kendini ve yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunmaya ya da...

Okuryazar Olan Ve Bedensel Engeli Bulunmayanların İmza Yerine Parmak İzi, İşaret Ya Da Mühür Kullandıkları Sözleşmelerin Geçerliliği

Bilindiği üzere, borçlar hukukumuzda yazılı şekilde yapılması öngörülen sözleşmelerde...

Borçlar Hukuku Özel Pratik Çalışması (Kira) – İÜHF – 16.01.2015

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Borçlar Hukuku kira konulu Özel...

Suç tarihi itibarıyla FETÖ/PDY’nin silahlı terör örgütü...

Suç tarihi itibarıyla FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü olduğuna ilişkin...

ByLock İletişim Sisteminin Hukuki Alt Yapısı

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 27.01.2023 tarihli kararından: 2937 sayılı MİT...

Bankacılık Zimmet Suçu

Ekonomik düzen bakımından, bankaların gerçekleştirdikleri iş ve işlemler ile...

Yıllık artış yapılması talep edilmediği halde, yoksulluk...

T.C. YARGITAY İKİNCİ HUKUK DAİRESİ Esas : 2023/5359 Karar : 2023/4198 Tarih : 26.09.2023 İNCELENEN...

Haksız Fiilden Kaynaklı Manevi Tazminat Davalarında İhtiyati...

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin konuya ilişkin emsal kararı. ÖZET: Uyuşmazlık,...

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay ile...

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Türkiye İşçi...

Can Atalay ile İlgili Anayasa Mahkemesi’nin 2....

Anayasa Mahkemesi'nin, Can Atalay bireysel başvurusunda, Anayasa Mahkemesinin ihlal...

Can Atalay ile İlgili Verilen AYM Kararına...

T.C. YARGITAY ÜÇÜNCÜ CEZA DAİRESİ Esas : 2023/12611 Karar : 2023/12611 Tarih :...

Siteden