Yurtdışı Çalışması – Hizmet Borçlanması – 5510 Sayılı Kanun

17.04.2008 tarihli 5754 Sayılı Yasa’nın 79. maddesiyle değişik 3201 Sayılı Yasa’nın 3.maddesi “Bu Kanun’un 1.maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının …

Yargıtay 10 .HD. E.2014/12451 K.2014/27413 T.19.12.2014

17.04.2008 tarihli 5754 Sayılı Yasa’nın 79. maddesiyle değişik 3201 Sayılı Yasa’nın 3.maddesi “Bu Kanun’un 1.maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumu’na, Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanun’la getirilen haklardan yararlanırlar.

Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma işlemleri aylık aldıkları sosyal güvenlik kuruluşunca yapılır.” Hükmünü içerirken;

Yine aynı Yasayla 3201 Sayılı Yasa’nın 5.maddesine 4. Fıkra hükmü olarak eklenen ek fıkra ile de; “Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanun’un 4.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.” Hükmü getirilmiştir.

Anılan 5754 Sayılı Yasa ile, 3201 Sayılı Yasa’da yapılan değişiklikler ve getirilen ek düzenlemelere birlikte bakıldığında; başvurulacak kuru- luşların belirlenmesinde, eski 3.maddede öngörülen değişik hallerden tümüyle vazgeçilmiş ve sadece; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.” Hükmü getirilmiştir. 

Anılan 5754 Sayılı Yasa ile, 3201 Sayılı Yasa’da yapılan değişiklikler ve getirilen ek düzenlemelere birlikte bakıldığında; başvurulacak kuruluşların belirlenmesinde, eski 3.maddede öngörülen değişik hallerden tümüyle vazgeçilmiş ve sadece; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği öngörülmüştür. Yasanın bu açık hükmü karşısında, artık borçlanılan sürelerin, mülga diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında bir sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi imkanı ortadan kalkmıştır. Yani, Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması bulunmayan kişilerin, 3201 Sayılı Yasa’ya dayalı borçlanma sürelerinin 5510 Sayılı Yasa’nın 4/I-b kapsamında sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi yasal bir zorunluluk haline gelmiştir.

Öte yandan, Anayasamızın  90/son maddesi uyarınca, yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmeler kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden uluslararası sözleşmede, yurtdışında geçirilen çalışma sürelerinin, akit ülke mevzuatına göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesi aşamasında, hangi sigortalılık niteliğine göre borçlanılabileceği konusunda açık ve özel bir düzenleme yer almamaktadır. 

Cevap Bırak

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz
Captcha verification failed!
Captcha kullanıcı puanı başarısız oldu. lütfen bizimle iletişime geçin!

🔗 Günün ilgi Görenleri

Arabuluculuk Anlaşma Tutanağı – Cebri İcraya Elverişlilik

Arabuluculuk anlaşma belgesinde; alacağın şarta bağlanması, eda hükmü içermemesi...

22.7.1971 Tarihli, 1.Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinde Başlayan 1. THKO Davası 4. Duruşma (1 ve 2 Nolu Oturum) Zaptı

1. SIKIYÖNETİM ASKERÎ MAHKEMESİ 971/96-13 Duruşma: 4. 22.7.971 Duruşmanın tehir edildiği belli gün...

HMK Madde 9 – Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması hâlinde yetki

Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması hâlinde yetki MADDE 9- (1) Türkiye’de...

Geçmişten Günümüze Ölüm Cezası, İnfaz Yöntemleri Ve Ölüm Koridoru Olgusu

Ölüm cezası, kadim dönem ilkel topluluklarından günümüz modern hukuk...

İfade Alma Hakkında Önemli Bilgiler

İfade alma, sorgu ile arasındaki fark, ifade almak üzere...

Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi – TCK m....

Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde düzenlenen "Kamu Davasının Açılmasının...

Kamu Güvenliği Sebebiyle Davanın Nakli

ÖZET: Yargılamanın adil, etkili ve tarafların katılımına açık bir...

Yargıtay: Tüketici Kredisi Sözleşmelerinde Verilen Rıza ile...

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, tüketici kredisi sözleşmelerinde...

HMK Madde 9 – Türkiye’de yerleşim yerinin...

Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması hâlinde yetki MADDE 9- (1) Türkiye’de...

İş Hukukunun 12 Kilit Sorusu: Sigortadan Emekliliğe...

İş hayatının kritik sorularını yanıtlıyoruz! Çalışanların ve işverenlerin bilmesi...

Eşin Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Taşınmazı Danışıklı...

📌 YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI 📌 🔍 DAVANIN TEMELİ Eser...

Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Kamu Davasının Açılmasının...

ÖZET:  5395 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinde yer alan...