Borca katılma, borca katılan ile alacaklı arasında yapılan ve katılanın borçlu ile birlikte sorumlu olması sonucunu doğuran bir sözleşmedir. Borca katılmada, ilk borçlu ve borca katılan alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olurlar.
Geçerli bir borca katılmadan söz edebilmek için, mevcut geçerli bir borcun varlığı gerekir. Borca katılanın alacaklıya karşı sorumluluğunun kapsamı ve içeriği, kural olarak, katılma konusu borcun katılma anındaki kapsamına ve içeriğine göre belirlenmelidir. Ancak belirtmek gerekir ki, borca katılma, yalnızca kuruluş anı itibariyle fer’i nitelik taşımakta olup, katılma gerçekleştikten sonraki aşamada borca katılanın borcu ilk borçlunun borcundan bağımsızdır. Aralarında müteselsil borçluluk ilişkisi bulunan borca katılan ve ilk borçludan her biri borcun tamamından sorumludur.
Ancak iç ilişkide borca katılan ve ilk borçlu sorumluluğu paylaşırlar ve her biri borçtan kendi payına düşen miktarla sorumlu olur. Alacaklıya payından fazla ifada bulunan borçlu, payını aşan kısmı için diğerine rücu edebilir.
TÜRK BORÇLAR KANUNU
Madde 201 – Borca katılma, mevcut bir borca borçlunun yanında yer almak üzere, katılan ile alacaklı arasında yapılan ve katılanın, borçlu ile birlikte borçtan sorumlu olması sonucunu doğuran bir sözleşmedir.
Borca katılan ile borçlu, alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olurlar.
Yargı Kararları
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Esas : 2017/408 – Karar : 2019/917 – Tarih : 19.09.2019
Borca katılma “mevcut bir borca borçlunun yanında yer almak üzere, katılan ile alacaklı arasında yapılan ve katılanın, borçlu ile birlikte borçtan sorumlu olması sonucunu doğuran bir sözleşmedir” şeklinde ifade edilir. Başka bir deyişle borca katılma durumunda da aynı müteselsil sorumlulukta olduğu gibi asıl borçlu, borçlu olarak kalmaya devam ederken borca katılan kişi de asıl borçlunun yanında yeni ve ikinci bir borçlu olarak yer almaktadır.
YARGITAY ALTINCI HUKUK DAİRESİ
Esas : 2021/2473 – Karar : 2022/2944 – Tarih : 31.05.2022
“… Bu itibarla mahkemece, davalı … çalışanı …’ın şirket mail adresinden yazdığı e-maillerin ve davalı … şirketi tarafından noter vasıtasıyla davacıya gönderilen 18 Kasım 2013 tarihli ihtarnamenin davalıyı bağladığı, dava konusu faturaların davalı … şirketinin önerisi ve diğer davalı …ncu Anketörlük şirketinin kabulü ile davalı … şirket adına kesildiği ve … şirketin bu faturaları ticari defterlerine işleyerek borca katıldığı, böylece TBK’nın 201. maddesi anlamında … Şirketi, borçlunun yanında yer almak suretiyle alacaklı ile arasında borca katılma sözleşmesi yapılmıştır. Bu nedenle borca katılan … şirketi ile diğer davalı ve asıl borçlu …. A.Ş.’nin davacı alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi ve İstinaf Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddetmesi isabetsiz olmuştur. Bu nedenlerle, söz konusu faturalardan dolayı borçlu ve borca katılan davalı şirket yönünden davanın müştereken ve müteselsilen kabulü gerekirken sadece … Şirket yönünden kabulü doğru olmamış, ilk derece mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir.”