Salı, Nisan 23, 2024
Ana SayfaEğitimSınav Sorularıİdare Hukuku Vize Sınavı – AÜHF – 24.01.2019

İdare Hukuku Vize Sınavı – AÜHF – 24.01.2019

Bu İçeriğimizin Başlıkları

- Advertisement -

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2018-2019 Akademik Yılı 2/B Sınıfı İdareHukuku Ara Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

İDARE HUKUKU VİZE SINAVI (2/B)

24.01.2019

Sınav  Yönergesi : 1) Sınav süresi 75 dakikadır. 2) Yalnızca Anayasa metni kullanılabilir. 3) Olaya  ilişkin soruların (II) gerekçeli olarak yanıtlanması zorunlu olup; gerekçesiz yanıtlar değerlendirmeye  alınmayacaktır.4)  Olaya ilişkin soruların yanıtları, soru kâğıdı üzerinde, her bir sorunun altında ayrılmış olan boşluklara yazılacak; ek yanıt kâğıdı verilmeyecektir. 5) Çoktan seçmeli soruların (I) yanıtları, sadece -15. sorunun altında- özel olarak hazırlanmış olan “yanıt tablosu”na işaretlenecek; sorularla birlikte bulunan şıklar üzerine veya soru kâğıdının başka hiçbir yerine buna ilişkin herhangi bir işaretleme veya karalama yapılmayacaktır. Aksi halde çoktan seçmeli sorulara verilen tüm yanıtlar değerlendirme dışında tutulacaktır. 6) Çoktan seçmeli sorularda, “yanıt tablosu”na, her soru için sadece bir yanıt işaretlenecektir. İşaretleme (X) şeklinde yapılacaktır.

Başarılar dilerim.

Prof. Dr. Ali ULUSOY

I.  Çoktan  Seçmeli Sorular ( 60 puan)

1.  I. Her bir bakanlıkta birden fazla bulunamaz.

II. Her bir bakanlıkta üçten fazla bulunamaz.

III. Bakanlık teftiş kuruluna emir ve talimat verebilir.

Pozitif hukukta bakan yardımcıları hakkında yukarıdaki ifadelerden hangisi/hangileri  yanlıştır  ?

A) Yalnız I          B)Yalnız II         C) Yalnız III       D) I ve III           E)I, II ve III

2. I. İzmir’de il özel idaresi bulunmamaktadır.

II. 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde Ankara İl Genel Meclisi üyeliği seçimi için de oy kullanılacaktır.

III. Hakkari ilindeki tüm köylerin kamu tüzel kişiliği bulunmaktadır.

“Mahalli idareler” ile ilgili olarak yukarıda yer alan ifadelerden hangisi/hangileri  yanlıştır  ?

A) Yalnız I          B) Yalnız II        C) I ve II             D) II ve III          E) I, II ve III

3. I. Cumhurbaşkanı –  Milli Eğitim Bakanı

II. Cumhurbaşkanı – Devlet Denetleme Kurulu üyesi

III. Cumhurbaşkanı – Devlet Üniversitesi Bölüm Başkanı

IV. Cumhurbaşkanı – İl Genel Meclisi Başkanı

Yukarıda eşleştirilenlerden hangisi/hangileri arasında hukuken “hiyerarşi” ilişkisi söz konusu olamaz?

A) Yalnız III       B) Yalnız IV       C) III ve IV         D) II, III ve IV    E) I, II, III ve IV

4.  I. Referans aldığı/dayandığı kanunun belirtilmesi zorunludur.

II. Kanunlara uygun olmaları zorunludur.

III. Sosyal hakları kısıtlayıcı nitelikte düzenleme yapılamaz. IV. Yasama fonksiyonuna dâhildir.

Olağan  dönem Cumhurbaşkanlığı  kararnamelerine  ilişkin  olarak  yukarıdakilerden  hangisi/hangileri doğrudur  ?

A) Yalnız II        B) Yalnız III       C) I ve IV           D) II ve III          E) I, II ve III

5. Olağan dönem Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi  yanlıştır  ?

A) Yürütmenin asli düzenleme yetkisine örnek teşkil eder.

B) Yargısal denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır.

C) İdari fonksiyona dâhil olup idari işlem niteliği taşır.

D)  Bakanlıkların  teşkilatlanmasına  ilişkin  konularda  çıkarılan  Cumhurbaşkanlığı  kararnameleri  kanunla eşdeğerdedir.

E) Mülkiyet hakkını doğrudan etkileyen düzenleme yapılamaz.

6.  I. Bir tüzel kişinin aynı anda kamu hukuku ve özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olması mümkündür.

II. Kamu tüzel kişiliği kanunla veya Cumhurbaşkanı kararıyla kurulur.

III. Kamu tüzel kişileri, özel hukuk tüzel kişilerinden daha fazla hukuksal sınırlamalara tabidir.

IV. Bir tüzel kişinin kamusal niteliğinin belirlenmesinde esas ölçüt kullanabildiği kamusal yetkilerdir.

“Kamu tüzel kişiliği” ile ilgili olarak yukarıda yer alan ifadelerden hangileri  doğrudur  ?

A) II ve IV          B) III ve IV         C) I, III ve IV     D) II, III ve IV    E) I, II, III ve IV

7.  I. Aynı kamu tüzel kişiliği içinde söz konusu olma

II. Kanunla öngörülme

III. Hem hukukilik hem de yerindelik denetimini kapsama

Yukarıda belirtilenlerden hangisi/hangileri bakımından, “idari vesayet” ile “hiyerarşi” denetimi arasında farklılık  bulunmaktadır  ?

A) Yalnız I          B) I ve II             C) I ve III            D) II ve III          E) I, II ve III

8.  I. İçişleri Bakanı –  (B) Belediye Başkanı

II. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği – İzmir Ticaret Odası

III. Kültür ve Turizm Bakanlığı – Antalya Valiliği

Yukarıda eşleştirilenlerden hangisi/hangileri arasında “idari vesayet” ilişkisi  söz  konusudur  ?

A) Yalnız I          B) Yalnız II        C) Yalnız III       D) I ve II             E) I, II ve III

9. Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanlığı merkez teşkilatında yer alan birimlerden  değildir ?

A) Genelkurmay Başkanlığı           B) Cumhurbaşkanı yardımcıları     C) Cumhurbaşkanlığı Ofisleri

D) Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları      E) Devlet Denetleme Kurulu

10. Bakanlıklarla ilgili aşağıdakilerden hangisi  yanlıştır  ?

A) Bakanlar, Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve yalnızca ona karşı sorumludur.

B) Bakanlık teşkilatında müsteşar ve müsteşar yardımcısı yer almamaktadır.

C) Bakanlar TBMM’de yemin ederek göreve başlarlar.

D) Bakanlık bağlı ve ilgili kuruluşları kamu tüzel kişiliğine sahip olma kriterine göre düzenlenmiştir.

E) Tüm bakanlıkların kuruluş ve görevleri kanunla değil Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenmiştir.

11. Cumhurbaşkanlığı merkez teşkilatı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi  yanlıştır  ?

A) Cumhurbaşkanlığı idari işler başkanı en yüksek devlet memurudur.

B) Cumhurbaşkanlığı politika kurulları kamu tüzel kişiliğini haizdir.

C) Cumhurbaşkanlığı ofisleri tüm ülke düzeyinde çalışmalar yapmakla görevlidir.

D)  Politika  kurulları  ile  bakanlıklar  arasında  yapılacak  koordinasyon  toplantılarına,  Cumhurbaşkanı  veya görevlendireceği politika kurulu başkanvekili ya da bakan başkanlık eder.

E) Cumhurbaşkanlığı ofisleri kamu tüzel kişiliğini haizdir.

12. Genel idarenin taşra teşkilatına ilişkin aşağıdakilerden hangisi  doğrudur  ?

A) Genel idarenin başkent teşkilatı ile taşra teşkilatı arasında idari vesayet değil hiyerarşi ilişkisi vardır. B) İlçe idaresi anayasada düzenlenmiştir.

C) Kamu hizmetlerinde uyum sağlamak üzere kamu tüzel kişiliğine sahip bölge idareleri kurulabilir.

D) Bölge idarelerinin ve illerin yönetimi yetki genişliği esasına dayanır.

E) Mahalle idareleri, Genel İdarenin Taşra Teşkilatı birimidir.

13. I. İlde bakanların temsilcisidir.

II. Cumhurbaşkanı yardımcıları, valilere emir ve talimat verebilirler.

III. Cumhurbaşkanının görevi sona erdiğinde, valilerin de görevi sona erer.

“Valiler” ile ilgili olarak yukarıda yer alan ifadelerden hangisi/hangileri  doğrudur  ?

A) Yalnız I           B) I ve III            C) II ve III          D) I ve II             E) I, II ve III

14. İdarenin bütünlüğünü sağlayan araçlarla ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi  yanlıştır  ?

A) Hiyerarşi olağan yetki iken, idari vesayet istisnai nitelik arz eder.

B) İdari vesayet yetkisi ancak kanunla ya da cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile öngörülebilir.

C) Hiyerarşik üst, astın işlemlerini geri alabilir, kaldırabilir ancak astın yerine işlem yapamaz.

D) İdari vesayet denetimi, vesayete tabi birimin organları ve işlemleri üzerinde gerçekleştirilebilir.

E) Hiyerarşi yetkisi hem hukukilik hem de yerindelik denetimini içerir.

15. Yerel idareler ile ilgili aşağıdakilerden hangisi  söylenemez  ?

A) Yönetmelik çıkarma yetkisine sahiptirler.

B) Köy derneği üyeliği, seçimle gelinen bir görev değildir.

C) İl, belediye ve köy dışında yerel idare kurulamaz.

D) İl genel meclisine vali başkanlık etmez.

E) Büyükşehir belediyeleri ile ilçe belediyeleri arasında idari bütünlük hiyerarşi denetimi ile sağlanır.

YANIT TABLOSU

1. (a) (b) (c) (d) (e)4. (a) (b) (c) (d) (e)7. (a) (b) (c) (d) (e)10.(a) (b) (c) (d) (e)13.(a) (b) (c) (d) (e)
2. (a) (b) (c) (d) (e)5. (a) (b) (c) (d) (e)8. (a) (b) (c) (d) (e)11.(a) (b) (c) (d) (e)14.(a) (b) (c) (d) (e)
3. (a) (b) (c) (d) (e)6. (a) (b) (c) (d) (e)9. (a) (b) (c) (d) (e)12.(a) (b) (c) (d) (e)15.(a) (b) (c) (d) (e)

II. OLAY (40 puan)

Kamu görevlisi olarak görev yapmakta iken vefat eden sigortalının (SGK iştirakçisinin), dul eşi ile (yaşı ne olursa olsun) kız çocuğuna, payları oranında emekli ikramiyesi ödenirken; 25 yaşından büyük erkek çocuğuna Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ödeme yapılmaması üzerine İdari Yargı önünde açılan davada, dayanak Kanun hükmünün Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla, Ankara 13. İdare Mahkemesi itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.

Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğu, itiraz  konusu  kuralların ölen  iştirakçinin kanuni  mirasçıları arasında dul ve yetim aylığına müstahak olanlar ile olmayanlar arasında farklı muameleye yol açtığını, söz konusu farklı muamelenin makul ve objektif bir temele dayanıp dayanmadığının değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş ve anayasal ilkelere aykırı olmamak kaydıyla emekli ikramiyesinin kimlere hangi koşullarda ödeneceğini belirleme konusunda kanun koyucunun takdir yetkisine sahip olduğu; kanun koyucu bu ikramiyenin verileceği  kişilerin  belirlenmesinde  ölen  iştirakçinin  vefatıyla  onun  maddi  desteğinden  yoksun  kalanları gözettiği, emekli ikramiyesinin ödeneceği kişiler belirlenirken kişilere asgari yaşam düzeyi sağlamayı amaçlayan sosyal güvenlik ilkesi gereğince ölenin alt soyu olarak kanuni mirasçıları arasından ölenin desteğine muhtaç olanların korunmasında ve bu kişilere öncelik tanınmasında sosyal güvenlik ilkesi ile çelişen bir yön bulunmadığı, itiraz konusu kurallar ile aylığa müstahak dul ve yetimlere öncelik tanınmakla birlikte aylığa müstahak olmayan kanuni mirasçıların ikramiyeden yararlanmasının tümüyle engellenmediği, aylığa müstahak dul ve yetim bulunmaması hâlinde bu kişilerin de ikramiyeden pay alabilecekleri, ayrıca görevi başında vefat eden iştirakçilerin geride kalanlarına ödenecek emekli ikramiyesinin hukuken henüz mevcut mülk niteliğini almamış bir sosyal güvenlik alacağı niteliği taşıdığı ve bu nedenle kanun koyucunun bu alacağın ödeneceği kişilerin tespitinde sahip olduğu geniş takdir yetkisi göz önünde bulundurulduğunda amaç ve araç arasında uygun bir ilişki kurulduğu ve itiraz konusu kuralların mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak eşitlik ilkesini ihlal etmediği sonucuna varmıştır.

Mahkeme  üyelerinden bir  kısmı  iptal  kararı  verilmesi  gerektiği  düşüncesiyle karara  muhalif  kalmıştır. Azınlık görüşüne göre itiraz konusu kurallar, emeklilik başvurusunda bulunmadan vefat eden iştirakçinin mal varlığı arasında bulunan ve miras hukuku kapsamına giren emekli ikramiyesinin dağılımında kız çocukları ile erkek çocukları arasında ikincisi aleyhine ayrım yapmaktadır. Aynı hukuki konumda bulunan kişiler arasındaki bu farklı muamele çoğunluk kararında desteğe muhtaç olma gerekçesine dayandırılmış ise de bu durum söz konusu muameleyi haklı kılacak objektif ve makul bir neden teşkil etmediğinden ve “ bir ödül olarak bir kereye mahsus verilen emekli ikramiyesinden de durumlarındaki özdeşlik nedeniyle her iki grubun kanunun öngördüğü haklardan aynı esaslara göre yararlanmaları gerektiğinden”, Anayasa’nın 10. maddesine aykırılık söz konusudur. Buna ek olarak erkek çocuğa emekli ikramiyesinden pay vermemeyi öngören itiraz konusu kurallar, Anayasa’nın

35. maddesinde korunan mülkiyet ve miras haklarına yönelik meşru amaç içermeyen ve herhangi bir kamusal yarara yönelik olmayan sınırlama niteliği taşıdığından bu yönden de anayasaya aykırılık söz konusudur.

1)   Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) T.C. İdari Teşkilatı içindeki konumunu belirleyiniz.  (5 puan)

SGK, devlet tüzel kişiliği dışında ayrı bir “kamu tüzel kişiliği”ne sahip olsa da, merkezi idareye karşı asgari bir  özerkliği  bulunmadığı için,  “özerk  idareler”  kapsamında  değerlendirilemez (2  puan).  Dolayısıyla, “genel idare” kapsamında, “sosyal kamu kurumları” arasında yer aldığı söylenebilir (3 puan).

Alternatif    Cevap:    SGK,    devlet    tüzel    kişiliği    dışında    ayrı    bir    “kamu    tüzel    kişiliği”ne sahip    olduğundan    (2    puan),    “hizmet    yönünden    yerinden    yönetim    kuruluşları”    kapsamında, “sosyal kamu kurumları” arasında yer almaktadır (3 puan).

2)   SGK’nın ana faaliyet konusu hangi temel anayasal ilke ile doğrudan bağlantılıdır? Neden? Bu ilkenin uygulamasının yine Anayasadan kaynaklanan bir sınırı bulunmakta mıdır? Belirtiniz. (10 puan)

SGK  tarafından  yürütülen  faaliyetler  “sosyal  kamu  hizmeti”  niteliği  taşımaktadır.  Bu  bağlamda, SGK’nın ana faaliyet konusu, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen “sosyal devlet ilkesi” ile doğrudan bağlantılıdır. (5 puan)

Ancak Anayasa’nın 65. maddesi, sosyal devlet ilkesine Anayasal bir sınır teşkil etmektedir. Zira anılan madde uyarınca, “Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek ma lî k a yn a kla rın ın ye terliliğ i ö lçü sü n de yerine getirir.” (5 puan)

3)   Anayasa Mahkemesinin çoğunluk gerekçesinde eşitlik ilkesine ilişkin olarak kullandığı kavramlarda herhangi bir eksiklik bulunmakta mıdır? Neden? (10 puan)

Anayasa Mahkemesi, dava konusu kanun hükümlerinin Anayasa’ya uygunluğunu eşitlik ilkesi bakımından değerlendirmiş ancak “pozitif ayrımcılık”tan söz etmemiştir. Mahkeme’nin söz konusu değerlendirmeyi yaparken, ilgili kanun hükümlerinin kadın erkek arasında yaptığı ayrımcılığı, eşitlik ilkesinin istisnasını oluşturan pozitif ayrımcılık kavramı ile birlikte ele alması gerekirdi. (5 puan)

Anayasa’nın kanun önünde eşitliği düzenleyen 10. maddesi uyarınca herkes, cinsiyet ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Maddenin ikinci fıkrasında kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu ve devletin, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Söz konusu hükme göre kadın erkek eşitliğinin yaşama geçmesini sağlamak amacıyla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. Bu hüküm, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın anayasal dayanağını oluşturmaktadır. (5 puan)

4)   Anayasa Mahkemesi üyesi olsaydınız, uyuşmazlıkta hangi yönde karar verirdiniz? Neden?  (15 puan)

Dava konusu kanun hükmü, emekli ikramiyesi ödenecek kişilerle ilgilidir. Kanun koyucu, görev yapmakta iken vefat eden sigortalının mirasçıları arasında emekli ikramiyesi ödemesi bakımından bir ayrım ve derecelendirme yapmış; öncelikle eşe ve kız çocuklarına, bunların bulunmaması halinde erkek çocuklara ödeme yapılmasını öngörmüştür. Bu tür bir düzenleme kız ve erkek çocuklar arasında ayrımcılık doğurmaktadır. Kız çocukların öncelenmesi, esasen eşitlik ilkesine aykırılık arz etmektedir. Ancak söz konusu  aykırılık,  Anayasa’nın kadınlara  yönelik  pozitif  ayrımcılığı düzenleyen 10.  maddesi  uyarınca Anayasa tarafından kabul edilen, uygun görülen türden bir aykırılıktır. Kadınların çalışma ve sosyal yaşam koşulları bakımından erkeklere kıyasla içinde bulundukları dezavantajlı durumun giderilmesi, Anayasa’da öngörülen ifadeyle kadın erkek arasında eşitliğin yaşama geçirilebilmesi için pozitif ayrımcılıktan yararlandırılmaları anayasa koyucu tarafından eşitliğe aykırı kabul edilmemektedir. Bu sebeple söz konusu düzenlemenin desteğe muhtaç olma kriterini dikkate aldığı, toplumsal koşulları dolayısıyla kadınların genel anlamda daha çok desteğe ihtiyaç duydukları ve bu sebeple kanun koyucunun takdirinin eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmediği yönündeki çoğunluk görüşü doğrudur. Bir başka deyişle dava konusu kanun hükmü pozitif ayrımcılık esası uyarınca eşitlik ilkesine ve dolayısıyla Anayasa’ya aykırı değildir. İdare Mahkemesinin itirazının reddine karar verilmelidir. (15 puan)

Alternatif Cevap: Bu soruda alternatif bir yorumla azınlık görüşünün de savunulması mümkündür. Kanuna konu emekli ikramiyesi bir kereye mahsus gerçekleştirilen bir ödeme olup kadınların toplumdaki dezavantajlı konumunu ortadan kaldıracak ve yaşadığı sorunları telafi edecek nitelikte değildir. Kadınlara benzer durumda bulunan erkeklere kıyasla pozitif ayrımcılık mahiyetinde olanaklar tanınması mümkün olmakla birlikte dava konusu durum – tek kerelik ödeme – pozitif ayrımcılık yapılmasını gerektirecek nitelikte kabul edilmeyebilir. Bu durumda kız çocukları ile erkek çocukları arasında yapılan ayrım eşitlik ilkesine ve dava konusu kanun hükmü Anayasa’ya aykırılık teşkil etmektedir. Hükmün iptali yönünde karar verilmelidir. (15 puan)İçeriğe Tepkiniz? (2 tane seçebilirsiniz!)

Ankahukuk Sitesi kurucusu ve yöneticisi

İçeriğimize yorumda bulunmak ister misiniz?

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi Çekebilir

Siteden...

İlgili İçerikler