İmar para cezaları Türk hukukunda birer idari işlem olarak kabul edildiklerinden, aksine özel bir düzenlemenin bulunmadığı hallerde bu cezalara karşı açılacak davalar idari yargı mercilerinin görev alanına girecektir.
İmar para cezaları Türk hukukunda birer idari işlem olarak kabul edildiklerinden, aksine özel bir düzenlemenin bulunmadığı hallerde bu cezalara karşı açılacak davalar idari yargı mercilerinin görev alanına girecektir. Ancak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda bu konuda özel bir düzenleme mevcuttur. Bu nedenle imar para cezalarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli yargı mercii Kabahaler Kanunu’nun yargı yoluna ilişkin hükümlerine göre belirlenmektedir. Kanunun 27. maddesi idari para cezalarından kaynaklanan uyuşmazlıkların kural olarak sulh ceza hakimlikleri tarafından karara bağlanması gerektiğini, ancak aynı maddenin 8. fıkrasında belirtilen şartların mevcut olduğu hallerde görevli yargı merciinin idare mahkemeleri olacağını hükme bağlamaktadır. Kabahatler Kanunu’nun göreve ilişkin hükümleri somut bazı olaylarda birtakım sorunlara sebebiyet verebilecek niteliktedir. Bu hükümler aynı konuda tesis edilen imar yaptırımlarından bazılarının idare mahkemelerinde, diğer bazılarının ise sulh ceza hakimliklerinde karara bağlanmasını mümkün kılmaktadır. Anayasa Mahkemesinin büyük önem atfettiği yargılamanın bütünlüğü ilkesi dikkate alındığında, Kabahatler Kanunu’nun göreve ilişkin hükümlerinin ölçülülük ilkesine uygun olmadığı açıktır. Ancak Anayasa Mahkemesi Anayasa’ya aykırılık iddialarını reddetmiştir.
İmar para cezalarından kaynaklanan uyuşmazlıkların hangi yargı kolundaki mahkemeler tarafından çözümleneceği konusunda özel bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca bu konuda bu kanunun göreve ilişkin hükümleri uygulama alanı bulur. Ancak Kabahatler Kanunu’nun göreve ilişkin 27. maddesi incelendiğinde, bu düzenlemenin de kanunun amacı ile örtüşmeyecek bir şekilde görev konusunu net olarak açıklığa kavuşturmadığı ve birtakım belirsizliklere sebebiyet verdiği görülecektir. İşte bu çalışmada imar para cezalarından kaynaklanan uyuşmazlıkların hangi yargı mercileri tarafından karara bağlanması gerektiği konusu incelenecek ve Kabahatler Kanunu’nun göreve ilişkin düzenlemelerinin sebebiyet verdiği olumsuz sonuçlara değinilecektir. Konuya başlarken öncelikle idari uyuşmazlıklardan kaynaklanan davalara bakmakla görevli yargı kolu ile ilgili genel bazı açıklamalar yapılacak (B), ardından da daha özele inilerek idari yaptırımlardan, bu arada imar para cezalarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda yargı yolunu düzenleyen Kabahatler Kanunu’nun ilgili hükümleri ele alınacaktır (C). Daha sonra Kabahatler Kanunu’nun göreve ilişkin düzenlemeleri bağlamında karşılaşılabilecek sorunlar ve özel durumlar hakkında bilgi verilecek, bu sorunlar ve özel durumlara çözümler aranacaktır (D). Kabahatler Kanunu bağlamında mevcut hukuki durum bu şekilde açıklandıktan sonra bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin ölçülülük ilkesine uygun olup olmadıkları incelenecek (E), Anayasa Mahkemesi tarafından bu hükümler bağlamında verilen kararlar eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilecek (F) ve “Sonuç” kısmı ile çalışmaya son verilecektir
Doç. Dr. Tahir MURATOĞLU
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, tahirmuratoglu@yahoo.com
ADALET AKADEMİSİ DERGİSİ MART-2015