AYM: HIV Virüsü Taşıdığı Gerekçesiyle İşten Atılan İşçi, Negatif Ayrımcılığa Uğramıştır.

Anayasa Mahkemesi, HIV tanısı konduğu gerekçesiyle işten atılan işçi A.T.T. ‘nin alternatif çalışma koşullarının incelenmediği gerekçesiyle negatif ayrımcılığa uğradığını vurgulayarak, özel hayatına saygı ve maddi manevi varlığının korunması çerçevesinde hak ihlaline uğradığına hükmetti.

DAVANIN GEÇMİŞİ:

2006 Aralık ayında HIV tanısı konulan A.T.T, 2008’de iş yeri hekiminin talebi üzerine Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden, işçinin tedavisinin düzenli olarak uygulandığı ve kontrollerine belirtilen tarihlerde geldiği, sağlık durumunun herhangi bir işte çalışmasına engel oluşturmadığına ilişkin rapor aldı. Ancak HIV pozitif olduğunun patronu tarafından öğrenilmesi üzerine 2008 Şubat ayından itibaren iş yerinden uzaklaştırdı. Bir süre ücreti ödenmesine karşın çalışmasına izin verilmedi. Üniversite raporuna karşın çalıştırılmayan işçi A.T.T, 2009 Ocak ayında işten çıkarıldı. İstifa dilekçesi ile işten ayrıldığı iddia edilen işçiye ilişkin gerçekler İzmir Karşıyaka 2. İş Mahkemesi’ne açtığı davanın ardından öğrenildi.

İşten çıkarılan A.T.T. sanki kendi isteğiyle işten ayrılmış gibi gösterilerek bu doğrultuda kendisine bir çok belge imzalatıldığını, iş yerinde böyle bir uygulama olmamasına karşın prim adı altında kendisine ödeme yapıldığını belirtti. Ayrıca sağlık bilgilerinin hukuka aykırı olarak açıklandığını ve özel hayatının ihlal edildiğini vurgulayan işçi, ayrımcılığa uğradığını belirterek talep ettiği tazminatın yanında mahkemeden de adı ve soyadının belirtilmemesi için gizlilik kararı verilmesini istedi.

İş Mahkemesi tarafından hazırlatılan bilirkişi raporunda da, kesici aletlerle çalıştığı için işçinin hastalığının başka çalışanlara bulaşma riski bulunduğundan işverenin risk taşımayan başka bir işte görevlendirmesi gerekirken işin patron tarafından değiştirilmeyerek 6 ay süreyle ücreti ödenmesine rağmen çalıştırılmadığı ifade edildi. Raporda, işçinin istifa dilekçesi vermiş ve ihbarname imzalamış olsa da bu belgeye geçerlilik tanınamayacağı, belge ile işverenin savunmasının çeliştiği aktarıldı. Ayrıca hastalığını öğrendikten sonra işçisini çalıştırmayan patronun ücretini ödemek suretiyle ayrımcılık niteliğinde muamelede bulunduğu ve bu nedenle tazminattan sorumlu tutulması kanaati yer aldı. Mahkeme ise bu raporun ardından ilk kararında işverenin eşit davranmadığına ve tazminat talebinin kabulüne hükmetti.

Yerel mahkemenin kararının ardından dava Yargıtay’a taşındı. Yargıtay,  “işverenin diğer çalışanlarını korumak saiki ile davrandığını” belirterek yerel mahkemenin tazminat kararını bozdu. Bunun üzerine yapılan yeniden yargılama sonucunda İş Mahkemesi de Yargıtay’ın kararına uyarak ayrımcılık olmadığı kararını verdi.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Hukuk yollarının tüketilmesinin ardından işçi A.T.T Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Konu hakkındaki mevzuatı, daha önce verilmiş kararları, uluslararası hukuk kurallarını ve AIDS hakkındaki incelemelerin ardından AYM, ilk olarak hastalığın toplumda yeterince bilinememesi nedeniyle işçinin kamuya açık belgelerde isminin gizli tutulmasına karar verdi. AYM, işçinin “çalıştırılmadığı dönemde ücretinin ve işten ayrıldığı sırada da yasal alacaklarının kendisine ödense de farklı muamelenin iş arkadaşlarından hiçbirine yapılmayan, daha elverişli hatta avantajlı bir muamele olduğu ileri sürülebilirse de öncelikle hayat boyu sürecek tedavisini karşılamak için sürekli ve düzenli gelire ihtiyaç duyan başvurucunun bu geliri elde ettiği işini, hukuki sebeplerle değil HIV pozitif olması nedeniyle kaybettiği”ni hatırlatarak işçiye “negatif anlamda farklı muamele yapıldığı” kararını verdi.

İşveren tarafından işyerinde hastalığın bulaşmasına karşı başka görev olup olmadığı ve işçinin bu konuda yeterli olup olmadığı gibi hususlarda hiçbir değerlendirme yapılmadığını belirten AYM, Yargıtay ve İş Mahkemesinin kararlarında da, iş yerinde alternatif iş imkânlarının incelenmesi yükümlülüğü konusunda değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle başvurucu ile işveren arasında çatışan çıkarlar arasında adil bir denge kurulmadığı sonucuna ulaştı.

İşçinin haksız olarak işten ayrılmaya zorlandığı yönündeki iddianın İş Mahkemesi kararlarında hiç incelenmediğini, iş yerinde alternatif iş imkânlarının incelenmesi yükümlülüğü konusunda değerlendirme yapılmadığını, işçinin maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi ile özel hayata saygı hakları bakımından kamu makamlarının pozitif yükümlülüklerini yerine getirmedikleri kanaatine varan AYM, işçinin haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Ayrıca 4 yıl 10 ay süren yargılama süresinin makul olmadığı olmadığını sonucuna varan AYM, hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için kararın bir örneğini de Karşıyaka İş Mahkemesi’ne gönderdi.

KARARIN TAM METNİNE BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu Hafta İlgi Görenler

Kamulaştırma Kapsamındaki Bazı Alacaklara Kanuni Faiz Uygulanmasını Öngören Kuralın Anayasa’ya Aykırı Olduğu

Anayasa Mahkemesi 27/6/2024 tarihinde E.2024/4 numaralı dosyada, 2942 sayılı...

Dünya’da Bilinen İlk Mahkeme Kararı

İ.Ö. 1850 yıllarında Sumer ülkesinde bir cinayet işleniyor. Biri...

Ankara İstiklal Mahkemesi’nde Bir Heyet-i Fesadiye Davası

Ankara İstiklal Mahkemesi’nin 1925 sonlarında başlattığı ve zorlama bir kararla toplu olarak gördüğü Heyet-i Fesadiye Davası.

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi – 2024-2025 Yılı

Resmî Gazete'de 03.10.2024 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Barolar...

5651 Sayılı Kanun Dışında Düzenlenen Erişimin Engellenme Usulleri

Günümüz dünyasında teknolojinin hızla gelişmesi ve bilgisayarların çeşitli yöntemlerle...

Kısmi Davada Zamanaşımı Def’i – Cevap Dilekçesinin...

ÖZET : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre,...

Kazakistan İş Kanunu’nda Müstakil Bir Zamanaşımı Süresinin...

Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve...

Fazla Çalışma Ücreti – Zamanaşımı – Kıdem...

Fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği ileri sürülerek iş sözleşmesinin haklı...

Hizmetin Yerine Getirilmesi İle Alakalı Olmayan Merak,...

TCK’nın 136. maddesi bünyesinde üç farklı suç tipini düzenlemiştir....

Acele Kamulaştırma – Kamu Yararı – Dava...

ÖZET: Acele kamulaştırma ile olağan kamulaştırma usulü arasındaki temel...

İthalatta Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Payı –...

ÖZET : Dava konusu işlemin, kaynak kullanımını destekleme fonu...

Siber Güvenlik Kanunu Geliyor

Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, 10 Ocak 2025'te TBMM Başkanlığına...

Sanayi Ve Ticarete İlişkin Düzenlemeleri de İçeren...

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı...